Evden çıkacağız peki ya onlar

Geçtiğimiz yıl bizleri eve hapseden COVID-19’un nihayet aşısı bulundu ve kısa süre içerisinde ülkemizde de kullanımına izin verilecek.

Haberin Devamı

Bu sevindirici haberlerle birlikte 2021’den en büyük beklentimiz değişmemiş oldu: Herkesin hayatının güvende olduğu, hijyen-maske-mesafeye dikkat etmek zorunda olmadan sevdiklerimizle bir araya gelebileceğimiz bir yıl olması.

Aşı da bunu hızlandıracak diye ümit ediyoruz.

Bu konunun bu köşeyle alakasıysa şu: 2020’nin mart ayından beri kedi-köpekle evini paylaşanlar, hiç olmadığı kadar evde vakit geçirdiler. Ve normalleşme demek, eskisi gibi evlerinde daha az zaman geçirecekleri anlamına geliyor.

Bunun etkileri var tabii. Özellikle köpeklerde olumsuz etkiler yaratması muhtemel.

Evden çıkacağız peki ya onlar

TERK EDİLME KORKUSU

Günlük rutinlerin aniden değişmesi en büyük problem. Bir anda, gün içerisinde uzun bir süre yalnız kalmaları, “terk edilme korkusu”na yol açıyor.

Haberin Devamı

Tam evi terk ederken abartılı hareketler, fazla havlama hatta uluma gibi sinyaller, siz gittikten sonra kedilerin tuvaletinin dışında, kokunun gitmeyeceği halı, yatak gibi yerlere tuvaletini yapması, ev eşyalarına zarar vermesi gibi durumlar görülebiliyor. Size normalden fazla bağlılık göstermesi ve peşinizde dolanması sizin yokluğunuzun ona verdiği rahatsızlığın bir başka göstergesi.

Sorunu biliyoruz, sonuçlarını artık tahmin edebiliyoruz. Peki bunların yaşanmaması için ne yapmalıyız?

Veteriner Lori Teller, “terk edilme korkusu”nun tamamen ortadan kalkamayacağını ama bu durumun yönetilebileceğini belirtiyor.

En başta bu durumun sizinle değil, kediniz ya da köpeğinizle alakalı olduğunun altını çiziyor. Ona göre onlar bu hareketi yaparken size ceza vermek ya da sizi hizaya getirmek için böyle davranmıyorlar. “Hayvanlar nispet davranışında bulunmazlar” diyor. Ve bir kedi ya da köpeğin en az sizin kadar bu durumdan rahatsız olduğunu anlatıyor. Bu yüzden oluşacak olumsuz durumlarda, cezalandırma yönteminin asla doğru olmadığını söylüyor. “Cezalandırma sadece durumu kötüleştirir” diyor. Ve bu davranışı takip eden abartılı sevgi gösterisinin de işe yaramayacağını anlatıyor.

Haberin Devamı

Lori Teller’a göre yapmanız gereken, ilişkide dengeyi ayarlamak, böylece yokluğunuz çok sorun yaratmayacak. Her şeyin başı veteriner kontrolü: Fiziksel bir sorunu var mı yok mu, anlamanız şart.

UFAK TESTLER YAPIN

Evden çıkmadan önce köpeğinizi yürüyüşe çıkarmak ya da koşmasına müsaade etmek, eve döndüğünüzde onun dinlenme moduna geçmesini, sizin de rahatça hazırlanıp çıkmanızı sağlayacak. Endorfin yükseldiğinde endişe hissetmesi zorlaşıyor.

Sonrasında yaşananların rutin olduğunu göstermeniz lazım. Yokluğunuzun önemli bir şey olmadığını göstermelisiniz: Evden çıkarken, hazırlandığınızda yalnız kalacağını anlayan kedi-köpeğinizin abartılı davranışlarına bir cevap vermeyin. Bir süre sonra durumu o da kabullenecektir.

Haberin Devamı

Hangi noktada işlerin kontrolden çıktığını anlamak için ufak testler yapın. Mesela evden çıkarken en son çantanızı elinize alıyorsunuz diyelim, çantanızı alın ama evden çıkmayın, bir süre daha oturun, bunu birkaç kez yapın. Ya da dışarı çıkacakmış gibi hazırlanın ama çıkmak yerine evde bir süre daha oturun.

Evden çıkarken durumu dramatikleştirmeyin.

EVE ÖDÜL MAMALARI GİZLEYİN 

Kısa süreli ayrılıklar deneyin. Ayrı bir odada, evde yokmuşsunuz gibi vakit geçirin. Bu süreyi yavaş yavaş arttırın.
O da bu duruma alışacaktır.

Sıkıntı da endişeyi arttırır. O nedenle kedi-köpeğiniz için oyuncaklarını hazır edin. Kolayca oynayabilsin. Köpekler için evin gizli yerlerine onun sevdiği ödül mamalarından küçük parçalar koyabilirsiniz.

Haberin Devamı

Televizyon ya da radyoyu açık bırakabilirsiniz, bu da onlara ses olacaktır ve rahatlamalarını sağlayabilir.

Kedi-köpeğinizin endişesini azaltan ilaçlar var ancak bunları da veteriner tavsiyesi olmadan asla kullanmayın.

Unutmayın, terk edilme korkusu hem sizin için hem kedi köpeğiniz için zor bir durum. Ama ufak değişiklikler durumu kurtarabilir. Aşı olup gündelik hayatımıza dönmeden önce bu durumu bir değerlendirin derim. İyi seneler.

2021’İN İLK KARARI BU OLSUN

BU köşe, tüm ömrünü başta kedi-köpek olmak üzere tüm canlıların daha iyi bir hayat yaşamasına adadığı için 2021 kararlarında da başka bir şey beklememeniz gerektiğini biliyorsunuzdur. Malumu ilam edeyim o zaman: Madem yeni yıl yeni kararlar demek, o zaman 2021, kedi-köpekle aynı evi paylaşma ayrıcalığını henüz tatmamış olan insanlar için dönüm noktası olsun. Kış yüzünü daha göstermedi, sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde ilerliyor ama bu kış gelmeyecek anlamına gelmesin. Geldi mi de bir başka geliyor kış artık. Soğuk günler kapıda, barınaklar sahiplenmeyi bekleyen kedi-köpeklerle dolu durumda. O zaman 2021’in ilk kararını verin, hayatınız değişsin: Bir kedi ya da köpek sahiplenin.

OKUR FOTOĞRAFI
YARAMAZ PORTAKAL’LA TANIŞIN

Evden çıkacağız peki ya onlar


OKURUMUZ Sude Göküş, kedisi Portakal’ın fotoğrafını, “Pandemi sürecinde sahiplendiğimiz Portakal evimizin neşesi oldu. Her türlü yaramazlığı yapmaktan geri kalmıyor. Portakal ocağa atlayarak bıyıklarını yaktığı gün veterinerimizle beraber yeni permalı bıyıklarına oldukça gülmüştük.” Portakal’a biraz daha dikkatli olması tavsiyesini verirken, sağlıklı ve uzun yıllar diliyorum.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...

Yazarın Tüm Yazıları