Teoride konser yapılır peki ya pratikte

Dünyanın en büyük etkinlik markası Live Nation, müzik organizasyonlarının 2021 yazında tam kapasiteli olarak geri dönebileceğini öngördüklerini açıkladı. Geçtiğimiz hafta da Almanya’da yapılan araştırma sonucunda kapalı alandaki bir konserde, kurallara uyulduğu takdirde Covid-19 bulaşma riskinin düşük olduğu söylendi...

Haberin Devamı

Almanya’da Halle-Wittenberg Martin Luther Üniversitesi’nin Klinik Bulaşıcı Hastalıklar bölümünün başkanı Dr. Stefan Moritz’in başkanlığındaki araştırma grubu, geçen ağustos ayında Leipzig’de gerçekleşen bir konser organizasyonunda sosyal mesafe konusunda gözlemler yaptı.
Bu sayede kapalı mekanlarda koronavirüs önlemlerine ilişkin yeni sonuçlara ulaştıklarını açıkladılar ve bunları internette yayınlandılar.
Bin 400 gönüllü katılımcının yer aldığı Restart-19 isimli araştırmada, hijyen konusunda çeşitli önlemlerin alındığı kapalı mekan konserinde virüsün yayılma riskinin “düşük veya çok düşük” olduğu gözlemlendi.
Popçu Tim Bendzko’nun aynı gün içinde düzenlenen üç konserine katılan bin 400 kişi, Covid-19 testine tabi tutuldu. Önce ateşleri ölçüldü, üstlerine konumlarını tespit eden dijital bir iz sürücü giydirildi, maskeleri ve el dezenfektanları hazır edildi. Etkinlik alanında 10 saat geçirmeleri istenen grup, sosyal mesafe ve aldıkları önlemlerin derecesi konusunda üç çeşit senaryo sergiledi. Deneyin sonucunda ise virüsün bu şartlar altında insandan insana geçme riskinin az olduğu saptandı. Araştırma grubundan Dr. Michael Gekle, The Times’a “Bu önlemler alındığı müddetçe konser düzenlememek için hiçbir sebep bulamayız. Enfeksiyon riski düşük” açıklamasında bulundu.
Tabii ki havalandırma sisteminin kalitesi de bu riski düşüren faktörlerden biriydi.
Sosyal mesafe kuralına uyan, maskelerini çıkarmayan, dezenfektanlarına sıkı sıkıya bağlı bin 400 kişinin eforu gösterdi ki aynı özene sahip izleyicilerin herhangi bir kültürel etkinliğe katılmasında hiçbir sorun bulunmamakta. Ama teoride...
Bu araştırma gösteriyor ki güven önce kişiye duyulacak, hijyen kurallarına uyulacak ve kapalı mekanların havalandırma sistemlerini güncellemesi gerekecek. Ancak bu şekilde sanat faaliyetleri devam edilebilir. Bu da insanların ruh durumuna etki ettiği için de büyük önem taşımakta.
Ancak Live Nation yetkililerinin açıklaması gösteriyor ki değil kapalı alan, açık alanlarda bile tam kapasiteye ulaşmamıza daha aylar var. Aşı haberi gelmiş olsa bile...
Paralı promosyon
“Konser yapılır mı, yapılmaz mı, yaza mı, bahara mı?” derken online müzik dinleme kanalı Spotify da paralı promosyon dönemini yavaştan denemeye başladı.
Spotify’da listelere girmek önemli oldukça uygulama bir iş modeli yarattı. Radyoların hakimiyetinin olduğu dönemde “Şu paraya bizi de çal” düzeni Spotify’a da geldi. Şirket, 2015 yılında “Böyle bir şey olması şirket politikalarına aykırı” demişti. Şu an test aşamasındaki uygulamayla sanatçılar listelere girmek için ücret ödeyecek. Görünen o ki Spotify, telif gelirinin düşmesi pahasına bu iş modelini kullanmakta ısrarcı.
Spotify’ın uzun zamandır zarar ettiği ve bu yöntemin kendilerini kurtarmak için yapıldığı söyleniyor.
Sanatçıların şarkılarının daha fazla kişiye ulaşması için para vermesi ne kadar doğru olacak, bunu da zaman gösterecek.

Haberin Devamı

Alanında rakipsiz

Haberin Devamı

Palmiyeler, “Ben-Hür” isimli üçüncü albümünü yayınladı. Bu son çalışmaya “Kar Yağmıştı” ve “Jazz Jackrabbit” isimli iki şarkı eklendi. Palmiyeler, surf rock olarak müziğe başladı, indie türüne geçiş yaptı. Grup, dream pop türünde ilerlerken de Spotify listelerinde yükselişe geçince saykedelik müzikle yoluna devam etti. Türler arası geçişi fazlaca yumuşak yapan Palmiyeler’in kendi alanında henüz bir rakibinin çıkmadığı yeni albümlerinde ayan beyan ortada.

Umutlu bekleyiş

Duru sesini pek sevdiğim Birkan Nasuhoğlu, “Gel” isimli yeni şarkısını yarın yayınlıyor. Back vokalde Gökhan Türkmen’in yer aldığı şarkının sözü, müziği ve düzenlemesi ise sanatçıya ait. Bu alternatif rock türündeki şarkı, melankolik havası ve umutlu bekleyişiyle kışın gelişinin habercisi...

Haberin Devamı

Ne dinledim
· Birkan Nasuhoğlu-Nokta
· Düşün-Nokta
· Kalaha-Özgürüm Ben
· Ati ve Aşk Üçgeni-Gece Uçuşu
· Şiar-Enel Aşk
· Teneffüs-Sabah İçin
· Oğulçet-Hayal
· Vincent Baykal Ada-Gölgeler
· Emre Üstün-Merhaba
· Bulut Atlası-Artık Susma
· Efendi-Aklımı Yerine Koy
· Soft Analog-Yansımalar
· Palmiyeler-Kar Yağmıştı
· Özgün Semerci-Olamazdım
· İsimsiz Orkestra, Feridun Düzağaç-Halim Yok
· Atlas RB-Ben Ateşin İçindeyim
· Ezgi Aktan-Ekimin Günahı Yok
· Berkay Altunyay-Sanki Hevesim Hiç Kalmamış Gibi
· Melek Mosso-Kurtuldun Dediler
· Maho G, Ben Fero-İzmir’in Ateşi
· Canozan, Deniz Bayoğlu-Daima
· Müge-Wild Peches
· Özgür Özkan-Try to Remember
· Dahakara-Slide It

Güzel gönderme

Haberin Devamı

Türk elektronik müzik dinleyicisinin yakından tanıdığı, “Berlin Calling” filminde de yer alan DJ Paul Kalkbrenner, sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaşarak “Uber lazım mı?” dedi. Kalkbrenner, uzun zamandır işini yapamayan birçok DJ’den biri... Bu fotoğraf belki ironi belki de gerçek ama Avrupa’daki birçok müzisyenin Uber’e bağlı şoför olma noktasına geldiği aşikâr. Bu süreçten kesinlikle en çok müzisyenlerin etkilendiği de kesin.

 

Yazarın Tüm Yazıları