Doktorlar da insaflı olmalı

Biz doktorların beslenme tavsiyeleri bazen çok insafsız olabiliyor. Hatta haksızlık düzeyine bile varabiliyor!

Haberin Devamı

Özellikle şeker hastaları, hipertansiyonlular ve kolesterolü yüksek olanlara beslenme uyarılarında bulunurken çok aşırı sınırlamalar yapılıyor.
Yerel beslenme alışkanlıkları, ekonomik durum, ağız tatları, mevsimsel şartlar dikkate alınmıyor.
“Bir perhizim var mı?” diye soran her hastaya olmadık kısıtlamalar koymakta bazılarımız gerçekten usta!
Oysa bilimsel araştırmalar o kadar da haklı olmadığımızı gösteriyor.
Uffe Ravnskov gibi bazı uzmanlara göre diyetle kolesterolün kontrol altına alınması, kan kolesterol seviyesini en fazla yüzde 4 oranında düşürebiliyor.
Yani siz ne kadar sıkı bir kolesterol kısıtlaması yaparsanız yapın, sonuç beklediğiniz kadar başarılı olmuyor. Attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmiyor. Çünkü karaciğer ve diğer bazı organlarınız, diyetle kazanılanın neredeyse 3-4 katı kolesterol üretiyor. Bu miktar zaman zaman 8-10 katına çıkabiliyor.
Doktorunuz veya diyetisyeniniz size beslenme konusunda kısıtlamalar yaparken bu kısıtlamaların bir işe yarayıp yaramayacağını sormaktan ve araştırmaktan çekinmeyin.
Yoksa bir süre sonra siz de “Az gittim, uz gittim, bir de baktım bir arpa boyu yol almışım” diyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Mavi mucize: Proantosiyanidinler

Siyahı, yeşili, kırmızısı, sarısı fark etmiyor, antioksidan mucizelerin her tipi sağlığa yararlı işler üretiyor. Özellikle çekilmiş siyah üzüm çekirdeğinde bol bulunan mavi mucizeler yani proantosiyanidinler (oligomerik proantosiyanidinler) pek mühim işler başarıyor ve onlar biraz da bu nedenle son yılların en gözde antioksidanları.
Proantosiyanidinler kalp-damar sisteminde özellikle bellekle ilgili beyinsel süreçlerde ve ciltte mükemmel işlere imza atabiliyor. Sık sık tavsiye ettiğimiz dörtlü karışım formülünün değişmezleri arasında siyah üzüm çekirdeği bu nedenle yer alıyor.
Dörtlü karışım iltihaplardan ve paslanmalardan, alerjiler ve bağışıklık zayıflığından koruyucu bir formülasyon. İçinde 1 çay kaşığı toz zerdeçal, 1 çay kaşığı toz tarçın, 1 çay kaşığı öğütülmüş üzüm çekirdeği ve 1/4 çay kaşığı karabiber var.
Bu karışımı yoğurda karıştırmanız ve üzerine biraz zeytinyağı eklemeniz yeterli.
Şu veya bu nedenle yoğurt tüketmeyenler aynı karışımı çorbalarına veya salatalarına da ekleyebilirler.

Haberin Devamı

Sadece probiyotik takviyesi yeter mi?

Sorununuz mikro-biyotanın yani bağırsaklardaki ekolojik dengenin bozulmasıysa, neticede de ishal, gaz, şişkinlik, karın ağrısı gibi problemler yaşıyorsanız, çözüm için sadece probiyotik takviyeler yutmanız yeterli olmaz.
Bu dost bakterileri beslemek için düzenli olarak onları doğal ve uygun yemlerle yani prebiyotiklerle de güçlendirmek zorundasınız.
Hatta bazen hiç probiyotik kullanmadan da sadece bu yemleri yani prebiyotikleri kullanarak bile bağırsaktaki biyolojik dengeyi düzeni sokmanız mümkün olabilir.

Üzüm neleri başarıyor?

Üzüm bir mucize. Bir doğal ilaç kombinasyonu. Bu nedenle de tarih boyunca hep “en gözde meyveler”den biri sayılmış. Bana sorarsanız daha çok sağlık faydası için siyahını ve çekirdeklisini tercih etmelisiniz. İşte üzümün en güçlü olduğu 7 alan...
◊ Resveratrol gücü sayesinde DNA’yı yani genleri koruyor.
◊ OPC (Oligometrik proantosiyaninler) gücü ile antioksidan (paslanma önleyici) ve antienflamatuar (iltihaplanma önleyici) gibi çalışıyor.
◊ OPC gücü ile ürik asidi dengeliyor, belleği güçlü tutuyor.
◊ Beden sıvılarında pH değerini yükseltip asidozun gücünü azaltırken alkali gücü takviye ediyor.
◊ Kuvarsetin gücüyle de yaşlanma süreçlerini frenleyebiliyor. Kuvarsetinin kolesterol dengeleyici, pıhtı önleyici, kan basıncı azaltıcı gücü de neticede damar koruyucu ilaç gibi çalışıyor.
◊ Çekirdeğindeki piknogenol ile anti-iltihap ve antioksidan gücünü daha da pekiştiriyor.
◊ Kabuktaki resveratrol ciddi bir cilt koruyucusu ve gençleştiricisi.

Haberin Devamı

Sirkenin faydaları

Düzenli sirke tüketiminin sağlığa birçok faydası var. Birincisi kilo yönetimini kolaylaştırması. Sirke mide boşaltmasını kolaylaştırarak gıda tüketimini frenleyebiliyor.
Daha da önemlisi gıdaların glisemik yükünü azaltarak yemek sonrasındaki şeker ve insülin dalgalanmalarını hafifletiyor.
Düzenli sirke tüketiminin şeker hastalarında kan şekeri yönetimini kolaylaştırdığı da doğru bir bilgi.
Herhangi bir öğüne 2 çay kaşığı sirke eklemeniz yemek sonrası kan şekeri yükselmelerinde yüzde 20’ye varan düşmeler sağlayabiliyor.
Akşam yemeğine eklenen 1-2 kaşık sirke de ertesi sabahki kan şekerini daha düşük tutuyor.
Ayrıca düzenli sirke tüketiminin kan basıncını düşürebileceğini gösteren kanıtlar da var.
Özeti şu: Sirkede sağlık var.

Yazarın Tüm Yazıları