Mutluluğun ilacı var mı

Bugünlerde çok sık karşılaştığımız bir soru var.

Haberin Devamı

O soru şu: MUTLU MUYUZ? Sorunun nedeni de malum. Son zamanlarda yoğun bir mutluluk tartışması yaşıyoruz. Üstelik bu tartışmayı sadece biz yapmıyoruz. Pek çok ülkede araştırmacılar o ülke halkının mutlu olup olmadığını
anlamaya çalışıyor. Bize gelince...

Mutluluğun ilacı var mı

İtiraf edelim ki “kaygı yükü fazla” üstelik bir de “kaygılarını yoğun yaşayan” bir milletiz. Sevinçte, coşkuda, umutta oldukça “KISKANÇ”; keder, hüzün ve hatta gözyaşı dökmede ciddi ölçüde “CÖMERT” bir sosyolojik/genetik organizasyonumuz var. Çoğumuz anında ve hemen geçmişi hatırlayınca üzülen, geleceği düşününce endişelenen bir ruhsal örgütlenmeye sahibiz. Bu nedenle de mutluluğa değil mutsuzluğa eğilimli bir duygusal tepki vermeye hazırız. Peki, çare ne? Hiç olmazsa biraz daha mutlu olabilmenin basit ve kolay yolları, daha doğrusu mutluluğun bir ilacı ya da ilaçları var mı? Var!

Haberin Devamı

İŞTE O İLAÇLAR

İlgiyle izlediğim yazarlardan Ernie J. Zelinski’nin sadece bizim için değil insanlık için bile geçerli olabilecek bir mutluluk reçetesi var. O reçeteden ben de sık sık faydalanıyorum. Tavsiyem, sizin de bu reçeteyi kesip saklamanız, sık sık okuyup hatırlamanız, hayatınızın bir parçası yapmaya çalışmanızdır. Zelinski’nin 13 maddelik o mükemmel reçetesinde bakın hangi ilaçlar var?

Mutluluğun ilacı var mı

BİR MUTLULUK REÇETESİ

1-Doyum sağlamaya yetecek kadar bir AMAÇ.

2-Geçinebilecek kadar bir İŞ.

3-Temel ihtiyaçlara yetebilecek kadar ZENGİNLİK.

4-İş ve eğlenceyi dengeleyebilecek kadar sağlıklı bir AKIL.

5-Çok insanı beğenecek, içlerinden bazılarını sevecek kadar ŞEFKAT.

6-Kendini sevecek kadar ÖZSAYGI.

7-Muhtaç olanlara verecek kadar İYİLİK DUYGUSU.

8-Zorluklarla yüz yüze gelebilecek kadar CESARET.

9-Her an gülebilecek kadar güçlü bir MİZAH YETENEĞİ.

10-Sorunları çözebilecek kadar derin bir YARATICILIK.

Haberin Devamı

11-Güzel bir yarını bekleyebilecek kadar UMUT.

12-Hayatı bütün değerleriyle yaşayabilecek kadar bir SAĞLIK.

13-Sahip olduklarımız için derin bir ŞÜKRAN DUYGUSU.

SORU

SİZİN FAVORİNİZ HANGİSİ

Zelinski’nin reçetesini ne zaman gözden geçirsem aklıma hep “Önceliğim hangi madde olmalı?” sorusu gelir. Bu soruya verdiğim yanıt ise nedense hiç değişmez: SAHİP OLDUĞUNUZ ŞEYLER İÇİN ŞÜKRAN DUYGUSUNU DERİNDEN HİSSETMENİZ! Bana göre, “şükran duygusu”na ulaşabilmek, daha basit deyimiyle “şükretmeyi bilmek” ve onu derinden hissedebilmek bulabileceğiniz en kolay, en ucuz, en etkili, en eski ve kalıcı mutluluk ilacıdır. Ailenizin, eşinizin, dostunuzun, işinizin kıymetini bilmek, kendinize, bilginiz, yetenekleriniz ve birikimlerinize gereken değeri verebilmek, mutluluğun peşine düşmek yerine yukarıdaki reçeteyi uygulayıp onun sizi bulmasını beklemek, kısacası “bulduklarınız ve sahip olduklarınızla yetinmek” istiyorsanız siz de Zelinski’nin reçetesindeki “ŞÜKRAN DUYGUSU” maddesini sık sık hatırlayın.

Haberin Devamı

İsterseniz bir tavsiye de Mark Twain’den gelsin: “Sahip olduklarınıza şükran duydukça yeni şeyler keşfetme yeteneğinizin artacağından asla kuşku duymayın. Gerektiğinde ‘palamarı fırlatıp atın, güvenli limanlardan uzaklaşın’. Bırakın tekneniz yelkenlerini şişirsin, yeni şeyler düşlesin, araştırsın ve keşfetsin!

Mutluluğun ilacı var mı

BİR TAVSİYE

KÜÇÜK GÜZELDİR

New Scientist dergisinde yayımlanan eski ama önemli bir araştırma var. Çok sayıda tıp insanı, psikolog, sosyolog ve ekonomistin görüşünün alındığı bu önemli çalışmanın sonucu aslında bilinenlerin bir kez daha hatırlanmasından ibaret: Eğer mutluluk duygusunu daha kolay ve sık yaşamak istiyorsanız “beklentilerinizi ve isteklerinizi daha küçük ve daha sınırlı” tutun. Küçük ve sınırlı başarılarla da yetinmeyi bilin. Azla yetinmeyi bilmek, mutlaka sahip olmaya odaklanmak yerine kendiniz olabilmeyi öğrenmek, kendinize daha samimi, daha net duygularla yaklaşıp fazlalıklarınızdan sıyrılabilmek, mutlulukla daha samimi ve kolay ilişki kurabilmenizi kolaylaştırıyor. Kısacası mutluluğu daha kolay yakalayabilmek için “ŞÜKRAN DUYGUSU” kadar Schopenhauer’in “KÜÇÜK GÜZELDİR” felsefesine de yürekten inanmamız gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları