Yiğidim ‘aslanım’ı üzerlerse...

Kaçak avcıların ailesini yok ettiği bir aslan intikam almak için karşısına çıkan her canlıya saldıracaktır. İki kızıyla vefat eden eşinin doğup büyüdüğü topraklara gelen bir doktorun yolu da bu ölümcül tehlikeyle kesişecektir. Baltasar Kormákur’un yönettiği filmde Idris Elba başrolde.

Haberin Devamı

Yiğidim ‘aslanım’ı üzerlerse...

Gecenin karanlığında bir aslan topluluğunu, ellerindeki son model silahlarla yok eden ‘kaçak avcılar’... Adeta katliam yaparlar, lakin gruptan bir aslanın kurtulduğunu fark ederiz... Doktor Nate Samuels, kanser olan eşini kaybettikten sonra iki kızını yanına alarak karısının vatanı Güney Afrika’ya getirmiştir. Burada onları vahşi hayat biyoloğu Martin ağırlayacaktır. Rehberleri aynı zamanda Nate’i, eşi Amahle’yle tanıştıran kişidir. Kızlar Meredith ve Norah’nın babalarıyla aralarında sorun vardır. Çünkü Nate bir doktor olmasına karşın ilişkileri soğumaya yüz tutmuş eşinin ölümü sırasında yanında yer almamıştır ve bu yüzden çocukları arasındaki mesafe de açılmıştır. Martin’in öncülüğünde safariye çıkarlar, çeşitli hayvanların fotoğraflarını çekip gözetim altındaki aslanları ziyaret ederler. Peşi sıra kaçak avcıların elinden kurtulan aslanın, etrafı kana buladığını fark ederler. Telsiz ve telefonların çalışmadığı bu vahşi beldede sıra acaba onlarda mıdır?

Haberin Devamı

Yiğidim ‘aslanım’ı üzerlerse...
Amerikan sineması çocukları için kahramanlığa soyunan ebeveynlerin verdiği mücadeleleri çok sever.

Amerikan sineması, felaket anlarında aralarındaki geçmiş sorunları geride bırakıp yeniden dayanışan aile öykülerini ve çocukları için kahramanlığa soyunan ebeveynlerin verdiği mücadeleleri çok sever. Buzul çağına dönülse, deprem, hortum gibi doğal afetlerle karşılaşılsa, çeşitli yaratıkların, vahşi hayvanların saldırısına uğranılsa ya da eli büyütelim; uzaylıların istilası bile söz konusu olsa; genellikle yakın zamana kadar görevini yerine getirememiş baba devreye girer ve hayatı pahasına, ‘çekirdek ailesini’ korumak için adeta destan yazar!
Yukarıda konusunu özetlediğimiz ‘Canavar’ (Beast) da aynı formülleri yeniden üretiyor. Yıllar önce İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz
‘101 Reykjavik’iyle tanıdığımız İzlandalı Baltasar Kormákur, sonrasında rotasını Amerika’ya çevirdi ve kariyerini ‘felaket filmleri’ üzerine inşa etmeye başladı. ‘Derin Sular’, ‘Everest’, ‘Sürükleniş’ gibi yapıtlarıyla zorlu doğa koşullarında mahsur kalanların öykülerinde gezinen Kormákur, ‘Canavar’da Güney Afrika kırsalına uzanıyor. Birçok klasikte imzası olan Oscar’lı görüntü yönetmeni Philippe Rousselot’nun kamerasından ve bakış açısından destek alan film, dar mekânlarda gerilim yaratma konusunda başarılı. Öte yandan CGI (Bilgisayar yardımıyla yaratılan görüntü) teknolojisiyle elde edilmiş aslan da fazlasıyla inandırıcı.

Haberin Devamı
“Film gerilim yaratma konusunda başarılı. CGI teknolojisiyle elde edilmiş aslan da fazlasıyla inandırıcı.”

Ama filmin öncelikli bir sorunu var: 2022 dünyasında eski refleksleri ‘yenilenmiş söylemler’ eşliğinde bize yeniden sunmaya çalışması. Naçizane ait olduğum kuşak 70’lerden bu yana ‘Jaws’, ‘Piranha’, ‘Orca’, ‘Katil Arılar’, ‘Dev Karıncalar İmparatorluğu’, ‘Dev Tohumu’, ‘Cujo’, ‘Arachnophobia’ gibi hayvanlardan gelen tehlikeleri merkeze koyan çok sayıda film izledi. Ama asıl vurgu yapmam gereken nokta “Biz neler neler gördük” değil elbet; kendi doğal yaşam alanlarında varlıklarını sürdürmeye çalışan hayvanları katledip “Böyle yaparsanız onları ‘canavar’laştırırsınız” şeklindeki mesaj ve faturayı ‘kaçak avcılar’a kesen anlayış. Bu tavır sizi hayvan katliamından ve gezegenin diğer canlılarını yok etme reflekslerinizden kurtarmıyor; yani suçlu ‘kaçak avcılar’ değil, ‘avcılık’ denen ve bu çağda bile varlığını sürdüren garabet...

Idris Elba’nın yanı sıra Sharlto Copley’nin ve genç oyuncular Iyana Halley ve Leah Jeffries’in başarılı performanslar ortaya koyduğu ‘Canavar’ heyecan dolu anlar sunuyor ama yukarıda belirttiğimiz sorunlar yüzünden ‘demode’ bir felaket filmi olmaktan da kurtulamıyor.

Haberin Devamı

Aşk üçgeninin iç acıları!

Denizin içinde mutlu, uyumlu bir çift… Lakin görüntüye aldanmamak lazım; çünkü bu bir Fransız filmi, karakterlerden en az birinin ‘arıza’ çıkarması ve huzuru kaçırması lazım! Nitekim Sarah’nın eski sevgilisi François’yı sokakta görmesiyle başlayan süreçte Jean’la olan ilişkisinde çatlamalar başlıyor.
En son ‘High Life’ta bizi suç, ceza ve cinselliğe ilişkin meseleler hakkındaki bir bilimkurgu öyküsüyle buluşturan Claire Denis, son adımı ‘Bıçağın İki Yüzü’nde (Avec amour et acharnement) bir aşk üçgeninin çıkmazı içinde debelenen Sarah’nın acılarına yoğunlaşıyor. Senaryosunu Denis’nin, filmin uyarlandığı
‘Un tournant de la vie’ adlı romanın yazarı Christine Angot’yla (2017 yapımı ‘İçimdeki Güneş’te de beraber çalışmışlardı) birlikte kaleme aldığı yapım, meselesini ‘evliliği eski hislerinle sürdürmek isterken aynı zamanda başka birine âşık olman mümkün müdür’ türü bir problematiğin etrafında kuruyor. Lakin kadrosundaki Juliette Binoche ve Vincent Lindon gibi ağır toplara karşın dertler bence yeterince etkili bir şekilde seyirciye geçmiyor. Yani bıçağın iki yüzü de bizi kesmiyor!

Haberin Devamı

Yiğidim ‘aslanım’ı üzerlerse...
Bıçağın İki Yüzü
Yönetmen: Claire Denis
Oyuncular: Juliette Binoche, Vincent Lindon, Grégoire Colin, Bulle Ogier, Mati Diop, Bruno Podalyles, Issa Perica
Fransa yapımı

Ve diğer seçenekler...

Yiğidim ‘aslanım’ı üzerlerse...

Geçen yıl vizyona giren ve toplam 2 milyon 811 bin 416 kişi tarafından izlenen ‘Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok’ (Spider-Man: No Way Home) yeniden seyirci karşısında. Öyküde hatırlanacağı gibi Doktor Strange devreye giriyor ve yaptığı büyü sonucu Örümcek Adam’ın eski düşmanları geri dönüyordu. Jon Watts’ın yönettiği yapımda Tom Holland, Zendaya, Benedict Cumberbatch, Marisa Tomei, Jon Favreau, Willem Dafoe, Alfred Molina ve Jamie Foxx gibi isimler rol alıyordu. ‘Davet’ (The Invitation), Jessica M. Thompson imzasını taşıyor. Haftanın yerli yapımlarıysa şöyle: ‘Yalancı Şahit’ (Yön: Bilal Kalyoncu), ‘Sanrı’ (Yön: Onur Bilgin) ve ‘8-0’ (Yön: Uğur Güzel). Enrique Gato’nun yönettiği ‘Hazine Avcısının Maceraları ve Zümrüt Tablet’ (Tad the Lost Explorer and the Emerald Tablet) haftanın animasyon seçeneği…

 

Yazarın Tüm Yazıları