Kurumların Mezuniyet Faşizmi

Başka ifadelerle anlatmaya çalışmak mümkün tabi,

Haberin Devamı

lakin durumun tam karşılığı ancak “faşizm” olarak söze getirilebilir

düşüncesindeyim.

İş hayatının ve belki endüstrinin 2. ve 3. gelişim aşamaları ile birlikte kurumlarda

ortaya çıkan

nitelikli çalışan ihtiyacı aşikar.

Bu ihtiyaç gittikçe artıyor ve hatta pandemi ve Endüstri 4.0 ile birlikte ileri safhada bir dönüşüme girdi bile.

Konuya kurumlar, iş sahipleri, yönetimler vs tarafından bakarsak

kalifiye çalışan bulmak ya da bulamamak oldukça ciddi sonuçları içinde barındırdığı için sıkıntıda olduklarını söylemek mümkün.

Öyle ki işin ve kuruma ait iç süreçlerin, beklentilerin öğrenilmesini

bir yana bırakalım

kişiler çoğunlukla aldıkları eğitimin bile hakkını vermekte zorlanabiliyor.

Dolayısı ile kurumlar hızlı sonuç alacakları uygulamalar yapmakta da haklılar diyebiliriz.

Haberin Devamı

Bir de üzerine toplumdaki öğrenme kültürü,

iş hayatına kadar bizleri taşıyan eğitim sisteminin eksiklikleri & hataları,

eğitimin günün gerçeğinden ve uygulamadan uzak olması,

mali sınırların ve zorunlulukların kişilerde gelişim arzusunu destekleyememesi

eklenince konu oldukça

karmaşık bir hal alıyor.

Sonuçsa; ihtiyaç sahiplerinin kendi göbek bağını kendi kesmesi ile hayat buluyor elbette.

Kendi elemanını kendin yetiştir,

hem teknik hem gelişim alanında destekle,

bütçen yoksa gelişmiş(!) olanı transfer etmeye çalış,

imkanların varsa daha nitelikli olduğunu düşündüklerin için çekim merkezi ol,

kurumu okullaştır

vs.

Ama son dönemde birçok kurumda sınırların yazılı olmayan kurallar ile çok aşıldığını söylemek mümkün.

Nitelikli olan için çekim merkezi olma konusu,

sadece belirli mezuniyetleri kabul etmek ile ilgili katı kurallara dönüşmüş durumda.

Evet evet!

Şu an sadece belirli üniversitelerin mezunlarını kabul eden kurumlar ile

karşı karşıyayız.

Üstelik harika tanıtım çalışmaları ile tüm öğrencilere ulaşmaya,

kariyer günleri yapmaya

kendilerini gelecek nesile yakın göstermeye vs

devam edip yine de bu ayrımcı uygulamaları yapıyorlar.

Riyakarlığın ilginç bir seviyesi olsa gerek!

Üstelik X üniversitesinden mezun olmuş, deneyimlenme fırsatı edinmiş,

kademe kademe yükselmiş,

Haberin Devamı

şu anda “A, B, C’den mezun olmayanı kuruma almıyoruz” diyerek kendilerini bir komedyanın içine atanlarla,

trajikomik ve tehlikeli bir noktada olduğumuzu 

görebiliyoruz.

İş hayatı için trajikomik.

İnsani olaraksa tehlikeli…

Hiç sözü dolandırmadan söylemek lazım ki, bunun adı faşizmdir!

Ayrımcılıktır…

Nitelikli çalışan ihtiyacınızı anlayabiliriz ama insani değerleri örselemek kabul edilemez.

Üstelik usta&çırak ilişkisi ile insan yetiştirme kültürünün

göbeğindeki bir toplum olarak

asla kabul edilemez.

Acaba öze dönüp çözümü köklerde mi arasalar?

ŞahapT.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları