Pantene Altın Kelebek’in “en”leri

.

Haberin Devamı

◊ EN ŞIK ETKİNLİK:
Gecede herkesin dilinde aynı şey vardı: “Oh be ne kadar özlemişiz”. Geçen yıl pandemiden dolayı yapılamayan töreni kastetmiyorlardı sadece. Kadınlar gece kıyafetli, erkekler smokinli, özene bezene giyinmiş, bir salon dolusu insanı bir arada görmek bile iyi geldi insanlara. Sahneye çıkıp söz alanlar da bunu birkaç kez söyledi. Mesela Gülseren Budayıcıoğlu: “Öncelikle bu kadar güzel ve yakışıklı insanın bir arada olduğu bir topluluğa bakmak çok hoş.”
◊ EN ÇARPICI ELBİSE:
Törenin ilk anlarından itibaren Melis Sezen’in göğüs dekolteli kıyafetiydi. Çok da yakışmış; baktım, dönüp bir daha baktım. Hiç utanmadan yazıyorum çünkü törene katılan ünlü-ünsüz neredeyse bütün erkeklerin ortak fikriydi bu.
◊ EN YARATICI KIYAFET:
Fenomen Rachel Araz Kiresepi’nin siyah bir kelebeği andırdığı giysisiydi. Pantene Altın Kelebek’e gönderme yapan kostüm kanatları çıkıyor hissi veriyordu. O haliyle sahne merdivenlerini çıkıp inmekte zorlandı ama değer... Hakan Yıldırım tasarlamış, eline sağlık...
◊ EN TEKNOLOJİK HAREKET:
Oscarlar’da kullanılan Phantom kırmızı halı kamerası ilk kez Türkiye’ye getirildi. Bu sayede bütün bu şıklıkları biz canlı görürken, ekran başındakiler de sanki oradaymış gibi TV’den izleyebildi.
◊ EN İYİ DANS:
Gece, Demet Özdemir ve ekibinin ışıklı modern dans gösterisiyle başladı. Son derece iyi hazırlanılmış. Ama benim favorim Edis ve ekibinin şovuydu. Bir de sürpriz hazırlamışlar, “Martılar” şarkısına Latin bir bölüm eklemişler. Edis’in salonu yıkıp geçeceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Harika iş! Ece Mumay’ı da unutmayalım, çok iyi gösteri yaptı.
◊ EN ÇALIŞKAN TAKDİMCİ:
Yarışma jürisinde de olan Demet Akbağ. Neredeyse sunucular Cem Davran ile Çağla Şıkel kadar sahnedeydi. Sunum yaptı, ödül verdi, aldı... Bir ara sahnenin bir ucundan diğerine kucağında heykelcikleri taşıdı. Neymiş efendim, kuliste ona “Boş durma işe yara” demişler. İlahi Demet Hanım...
◊ EN ASTROLOG TAKDİMCİ:
Ödülleri takdim edenlerden biri de yine jüri üyesi Nurgül Yeşilçay’dı. Onun sunumları sanki fal bakar gibiydi. Kazanan kişiyi ya da grubu açıklamadan önce uzun uzun tarif etti: Şöyle bir dizi, böyle bir oyunculuk, şu tür bir senaryo...
◊ EN UZUN KONUŞMA:
Senaryo demişken, kitaplarıyla son döneme damgasını vuran Gülseren Budayıcıoğlu’nu atlamak olmaz. ‘En iyi dizi’ ödülünü almak için “Camdaki Kız” ekibiyle sahneye çıktı. Yaptığı konuşmada sağlık sektöründen televizyoncululuğa geçişini anlattı. Sanırım yapılan konuşmalar arasında en uzunuydu. Sunucu Cem Davran dayanamadı, espriyi patlattı: “Gülseren Hoca buradan da bir dizi çıkardı...”
◊ EN SAMİMİ İTİRAF:
Sahneye çıkan herkes çok heyecanlıydı ama Müge Anlı’nınki bir başka. Yılların yayıncısının sesi gibi kendi de titriyordu konuşmasına yaparken. Derken herkesi şoke eden bir itirafta bulundu: “Benim aslında canlı yayın fobim var.” Böyle bir zorluk yaşamasına rağmen yaptığı işe saygım bir kat daha arttı.
◊ EN GÜNCEL ESPRİ:
Kimse akıl edemedi, Cüneyt Özdemir patlattı ve konuşmasına “Kestane balının diyarından” diye başlayıp salonu kahkahalara boğdu. Ödülünü elinden aldığı Fatih Çekirge’yle birlikte Mehmet Ali Birand’ı anmaları çok klas bir gazetecilik davranışıydı, hak ettiği alkışı da topladı.
◊ EN İYİ ÇIKIŞ:
Kurtuluş Kuş - Burak Bulut aldı bu ödülü. Bir ödül anlamını bu kadar mı bulabilir? İstanbul’a biri sekiz, diğeri daha dokuz ay önce gelmiş. Bir araya gelmelerinin hikâyesiyse topu topu beş ay. Ve bu kadar kısa sürede milyar dinlenme sayısı...
◊ EN BABA İTHAF:
İlginç bir şekilde bu yıl ödülünü babasına adayan çok oldu. Çoğunlukla da kaybettikleri babalarına. İçlerinde en etkileyicisi Ayça Ayşin Turan’dı. Henüz bir ay önce kaybetmiş babasını. Bu ithaf, herkesin boğazına bir yumru oturttu...
◊ EN ROMANTİK ÇİFT:
Girişte, kuliste, salonda sürekli el ele olan Hadise-Mehmet Dinçerler çiftiydi. Zaten Hadise sevgilisine teşekkür etti sahneden: “Sevgilim Mehmet’e teşekkür ediyorum, tüm gece elimi tuttun...” Mehmet Dinçerler tam bir centilmendi. Sahneye çıkıp inerken de yerinden fırlayıp sevgilisine yardım etti.
◊ EN KARMAŞIK KARİYER PLANI:
‘En iyi çocuk oyuncu’ ödülünü alan Aylin Akpınar’ınki. Aslında veteriner olmak istiyormuş. Ama oyunculuğu da çok sevmiş. Şu anda en büyük derdi, hem oyuncu olup hem de sokaktaki yardıma muhtaç hayvanlara yardım edip edemeyeceği...

Yazarın Tüm Yazıları