Bu yoğun talebe enflasyona paralel maliyet artışları da binince fiyatlar daha da coştu. Türkiye’nin dört bir tarafındaki konut fiyatları, artan kiralar aylarca gazete manşetlerinde yer aldı. Yeni ekonomi yönetimi özellikle faiz konusunda politika değişikliğine gidince işler değişti. Bugün geldiğimiz noktada tablo şöyle:
Konut satışları ocak-ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14.3 düşüşle 993 bin 835 olarak gerçekleşti. Konut satışları neden geriledi?
Gelin adım adım inceleyelim.
- Konut kredi faizleri çok yükseldi. Buna ek BDDK ikinci evini alacaklar için kredi sınırlaması getirdi. Kişinin kendisinin, eşinin ya da 18 yaşından küçük çocuğunun evi varsa ve yeni bir ev almak isterse, evin değerinin yüzde 90’ı değil, yüzde 22.5’i kadar kredi kullanabiliyor.
Bu sınırlamayı bir örnekle şöyle anlatabiliriz: 3 milyon liralık konut alacak kişi, kaç mülkü olursa olsun evin değerinin yüzde 90’ı kadar kredi talebinde bulunabiliyordu. Şimdi, bir evi varsa yüzde 75 kısıtlama ile kullanabileceği kredi, evin değerinin yüzde 22.5’ine düşmüş oldu. Bu durumda alıcı 3 milyonluk evde 2 milyon 700 bin lira değil, sadece 675 bin lira kredi çekebiliyor. Yani artık geçmişteki gibi peşinat olarak da 300 bin lira değil 2 milyon 325 lira ödemesi gerekecek.
- Konut fiyatları erişilebilir olmanın çok ötesine geçti. Endeksa tarafından yapılan son araştırmaya göre İstanbul’da ortalama ev fiyatı yaklaşık 4.2 milyon TL. Bankanın kredi talebinize olumlu yanıt verdiğini düşünelim. Evin değerinin yüzde 90’ı için kredi çekerseniz (3 milyon 780 bin TL), kamu bankasının %3.89 faiz oranı ile 10 yıllık kredide aylık ödemeniz yaklaşık 149 bin TL. Sıkıntı da işte tam bu nokta. Çünkü aylık 149 bin TL taksit ödeyebilecek hane sayısı çok sınırlı.
Kira artışları ise alınan tüm önlemlere rağmen sürüyor. Özellikle İstanbul’da kira bedelleri sadece dar gelirlileri değil, beyaz yakalı çalışan çiftleri de zorluyor. İstanbul’da ortalama metrekare kira bedeli 160 lirayı aştı. Bu da 100 metrekare evde ortalama kiranın 16 bin lirayı geçtiğini gösteriyor. Tabi depreme karşı güvenli yeni bir konuta yaşamanın bedeli ise bu ortalamanın çok üzerinde...
Gelinen bu nokta tersine göçü tetikliyor. Bugün birçok sektör ‘işçi bulamıyoruz’ diyor. Çünkü çalışanlar kira bedellerini karşılayamadığı için büyükşehirleri terk ediyor. Tüm ihtiyaçları ötelenir, kemerler sıkılır da barınmanın ertelenmesi mümkün değil. Bu nedenle ilgili kamu yöneticileri kalıcı bir çözüm için bir an önce harekete geçmeli.
Yer Münih. Münih Teknik Üniversitesi (TUM) yerleşkesindeyiz. İçinde bulunduğumuz binanın girişinde ‘Sabancı’ imzası var. Çimsa ve Kordsa’ya ev sahipliği yapacak Sabancı Teknoloji Merkezi’ni hayata geçtiğini duyuran Sabancı CEO’su Cenk Alper yeni ekonomi yönetimi ve ekonomi politikalarını değerlendirmesini istediğimiz sorumuzu yukarıdaki sözlerle cevapladı.
Aslında sadece Sabancı değil. Son dönemde iş dünyasının yatırım heyecanının yeniden filizlendiğine ilişkin önemli sinyaller alıyoruz. Cenk Alper sözlerini sürdürdü:
“Bizim de yatırım yapacağımız alanlar çok net, iklim teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler. Enerjide yenilenebilirde ciddi anlamda büyüdüğümüzü görüyorsunuz. Eğer startup yatırımı yaptığımız baz yük teknolojilerinden bir tanesi artık endüstrileşme noktasına gelirse tabi ki onun yatırımcısı olacağız. Sanayi tarafında, yapı malzemeleri tarafında sürdürülebilir kimyasallar ve yapı malzemeleri bizim ana odak noktalarımız. Yine kimsede olmayan bir avantajımız var; değer zincirlerinin farklı noktalarına atak edebiliyoruz. Organik yatırımlarımızın boyutları küçük değil. Enerjide ABD’ye 350-400 milyon dolarlık yatırım yapmış durumdayız. Çimsa’nın son iki yatırımı 122 milyon dolar toplamında. Kordsa’nın satın almalarının toplamı 200 milyon dolar. Brisa, Aksaray Fabrikası’na 300 milyon dolarlık yatırımın üzerine, 200 milyon dolarlık yeni bir yatırıma doğru gidiyor. Dolayısıyla içeride de dışarıda da büyümeye devam ediyoruz.”
Cenk Alper
9 AYDA 33.3 MİLYAR TL
Sabancı Topluluğu’nun 2023’ün 9 aylık döneminde yaptığı yatırım 33.3 milyar TL’yi bulmuş. Aslında bu yatırımlarda Ar-Ge ve teknoloji merkezlerindeki inovasyonun ateşleyici gücü olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Münih’teki Sabancı Technology Center ile birlikte Sabancı’nın Ar-Ge ve teknoloji merkezi sayısı sekize yükseldi. Cenk Alper, “Avrupa’daki ilk merkezimizi hayata geçiriyoruz. Münih Teknik Üniversitesi (TUM) yerleşkesi içerisinde yer alan Sabancı Teknoloji Merkezi, aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliği alanında Avrupa’nın simge platformlarından biri olacak. Özellikle mühendislik, teknoloji ve doğa bilimleri alanlarında, Avrupa’nın en iyi üniversiteleri arasında yer alan TUM ile yapılacak ortak Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte, parlak fikirlerin ürünleştirilmesi ve ticarileşmesi sağlanacak”
diye konuştu.
TERZİ ÜSÜLÜ ÜRÜNLER
Elinde POS cihazı ile gelen garson 3 bin 500 TL ödeme talep eder. E.M. tam kredi kartına davranacaktır ki eşi ‘Hesap yanlış’ der. E.M. adisyon fişini görmek ister. Garsonun uzattığı adisyon fişini inceleyen E.M. ve eşi adisyona hiç yemedikleri yiyeceklerin içmedikleri içeceklerin eklenmiş olduğunu görüp itiraz eder. Hesap kontrol edilir. Tam 1650 TL’lik fazlalık tespit edilir. Toplam 1850 TL öder ve işletmeyi terk ederler.
‘PARDON’ DİYORLAR
Kendisinden yaklaşık 2 kat fazla hesap talep edilen E.M.’nin bana ilettiği e-posta’da yazdıkları çok vahim:
“6 kalem fazla yiyecek-içecek eklemişler. İtiraz ettik. ‘Kusura bakmayın yanlış girmişiz’ dediler. Sonrasında küçük bir araştırma yaptım. Birçok kişinin benzer adisyon hileleriyle karşılaştığını öğrendim. Fark edersen, ‘pardon’ diyorlar. Fark etmezsen geçmiş olsun. Burası turizm bölgesi. Bir de yabancıların durumunu düşünün. Biz sadece taksileri falan konuşuyoruz ama bazı restoran ve plaj işletmeleri yerli yabancı bakmadan resmen turist soyuyor.”
Küçük bir araştırma yaptım. Özellikle son dönemde restoranların hesapları ile ilgili şikayetlerin çoğaldığını gördüm.
HEPİMİZ HEDEFTEYİZ
Hemen belirteyim dolandırıcıların hedef kitlesi sadece yerli/yabancı turistler değil hepimiziz. Çocukların gençlerin takıldığı mekanlardan tutun da en gözde pastaneler lokantalar bile kapsamda.
Onlar bana madenciliğin önemini, işlettikleri madenlerin ülke ve bölge ekonomisini anlatacaklardı ama önce çevre ile ilgili hassasiyetleri gündeme getirdim.
Pelin Usta Özkayhan
Malum Türkiye’de maden ve madenciler çok tartışılıyor. Çevre ile ilgili hassasiyetlerin dikkate alınması, madencilik yapılırken gereken tüm önlemlerin alınması çok çok önemli. Madenlerden çıkan ürünlerin büyük bir bölümü hayatımızın olmazsa olmazı ancak doğanın da alternatifi yok. Bu nedenle çevre bilinciyle sorunların gündemde tutulması, tartışılması günümüz kadar insanlığın geleceğini de ilgilendiriyor.
Madenlere yönelik kamu otoritelerinin denetimlerin yanı sıra madencilerin bizzat kendi yaptıkları denetimler de çok önemli. Örneğin Öksüt Madencilik geçen yıl ADR tesisinde civa tespit edince ilgili bakanlık ve kurumları bilgilendirmiş. Üretime ara verilmiş. Gerekli yenilme ve iyileştirmeleri yapan maden tüm denetimlerden de geçerek haziran ayında tekrar üretime başlamış.
ULUSLARARASI ŞİRKET
Develi’deki hem sosyal hem ekonomik değişime neden olan Öksüt Madeni uluslararası altın madenciliği şirketi olan Centerra Gold Inc (Centerra) şirketinin tamamına sahip olduğu Öksüt Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye (ÖMAŞ) ait ve ÖMAŞ tarafından işletiliyor.
Ana hissedarı Centerra Gold, hisseleri
“Muğla genelinde, otellerin arıtma sistemlerini çalıştırıp çalıştırmadıklarına dalgıçlarımız aracılığıyla bakıyoruz. Enerji maliyetlerini bahane eden ve arıtma sistemini çalıştırmayan bazı tesislere rastlıyoruz. O tesisler hem uyarılıyor hem ceza uygulaması yapılıyor.”
Türkiye çok değil iki yıl önce müsilaj sorunu yaşadı. Hem de ne yaşamak. Marmara Denizi adeta yok olmuş, beyaz bir örtüyle kaplanmıştı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı her fırsatta dile getirmişti: Deniz Sihirbaz değil!
Müsilajın 3 sebebini ısrarla vurgulamış, “Doğa ile ilgili olanları çözemesek de en önemli sebep kirlilik. Deniz atıkları yutmaz, böyle kusar” demişti.
Anlaşılan hiç ders almamışız. Marmara’dan sonra Ege’nin de Akdeniz’in de canına okumaya kararlıyız.
Tüm bunları yazma sebebime gelince... Hafta sonu Bodrum koylarında çok önemli bir etkinlik vardı. “Deniz dibi, kıyı ve hayalet ağ temizliği.” Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’su Bülent Kozlu’yu destek verdikleri etkinliği yerinde izlemeye davet etti. Biz gazeteciler de kendilerine eşlik ettik.
Güvercinlik koyunda düzenlenen etkinliğe Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Toprak da katıldı. Bölgedeki otellerin, tur teknelerinin, gönüllü vatandaşların katıldığı çalışmalarda traktör tekerinden yatağa kadar 15 ton atık toplandı ve dönüşüm merkezine götürüldü.
Barış Saylak şunları söyledi:
“Geçen yıl koylardan 20 bin metrekare uzunluğunda hayalet ağ denizden toplandı. İlde 100 ekip koyları taradı. Balıkçıların kontrolünden çıkan ağlar denizin dibinde kalıyor, ‘hayalet ağ’a
20 yıl içinde bu devasa filoya 40 bin uçağın daha eklenmesi bekleniyor. Bunun anlamı şu; 2040’a kadar küresel yolcu trafiği iki kattan fazla artarak 19 milyarı aşacak. İşte bu aşamada yeni havalimanlarının yapımı kadar eskilerin onarımı da büyük önem taşıyacak. Özellikle de yıllar içinde yıpranmalarının yanı sıra sel, deprem vs nedenlerle zarar görecek pistlerin süratle tamir edilmesi kritik önemde.
Türkiye’nin global ölçekteki markalarından Çimsa bu aşamada pazardaki dengeleri değiştirebilecek inovatif bir ürüne imza attı. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Çimsa CEO’su Umut Zenar bu yeni ürünle ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin en büyük 2. havaalanının pistinin onarımında bu yılın inovatif ürünü Çimsa FlyCrete ile başarılı bir proje gerçekleştirdik. Çimsa Formülhane’de Kalsiyum Alüminat Çimentosu ile yapılan denemeler sonrası geliştirilen yeni beton Flycrete. Ürün özellikle havalimanında tamir betonu olarak kullanılmak üzere geliştirildi.”
DEPREMLERDE ÇARE
Türkiye’nin 11 ilini vuran son büyük deprem gösterdi ki özellikle havalimanlarının felaketler sonrası hızla ayağa kalkması çok önemli. Çimsa’nın yeni ürünü zarar gören pistleri 3 saat içinde kullanıma hazır hale getiriyormuş. Yani onarım için döktünüz beton 3 saat içinde kurumakla kalmıyor uçakların kalkıp inebileceği bir mukavemete kavuşuyor.
Çimsa CFO’su Mustafa Aydın ve Mena İletişim Ajans Başkanı Suat Özyaprak’ın da yer aldığı buluşmada Çimsa’nın başta deprem olmak üzere olası felaketlere karşı başka bir çalışması daha olduğunu öğrendim: 3D Ev.
Umut Zenar
KISA SÜREDE 3D EV
Geçtiğimiz günlerde TİM Başkanı Mustafa Gültepe, başkanvekilleri Çetin Tecdelioğlu ve Kutlu Karavelioğlu ile bir araya gelip “İnovasyon Haftası 2023”ü konuştuk.
Öncelikle hatırlatalım. Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla TİM tarafından her yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen etkinlik 23-25 Kasım’da Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Bu yıl çok anlamlı ve özel bir yıl. Cumhuriyet’in 100, TİM’in 30, Türkiye İnovasyon Haftası’nın ise 10’uncu yılı kutlanıyor. TİM Başkanı Gültepe, bu anlamlı seneyi bir dönüm noktası kabul ettiklerini, bu nedenle Türkiye İnovasyon Haftası’nın isim ve logosunu değiştirdiklerini söyledi.
Çetin Tecdelioğlu - Mustafa Gültepe - Kutlu Karavelioğlu
ARTIK INNOVATION WEEK
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Küresel ekonomi büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşümde de inovatif davrananlar bir adım öne çıkacak. Ülkemizin ve yakın coğrafyamızın en büyük inovasyon buluşması Türkiye İnovasyon Haftası; bu seneden itibaren yolculuğuna yeni ismi ve yeni logosuyla devam edecek. 23-25 Kasım tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirileceğimiz ‘Türkiye Innovation Week’le; geleceği kurgulamaya devam edeceğiz” dedi.
Gültepe bu yılki
Escort günümüzde girişim sermayelerine yatırım yapan önemli bir şirkete dönüştü. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle bir araya geldiğimizde Escort Yatırım’ın 61 iştiraki ile Türkiye’nin dijital dönüşümünde önemli bir oyuncu olma hedefine hızla ilerlediğini söyledi.
Dile kolay 61 iştirak... Birçok holdingin bile yanından geçemediği bir sayı. Bu kadar çok şirkete yatırım yapmak, üstelik para da kazanmak hiç de kolay değil. Sanırım İbrahim Özer için ‘yatırım koklayan adam’ desek yanlış yapmayız. Kendisine fikri olan gençlere tavsiyelerini, bu fikirleri nasıl yatırıma dönüştürebileceklerini sordum.
Önerilerine geleceğim ama önce gelin hedeflerini paylaşayım. Özer, orta vadeli hedeflerinin üç unicorn çıkarmak olduğunu söyledi. Ardından da şu kritik bilgileri paylaştı:
“Yerli girişimlere yaptığımız yatırımlar, borsada tarafından ilgiyle karşılanıyor. Hisselerimizin yüzde 19.3’ü emeklilik fonları, yüzde 15.6’sı yatırım fonları, yüzde 9.2’si de yabancı yatırım fonlarında. Bununla birlikte 17.4 milyar Euro’luk Finlandiyalı fon Evli Plc, son iki yıldır şirketimize yatırımını sürekli artırıyor. Şu anda da borsadaki hisselerimizin toplamda yüzde 6’sına yatırım yapmış durumda.”
Türkiye’de toplam altı borsa şirketine yatırım yapan Evli Plc. yöneticilerinin yaptıkları şirket ziyaretleri sonrası Türkiye’deki ilginç gözlemlerine ve görüşme detaylarına yer veren bir rapor yayınladığının bilgisini veren Özer, sözkonusu rapordan şu bilgileri de paylaştı:
“Escom 2022’de 4 kat ve 2021’de 3 kat kâr artışının ardından her yıl kazançlarını ikiye katlama yolunda ilerliyor. Grubun doğrudan start-up yatırımlarından sorumlu iştirakinin (Alesta) olası bir halka arzı da kilidi açabilir.”
Özer, şirketin geldiği son nokta için de