Arslanhane Camii için ışıklandırma ve peyzaj

Ankara, vakıf eserleri açısından zengin bir kent. Geçmişten günümüze miras olan yapılar ve değerler gerçekten iyi korunuyor.

Haberin Devamı

Bu korumanın başını ise Vakıflar Genel Müdürlüğü çekiyor. Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu’yu ziyaret ederek kentteki vakıf eserlerini ve camileri konuştuk. Tabii ilk önce UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Ankara Kalesi’ndeki Ahi Şerafettin olarak da bilinen Arslanhane Camii’yi sordum. Caminin ışıklandırma, peyzaj ve çevre düzenlemesinin yapılacağını söyledi. Aksu, “Arslanhane Camii’nin özelliklerini anlatan UNESCO dosyasında bizim kurum olarak emeğimiz var. Coğrafi temelli bu şekilde beş cami var. İlk etapta bunların ışıklandırılması, peyzaj düzenlemesi, çevre düzenlemesi ve tanıtımı yapılacak. Bunlardan bir tanesi Arslanhane Camii. Yaz gelmeden çalışmalar bitirilecek. Kurum olarak bu eserlerin kentlere kazandırılması için tüm imkânlarımızı kullanıyoruz” dedi. Bir diğer kıymetli eser Ankara’nın manevi mimarı Hacı Bayram Veli’nin türbesinin de yer aldığı Hacı Bayram Camii…

Haberin Devamı

Arslanhane Camii için ışıklandırma ve peyzaj

Onunla ilgili de Sinan Aksu şöyle bilgi verdi: “Hacı Bayram Camii vakıf olarak 1924 yılında kurumumuza intikal etmiştir. Osmanlı’dan bugüne kurumumuza 62 bin vakıf intikal etmiştir. Ben tarihçiyim, Hacı Bayram Camii Ankara için önemli bir inanç merkezidir. Biz burada kandil geceleri lokma dağıtır, Ramazan ayında da bir ay iftar çadırı kurarız. Bakın burada ilk kez açıklıyorum. Çifte şerefeli camii Ankara’da Hacı Bayram Camii’dir. Kanuni dönemidir. Dönemin Mimarbaşı Mimar Sinan’dır. Bana göre Cenabı Ahmet Paşa Camii gibi buranın minaresinin yapımını da Mimar Sinan yapmıştır. Minare camiye yüzyıl sonra eklenmiştir... Yine bir yol çalışması sırasında bulunan Hacı Bayram’da hasar görmüş Ördekli Mescidi var. Yeniden yapımı için çalışmalara başladık. Aslına uygun olması için çaba göstereceğiz.”

Arslanhane Camii için ışıklandırma ve peyzaj

Sinan Aksu-Umut Özkan

Haberin Devamı

RESTORASYON YENİDEN YAPMAK DEĞİLDİR

Genel Müdür Sinan Aksu’ya, “İyi bir restorasyon nasıl olmalıdır?” diye sordum. Sorumu şöyle cevapladı: “Restorasyon yeniden yapmak değildir. Aslına uygun yapmaktır. Tarihi özelliklerini korumaktır. O eserin bin yıllık öyküsünü korumaktır. Biz kurum olarak bu şekilde yapıyoruz. Ankara, İpek Yolu üzerindedir. Bu yol üzerinde kervansaraylar ve vakıflar vardır. Lalahan, Nallıhan, Beypazarı... Bu yol üzerindedir. Bakın hep bir han sözcüğü vardır. Ankara kadim bir şehir her yerinde bir tarih var. Ankaralı iki ‘Ahi Beyi’ var; Kızıl Bey ve Yeğen Bey. Bunlara ait vakıf tarihi, vakıf senetleri kurumumuz üzerindedir. Mevcut bu iki ‘Ahi Beyi’ üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bir kitaba da konu olabilirler.” Aksu’ya kentlerde kültür varlıklarının korunma sürecini de sordum. “Ben Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu üyesiyim. Kurul, dalında uzman insanlardan oluşuyor. Her şey tek tek inceleniyor. Hiç kimseye iltimas olmaz” yanıtını verdi. Ve son olarak şunları da ekledi: “Ankara’da Suluhan gibi yerler var. Bunlar o dönemin AVM’leridir. Tarih içinde ticarete yön veren yerlerdir. Oraların tarihi bir şekilde korunması için her şeyi yapıyoruz. Bozulmaması, otantik mekânın korunması görevimiz. Cenabı Ahmet Paşa Türbesi ve camisi örneğini verirsek yerel yönetimlere çok iş düşüyor. Buranın Mevlevihane’si yeniden inşa edilebilir. Çünkü Ankara’da ilk Mevlevihane burada var. Bir de Mimar Sinan’ın eseri. Buradan size bir programımızı daha söyleyeyim; Ankara’nın başkent oluşunun yıl dönümünde vakıf eserlerinin dünden bugüne tanıtımını yapacağız. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile birlikte Ankara’nın başkent oluşunun yıl dönümünü uluslararası bir toplantıda coşku ile kutlayacağız.”

Haberin Devamı

Arslanhane Camii için ışıklandırma ve peyzaj

Yazarın Tüm Yazıları