Ayla’nın sürprizi

Sözleri Ayla Çelik'e, bestesi Ayla Çelik ile Serdar Aslan'a ait olan ‘Ay Işığı’ isimli yeni şarkının düzenlemesinde Serkan Ölçer’i görüyoruz. Akdeniz havası aldığım şarkıyı dinlerken Ayla’nın vokali bu sefer bir başka dokundu.

Ayla anlattığı hikayeyi şarkının içine öyle güzel yerleştirip dinleyiciyi o atmosferin tam orta yerine bırakıyor ki , şarkı bittiğinde o adama gidip , ‘Üzme şu kızı! Bak seni ne özel seviyor.’ diyesi geliyor insanın.

Belli ki ‘ Ay Işığı’ Ayla için bir başka önem teşkil ediyor. Bunu şarkıyı bir an önce fazla beklemeden dinleyici ile paylaşmasından anlıyoruz.

‘Ay Işığı’nın video klip çalışması da göz alıcı olmuş. Fatih Ahmet Kaya yönetmenliğinde çekilen video klipte Ayla Çelik bir başka güzel gözüküyor.

Makyajından kıyafetine yeni tarz ona çok yakışmış. Lara Sayılgan imzalı fotoğraflara ise ayrı bir alkış. Bakalım Ayla bize bu kış neler hazırlamış? Hem kendine hem de başka şarkıcılara verdiği şarkıları teker teker çıkınca dinleyeceğiz. Hele İrem Derici’ye verdiği bir şarkı var ki. Of diyorum.

Bir başka Ertunç

Ertunç, uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı ‘Derin Uykum’ şarkısını geçtiğimiz günlerde dinleyici ile paylaştı. Söz ve müziği kendisine ait olan şarkının düzenlemesinde Ümit Kuzer’in imzası var.

Kariyerinde başarılı işlere imza atan Ertunç artık kontrolü tamamen eline almış bir şekilde karşımızda. Ben onu bu sefer daha özgür , daha ne istediğini bilen ve kendi işinin patronu olmanın rahatlığı ile içine sinen işleri yapmaktan mutlu birisi olarak gördüm.

İstese piyasanın gerektirdiği şekilde hareket edebilecekken o daha dünya müziğine yönelmiş ve istediği şarkıları söyleyip , kendi hikayelerini dinleyici ile paylaşma yolunu seçmiş. Ezber kalıplardan sıkılmış, daha özgür daha müzik merkezli işlere öncelik vermiş.

‘Derin Uykum’ ile müzikal kariyerinde yeni bir sayfa açtığı her halinden belli olan Ertunç’un bu seçimi bana göre gayet yerinde olmuş. Kendi söz ve müziğini yazan biri olarak bundan sonra sırada bekleyen şarkılarının bu yeni seçimler doğrultusunda nasıl olacağını bekleyip göreceğiz. Sevdiği ve dinlediği müziklerin harmanını şarkılarına yansıttığını söyleyen Ertunç , bu yüzden tarz konusunda çemberi geniş tutuyor.

‘Derin Uykum’a  İlay Alpgiray yönetmenliğinde dünyaca ünlü özgürlüğün simgesi Side Antik Kenti ve Apollo Tapınağı’nda çekilen video klip çalışması da gayet güzel olmuş.

Pacha Mama

Bu haftanın yeni şarkı tavsiyesi Ezgi Alaş’tan ‘ Pacha Mama’. Genç yaşında uluslararası birçok yarışmada ülkemizi başarıyla temsil eden Ezgi’nin müzikal kariyerinin ilk çalışması olan Pacha Mama’da söz, müzik ve düzenlemede müzisyenliğine hayran olduğum Bora Uzer’in imzası var.

GTR Müzik etiketiyle geçtiğimiz günlerde yayınlanan şarkının kayıtları Bora Uzer’in yaşadığı ve müzik çalışmalarını oradan sürdürdüğü Meksika’nın Tulum şehrinde yapılmış.

Soul rüzgarlarını şarkı boyunca güçlü vokaliyle başarıyla estiren Ezgi’yi dinlerken kendinizi tropikal bir adada hamakta sallanıp, uçsuz bucaksız denize bakarken buluyorsunuz.

Peki Ezgi Alaş kimdir? 3 yaşında yeteneği ailesi  tarafından fark edilen Ezgi piyanoya başlatılmış. İlkokulda çocuk korolarında yer alıp aynı zamanda bale eğitimi alan Ezgi, ortaokulda klasik piyano eğitimini ihmal etmemiş. Lise hayatı esnasında Hürriyet gazetesinin düzenlediği Genç Nota adlı liselerarası müzik yarışmasında 2 sene üst üste En İyi Kız Solist ödüllerini alarak dikkatleri üzerine çekmiş. Kısaca Polonya’da jazz masterclass’ına katılma hakkı kazanmasından tutun, Bilkent opera bölümünden sonra Yaşar Üniversitesi vokal bölümünü birincilikle bitirmesine Ezgi hep çok çalışkan bir müzik aşığı olmuş ve bu zamanlara gelmiş.

Uluslararası yarışmalarda ülkemizi başarıyla temsil eden Alaş, şimdi kariyerine Bora Uzer’le Türkçe ve İngilizce, müzik ve sahne çalışmalarıyla devam ediyor. Bora Uzer önderliğinde yaptığı bu ilk çalışma ‘Pacha Mama’ yurt dışı pazarında da umarım güzel yerlere gelir.

Ne tıklandınız be arkadaş

Biliyorsunuz benden çok fazla negatif yorum çıkmaz. Ama sanırım ufak ufak bu köşede sinirime dokunan konulara değineceğim.

İlk açılışı şu meşhur tıklanmalar konusuna ayırdım. Geçtiğimiz günlerde yeni çıkan bir şarkıya ait sosyal medya paylaşımının kısa sürede milyonlarca izlendiğini gördüğüm anda ‘ Yok artık!’ dedim. Yani  daha 24 saat olmadan yurt dışında bile öyle bir izlenme görülmemiştir.

Acaba bunu bilerek mi yapıyorlar? Böyle bir hamlenin ne şarkıya ne de şarkıcıya faydası olmadığını hala anlayamadılar mı? Belki bir süre konuşulan ama sonrasında getirisi olmayan bir şeye dönüşen bu durumdan ne zaman vazgeçilecek?

Nitelik mi nicelik mi? tartışmasında benim tarafım belli. Ama üzülerek görüyorum ki izlenmelerin ve takipçi sayılarının yarıştığı , yüksek rakamların içeriğine bakılmaksızın pohpohlandığı çorba bir durumun içindeyiz. Bir umut belki rakamların değil iyi işlerin konuşulduğu sosyal medya düzenine geçilir diyelim.