Boykot’a dair

Şimdi ne olacak?

Söyleyeyim:

- Türkler, çarşı pazardan çekilince, Fransızlar en iyi müşterilerini kaybedecekler. (Hele bir de Arapları kaybederlerse, yandı gülüm keten helva.)

***

Nitekim Fransız Ticaret Bakanı, dün apar topar bir açıklama yapıp “Türk mallarına boykot düşünmediklerini” söyledi.

Tabii ki söyleyecek.

Ucu ceplerine dokununca, hemen hizaya geliyorlar.

Adı üstünde.

Fransız işte.

İkinci Dünya Savaşı sürerken bir Fransız askeri, cephede fena halde hastalanmış, hemoroit olmuş. Ne yapsa fayda etmiyor.

Demişler ki:

- Revirde Alman macunu var. Bir parmak sür hemen geçer.

Asker direnmiş:

- Sürmem ben Alman macunu… Almanlarla savaş halindeyiz. Düşman bir ülkenin malını kullanmam.

İkna edememişler.

Sonunda demişler ki:

- Peki öyleyse Hint yağı sür. Dost bir ülkenin malıdır.

***

Fakat...

Uydurulmuş bir fıkra da olsa, bravo o askere...

Demek ki tarihte böyle Fransızlar da geldi geçti.

Yobaz

Yobazın sağcısı solcusu yok.

Fransa’da cami duvarlarına afişler asmışlar:

- Başörtüsü yasaklansın.

- Müslümanlar sınırdışı edilsin.

- Camiler kapatılsın.

Anlaşıldı.

Demek ki bu iş cami duvarına kadar gelmiş.