500 euroluk araç kirası nasıl 1000 Euro’ya çıktı?

Döviz kurlarının artmasıyla araç satış fiyatlarının zamlanması araç kiralama ücretlerini de tırmandırdı. Dövizle kiralamadan Türk Lirası’na zorunlu geçişin de gündeme gelmesiyle birlikte şirketler faiz yükünü de faturalara yansıttı. Böylece 3 ay önce 500 Euro civarında olan araç kiralama bedelleri bugün 1000 Euro’ya (yaklaşık 7 bin 250 TL) karşılık gelmeye başladı.

Haberin Devamı

Araç kiralamak son dönemde satın almaya karşı önemli bir alternatif olarak ön plana çıktı. Özellikle şirketlerin filo kiralaması ve vatandaştan gelen talebin her geçen gün artması sektörü geliştirdi, büyüttü... Son dönemde kur fiyatlarının hızlı yükselişi bu sektörü de olağan dışı etkiledi. Aylık kira ücretlerinin döviz bazında zaten arttığı gözlemlenirken, Türk Lirası’na zorunlu geçiş ile birlikte faturaların iyice şişmesi vatandaşın gündeminde ilk sıralara tırmandı. Faturaların yükseldiği bir gerçek. Peki ama kiralama şirketleri fırsatçılık mı yapıyor yoksa ortada gerçekçi bir finansman maliyet hesabı mı var. Gelin hep birlikte izini sürelim...

Bana gelen bir okur gönderisindeki gerçek fiyatlar işimizi hayli kolaylaştıracak. Okurumun yazdıklarından aynen paylaşıyorum:

Haberin Devamı

Araç kiralama şirketi Fleetcorp’tan bir araç kiralayan okurum, konkordato ilan eden şirketin araçlarına haciz uygulanınca aracını iade edip yeni bir araç kiralamak için başka bir şirketle temasa geliyor.

Yeni filo şirketi X model bir araç için okuruma aylık 505 Euro+%18 KDV’lik bir teklif veriyor.

Teklifi kabul eden okurum sipariş formu ve sözleşmeyi teslim alıp süreci başlatıyor.

Okurum kiraladığı aracı beklerken 10 gün içinde şirketten iki ayrı yazı alıyor. Kiralama şirketi aracın kira ücretinin önce 600 Euro’ya çıktığını bildiriyor.

Kurların olağan dışı yükseldiği bir süreçte TL ile araç kiralamak istese artışı doğal karşılayacağını söyleyen okurum Euro bazında kira zammına anlam vermediğini belirtiyor.

500 euroluk araç kirası nasıl 1000 Euro’ya çıktı

Kiralama şirketine bu artışın nedeni soran okurum şöyle bir cevap alıyor:

“Sipariş formu ve sözleşmenizi elden teslim aldıktan sonra gerekli süreci hemen başlatmak istedik. Ancak araçları 45 gün valör ile aldığımızdan Almanya merkezli bir firma olarak şu an verdiğimiz fiyat kritik konusu oldu. Çünkü ekim ayı içinde Türkiye tarihinin en büyük borç ödemesi yapılacağından şirketimiz ilgili kira bedelini 505 Euro olarak onaylamıyor. Çünkü 45 gün sonra Euro kurunun çok daha yüksek olması öngörülüyor. Genel müdürümüzün onayıyla araç için verebileceğimiz dip kira fiyatı 600 Euro’dur.”

Haberin Devamı

Okurum 505 Euro’luk araç kira bedelinin 600 Euro’ya çıkmasının şokunu yaşarken tam da bu sırada bir kararname ile döviz ile kiralama döneminin bittiği, tüm sözleşmelerin TL’ye dönmesi gerektiği bildiriliyor.

Okuruma bu kez yeni bir teklif Türk Lirası olarak iletiliyor. Bu teklif ise aylık 7 bin 245 TL yani bugünkü kur ile 1000 Euro!

Okurum gönderisini şu soru ile bitiriyor: “Lütfen açıklansın. Benim yaklaşık 45 gün önce 505 Euro için el sıkıştığım araç kiralama bedelim nasıl oldu da 1000 Euro’ya çıktı?”

Gelin şimdi bu soruya cevap arayalım. 

ŞİRKET AÇISINDAN TABLO

Kiralama şirketi kurlardaki yükseliş öncesinde vatandaştan 505 Euro aylık kira ücreti talep etmiş. Ancak bu arada kurlardaki yükseliş üzerine döviz kredilerinin de maliyeti artınca fiyatı 600 Euro’ya çekmiş. Araç fiyatının kur bazında artması ve döviz kredilerindeki yükseliş üzerine tüm kiralama şirketleri kiralama ücretlerini aylık bazda yüzde 20 arttırdı. Ancak kritik nokta 600 Euro’luk kiralama ücreti TL’ye dönünce nasıl oluyor da 1000 Euro’luk maliyete erişiyor. Gelin şimdi ona bakalım. Aylık 600 Euro üzerinden bir anlaşma yapılması halinde kiralama süreci olan 36 ayın sonunda vatandaşın ödeyeceği ücret 21 bin 600 Euro oluyor. Bugünkü kurdan TL’ye çevrilirse (7,25TL) 156 bin 600 lira ediyor. Şirketin bu bedel için banka kredisi kullandığını varsaymamız gerekiyor. Çünkü şirketler araç alımında genelde banka kredisi ile finansman sağlıyor. Ben de 156 bin 600 lira 3 yıl vade için iki ayrı bankadan taşıt kredisi teklifi aldım. Birinci bankanın faizi aylık 2.45, ikinci bankanın ise 3.05’ti. Düşük olanı baz alıp hesaba devam ediyorum. 2.45 aylık faizle 156 bin 600 lira kredi kullanması durumunda şirket, bankaya toplamda 255 bin 916 TL ödüyor. Yani 21 bin 600 Euro’luk bir kredinin bugün için TL’ye dönüş maliyeti 256 bin liraya ulaşıyor. İşte şirket de tüm bu maliyeti vatandaşa yansıtıyor. Yani 256 bin lirayı 36’aya bölüyor ve aylık TL kredi faturasını belirliyor. Bu hesap da bize aylık ödemenin 7 bin 100 TL olacağını gösteriyor.

Haberin Devamı

VATANDAŞ AÇISINDAN TABLO

Vatandaş, şirketin ilk teklifi üzerinden yani 505 Euro aylık ödeme ile 3 yıllığına bir araç kiralasaydı. Toplamda 18 bin 180 Euro’luk bir fatura ile karşılaşacaktı. Sert yükseliş öncesinde yıl başını baz alsak, Euro yaklaşık 4.5 TL’den işlem görüyordu. 3 yıl boyunca istikrarlı bir kur olsa cebinden çıkacak para 81 bin 810 TL olacaktı. Yani aylık 2 bin 272 TL’lik bir fatura ile karşılaşacaktı. Şimdi gelin de vatandaş açısından isyan etmeyin... 2 bin 200 lira nerede 7 bin 100 lira nerede. Arada üç kattan fazla fark var. Vatandaşa hak vermemek mümkün değil. Hem şirket hem de vatandaş açısından araç kiralama işleminde ortaya çıkan tablo bu. Son dönemde gündemde olan gayrimenkul kiralama işinde de benzer bir tablo var. Bir tarafta döviz kredisiyle ev/mağaza satın alan mülk sahibi, bir tarafta da TL ile satış yapıp kira ödemeye çalışan kiracı var. Türk Lirası’na dönüşte hangi kur baz alınacak. Bugünkü kur mu, yoksa üzerine faiz maliyeti bindirilmiş kur mu? İlkini yapsan mülk sahibinin lehine, ikincisini yapsan kiracının... Türk Lirası’na dönüşteki bu problem önümüzdeki günlerde de tartışılmaya devam edecek.

Yazarın Tüm Yazıları