AIDS için 60 milyon dolarlık ilaç yatırımı

Gilead Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin’in verdiği bilgiler enteresandı.

Haberin Devamı

Referans olarak verdiği Sağlık Bakanlığı verileri şöyle diyor:

-Ülkemizde 1985 yılından 15 Kasım 2022 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 34 bin 453 HIV (+) kişi ve 2 bin 177 AIDS vakası mevcut. Vakaların yüzde 81,.4’ü erkek, yüzde 18.6’sı kadın olup yüzde 16.2’si yabancı uyruklu kişilerden oluşuyor.

-Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 25-29 ve 30-34. Bulaş yoluna göre dağılımına bakıldığında, vakaların yüzde 43.8’inin cinsel yolla bulaşmakta olduğu, cinsel yolla bulaştığı bildirilen bu vakaların yüzde 68.5’inin bulaşma yolunun heteroseksüel cinsel ilişki olduğu bilinmekte.

-01 Ocak – 15 Kasım 2022 tarihlerinde ise 2901 HIV (+) kişi ve 70 AIDS vakası  olmak üzere toplam 2971 vaka doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilmiştir. Bildirimi yapılan vakaların yüzde  82.93’ü erkek, yüzde 17.07’si ise kadın.

Haberin Devamı

AIDS için 60 milyon dolarlık ilaç yatırımı

-Vakaların yüzde 17.94’ü yabancı uyruklu. 2022 yılında bildirimi yapılan vakalardan 25-29  yaş grubu, diğer yaş gruplarına göre daha fazla sayıda bildirilmiştir.

-Yıllar itibarıyla hastalık trendinde artış izlenmektedir. 2016 yılında HIV pozitif kişi sayısı 2689 iken, 2022 yılında HIV pozitif kişi sayısı 2971 olmuştur.

HIV’nin kesin tedavisi yok, yani virüs tamamen vücutta yok edilemiyor ancak ilaçlar ile kontrol altına alınabiliyor. Tedavinin amacı; virüsün yeniden oluşmasını önlemek. Böylece, virüsün, tedaviye dirençli olabilen birçok mutasyon geliştirme olasılığı da azalıyor.

2007 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Gilead, HIV/AIDS, hepatit B, hepatit C, hematoloji, enflamasyon, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları alanlarında yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanmış. Gilead 60 milyon dolarlık yerelleşme yatırımıyla Hepatit B ve HIV ilaçlarını artık Türkiye’de üretmeye başlamış. Dünyada geliştirilen en son Hepatit B ilacı ve dünyada ciro bazında tüm ilaçlar sıralamasında ilk 10’da olan HIV ilacı da geçen yıldan bu yana artık ülkemizde üretiliyormuş.

Haberin Devamı

Hem HIV ile ilgili verilere hem de Türkiye’de bu konuda süren mücadele çalışmalarına, tedavi yöntemindeki gelişmelere oldukça şaşırdım.

Kısacası bir dönem tıpkı korona gibi kabus haline gelen AIDS yok olmadı hâlâ yaşıyor. AIDS’le mücadelede en etkin yol ‘korunma’.  Aman dikkat!

AIDS için 60 milyon dolarlık ilaç yatırımı

ONLINE BANKACILIKTA ‘DÖVİZ’ NEDEN ‘YATIRIM’

Olmadı... Türk halkı dövizi yatırım aracı olarak görmekten kurtulamıyor. Ne zaman bir risk söylentisi çıksa, ne zaman bir olumsuz beklenti belirse soluğu döviz büfelerinde alıyoruz. Son üç aydır ‘seçim sonuçları ne olur’la başlayan sohbetlerin ‘dolar ne olacak’a dönüştüğüne şahit oldum durdum. Fısıltı gazetelerinden yayılan dolar tahminleri mi istersiniz, Kapalıçarşı’da dolaşan efsaneler mi aldı yürüdü gitti. Doları daha doğrusu döviz kurlarını zapturapt altına alma çabalarının, bankalara getirilen kısıtlamaların bunda etkisi oldu. Şunu kabul etmemiz lazım... Vatandaşı döviz almaktan soğutmaya çalışıyorsak yani talebi düşürmek istiyorsak öncelikle bu tür kısıtlamalardan vazgeçmek şart. Döviz piyasasında yaratılan gizem havası ilgiyi ve yükseliş beklentilerini artıyor. Neyse bu konu oldukça derin... Bugün bu yazıyı kaleme almamın asıl sebebi önümüzdeki dönemde ekonomimizin artık başka bir ülkenin para birimine yatırım yapmayacak kadar iyi hale gelme arzusu. Bakın, hangi bankanın internet sitesine girerseniz girin döviz alım satımının ‘YATIRIM’ sekmesinin altında olduğunu göreceksiniz? Niye?.. Niye bize dövizin bir yatırım aracı olduğu ısrarla algılatılmaya çalışılıyor?

Haberin Devamı

Yatırım fonları, hisse senetleri, hazine bonoları vs. dururken başka bir ülkenin para biriminin güvence olarak görülmesi, yatırım aracı olarak değerlendirilmesine şiddetle karşıyım. Profesyonellerin yaptığı parite işlemlerinin, vadeli kontratların vs döviz işlemlerine konu olması değil bahsettiğim. Bizzat bizlerin döviz bürolarında, banka internet sitelerinde döviz peşinde koşmasına, elimizdeki paranın değerini dövizle korumaya çalışmaya karşıyım. Elbette bunun için istikrar ve güven gerektiğine inanıyorum. ABD Doları ve Euro başta olmak üzere dövizin ‘YATIRIM’ sözcüğü ile yan yana gelmesinin sona ermesi şart. Bankaların döviz alım satımını ‘YATIRIM’ sekmesinden kaldırdığı gün bunu başardık demektir.

Yazarın Tüm Yazıları