Çocuklar neden mantıksız davranır?

Çocuk babasıyla havuza gidiyor. “Yunuslar nerede?” diye soruyor. Babası da “Oğlum burada yunuslar yok.” diyor. Çocuk da “Ama ben yunus istiyorum.“ diye ağlamaya başlıyor.

Haberin Devamı

Akşam oluyor. Güneş batıyor. Çocuk “Güneş batmasın.” diyor. Anne de “Saçmalama.” diye çocuğa yanıt veriyor.

 

Çocuk, kalemini okulda unutuyor. “Ödevimi yapacağım, kalemimi istiyorum.” diyor. Anne de “Şimdi okula mı gidelim? Ne fark eder, başka kalemle yap.” diyor. Çocuk da “Ben o kalemsiz yapmam.” diyor. Başlıyor ağlamaya.

 

Bu davranışların hepsi yetişkinler açısından mantıksız fakat çocuklar açısından mantıklı. Neden mi? Bunun iki sebebi var. İlki bilişsel, ikincisi ise duygu boyutlu.

 

BİLİŞSEL BOYUT ÖĞRENME

 

Öğrenme, deneyim aracılığıyla beyinde şema oluşturma sürecidir.

 

Haberin Devamı

Çocuk dünyaya öğrenme makinesi olarak geldiği için her deneyimde beyninde bir şema oluşturur. Bu şemayla da hayatı anlamlandırır.

 

Çocuk; yunus gösterisine gittiği an, kafasında bir şema oluşur. Bu şemada neler vardır? Yunus, havuz, kalabalık. Çocuk, bu üçünü paketler. Bu şemanın adı ‘etkinlik’ şeması olsun.

 

Tabii en önemlisi de bu şemaya yaşadığı duyguyu (mutluluk) ekler.

 

Başka bir zaman çocuk babasıyla kalabalık bir havuza gider. Havuz ve kalabalık ‘etkinlik’ şemasının içinde olduğu için, o şema aktive olur ve çocuk hemen o şemadaki diğer objeyi (yunusu) arar. O objeyi bulamayınca da hayal kırıklığı yaşar.

 

(Tabii ki baba hayal kırıklığı yaşamaz, çünkü babada ‘yunussuz havuz’ şeması mevcuttur.)

 

Peki baba bu durumda ne yapmalı?

 

YENİ ŞEMA

 

Baba açıklama yaparak, yeni şema oluşturma sürecine (yunussuz havuz şeması) yardımcı olmalı. Peki, bu açıklama işe yarar mı?

 

Haberin Devamı

Bir durum hariç, işe yarar. Peki o durum nedir?

 

 

DUYGU BOYUTLU ŞEMALAR

 

Diyelim ki baba, “Her havuz olan yerde yunus olmaz.” diyerek yeni şemayı açıkladı.  Ama çocuk dinlemiyor ve hala ağlıyor. Bu açıklama bazen işe yararken, şimdi neden işe yaramıyor?

 

İşte burası çok kritik.

 

Hatırlarsanız, çocuk ‘etkinlik’ şemasına ‘mutluluk’ duygusunu da koymuştu. Çocuk diyor ki; “Tamam yunus yok. Kabul ediyorum ama şu anda burada eğlence/mutluluk da yok.”

 

Çocuklar objelerin olmamasını hoş görebilir ama duygunun yokluğunu hoş görmekte zorlanır. Özellikle de ilk altı yıl.

 

DUYGUNUN YOKLUĞU

 

Aslında çocuk yunus olmadığı için değil, yunussuz havuzda ‘mutluluk/eğlence’ duygusunu yaşayamadığı için ağlıyor.

 

Haberin Devamı

Baba da yunus yok diye ağladı, zannediyor. Çocuğun bu davranışını mantıksız buluyor ve ona kızıyor. İlişkileri yaralanıyor.

 

GÜNEŞ BATMASIN

 

Aynı şekilde, aslında çocuk güneş battığı için ağlamıyor. Çocuk güneş batınca, eve gideceği ve sıkılacağı için veya korktuğu için ağlıyor. Anne bunu anlamıyor ve güneşten dolayı çocuğa kızıyor.

 

Çocuk aslında sıkıcı ödevden kurtulmak için kalemini unutuyor. “O kalem olmadan yapmam.” diyerek, kendi bahanesini yaratıyor. Anne de sorunun kalem olduğunu zannediyor ve çocuğa kızıyor.

 

DUYGU HER ŞEYDİR

 

Kısacası, çocuklar öğrenme sürecinde olduğu için aynı objenin farklı şemalarda olduğunu bilmez.

 

İlk şemada bulunan duygu (mutluluk), ikinci şemada da varsa, sorun olmaz.

 

Haberin Devamı

Yunussuz havuzda, kaydırak varsa; çocuk yine mutlu olacağı için yunus istiyorum diye tutturmaz.

 

Bunu çocuğa açıklayarak sorunu çözebilirsiniz.

 

Ama sorun duygunun yokluğuysa, bunu açıklamalarla veya ikna ile çözemezsiniz. Çocuklar duygusunu söyleyemediği için objeler üzerinden mesaj verir.

 

Çocuğun söylemi arkasındaki duyguyu anlamanız gerekir.

 

Duyguyu anlarsanız, çocuğa kızmak zaten mantıksızdır. Onun yerine “Seni anlıyorum. Yunus çok eğlenceliydi. Hadi burada da şöyle eğlenelim.” dersiniz.

 

Çocuk anlaşılmış hisseder ve sorun çok daha kolay çözülür. Sizin de çocukla olan ilişkiniz güçlenmiş olur.

 

https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/

Yazarın Tüm Yazıları