Rakamlar umut veriyor

“Algı değişmeli” diyorum. Çünkü kadına şiddetin önüne geçilmesi konusunda, bunun caydırıcı ağır cezalar kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Algının değişmesi için kamu spotu gibi özel çalışmaların devamı gelmeli, konunun gündemden düşmemesi sağlanmalı.

Haberin Devamı

Diğer yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da kadına şiddet konusuna ciddi biçimde eğilmeye devam ediyor. Sayın Bakan’ın geçtiğimiz gün sosyal medyada paylaştığı veriler, bir umut ışığı yaktı.
Bakan Soylu, alınan tedbirler sayesinde kadın cinayetleri oranının, yılbaşından bugüne yüzde 29 düştüğünü açıkladı.
Türkiye’nin kadın cinayetleri konusunda başı çektiğini düşünenlere de rakamlarla yanıt verdi: “Dünyada (milyon kişi başına) kadın cinayet oranı 13 iken Türkiye’de 3,8...”
İçişleri Bakanı Soylu, “Mücadelemiz, kadına karşı tek bir şiddet olmayana dek devam edecek. Aile içi şiddetle mücadeleyi hep birlikte başaracağız” diyor.
Veriler elbet umut veriyor ama daha alacak çok yolumuz var.
Bir gün “Kadın çiçek değildir, kadın kadındır, insandır. Erkeğe hak olan her şey ona da haktır”ı öyle ya da böyle herkes kabullenecek...

Haberin Devamı

Bıktık bu
çifte standarttan
Gazetelere bir haberi düşüyor. Adam 60 yaşında... Yeni eşi 35...
Adama “helal olsun” denip sırtı sıvazlanıyor. “İkinci bahar” yorumları yapılıyor. Konu birkaç haftayı bulmadan soğuyor, unutuluyor.
Aynı sayfalarda bir başka haber... Kadın 34 yaşında... Eşi 25... Aman Allah... Konu dallanıyor, budaklanıyor, “oğlu yaşında” deniyor, sosyal medyada yerden yere vuruluyor. “Bugün yarın boşanırlar” tahminleri havalarda uçuşuyor.
Sevgiyi zerre bilmeyenler, oturdukları yerden ahkam kesiyor. Yıllar geçiyor, yaş farkı ısıtılıp ısıtılıp hâlâ önümüze konuyor. Sebep? Neden bu çifte standart? Erkeğin hakkı neden kadının ayıbı?
Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çifti de söz ettiğim çifte standardın en bilinen örneklerinden... Hem de yıllardır. Evleneli 12 yıl olmuş, dünya tatlısı bir kızları var, hâlâ “Pınar Altuğ ve genç eşi” demeye devam ediyor, yaş farkına vurgu yapıyorlar. Asıl ayıp tam olarak işte bu...
Altuğ geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir soruya yanıt vermiş, “Evlenirken kimseden izin istemedik ki. En başta ailelerimiz olumlu yaklaştı, zaten gerisi umurumda değil. Kötü yorumları umursamıyoruz, alıştık artık” demiş.
Olgunluğu karşısında şapka çıkarıyorum.
Kendisine sosyal medya üzerinden hakarete varan yorumlar yağdıranları da varlığından şüphe ettiğim insanlıkları ve vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Elbet gün gelir kadın-erkek eşitliği sadece kanunlar karşısında değil algıda da sağlanır.

Haberin Devamı

Depresyondan
çıkasım var

Bu yıl sonbahar depresyonu çok daha güçlü vurdu hepimizi.
Bir yandan evlere tıkılıp kalmak, bir yandan hastalık paranoyası, hüzün mevsiminde modumuzu iyice düşürdü.
İklim krizinin ayak sesleri de cabası... Bir gün dolu vuruyor, ertesi gün ekimde ağustos sıcağı yaşatıyor. Mutsuzuz, halsiziz, hiçbir şey yapasımız, yerimizden kıpırdayasımız yok.
Bu durumda tavsiyem yüzünüzü evin dört duvarına değil doğaya çevirmeniz... Bana göre şifa doğada ve doğalda...
Nerede, nasıl diyor, bir uzman desteği istiyorsanız, bir öneride de bulunabilirim.
NG Spanca, geçtiğimiz yıllarda özel bir terapi hizmeti sunmaya başlamıştı.
Hâlâ devam ediyor. Adı Orman Terapisi...
Bu terapide önce rehberler eşliğinde sessiz sedasız orman içinde yürüyüş yapıyor, doğayı dinliyorsunuz. Ardından ıhlamur ve kestane ağacı özlerinden hazırlanan yağlarla yapılan özel masajla iyice rahatlıyorsunuz.
Terapinin yararlarını sordum; birinci sırada bağışıklık sistemindeki faydalı hücreleri güçlendirmesi geliyor.
Ki özellikle pandemi sürecinde bu çok önemli...
Ayrıca tansiyonu dengeliyor, stresi azaltıyor, kan şekerini dengeleyip enerji seviyesini yükseltiyor.
Ne diyeyim, gayet denemelik geliyor kulağa...
Hepinize sağlıklı ve depresyonsuz günler...

Haberin Devamı

Mevlana uzayda

Global çaplı fotoğrafçılık ödülü organizasyonu Portrait of Humanity, pandemi döneminde çılgın bir projeye imza attı. Organizasyon bu yıl sergiyi uzaya taşıdı.
Ödüllendirilen 400 fotoğraf stratosferde, yani yeryüzünden yaklaşık 40 kilometre yukarıda, 360 derece kameralı ekranlarda sergilendi.
Uzay sergisinde Türkiye’den de fotoğraf sanatçıları yer aldı. Dilan Bozyel, Ferhat Çelik, Sabiha Çimen ve Murat Özkasım’ın fotoğrafları stratosferdeki ekranda gösterildi.
Bozyel, Alper Akçay’ı İstanbul’da sema yaparken görüntülediği ve Portrait of Humanity 2019 kitabına girmeye hak kazanan fotoğrafıyla sergide yer aldı. 
Deniz Akkaya da fotoğrafı “Mevlana Celaleddin Rumi evrenler ötesine yansımakta” notuyla Instagram’ın story bölümünde paylaştı.
Rakamlar umut veriyor

 

 

Yazarın Tüm Yazıları