Kime ne?

Düşünsenize evlenmişsiniz...

Haberin Devamı

En mutlu sabahınıza uyanıyorsunuz...
Bir açıyorsunuz gazeteleri, bir bakıyorsunuz sosyal medyaya, şunları okuyorsunuz:
◊ Öyle gelinlik mi olur!
◊ O nasıl ayakkabı...
◊ Neden o isimleri şahit yaptınız da şunu yapmadınız...
Düşünsenize...
Ya gülüp geçeceksiniz ya da kafayı takıp dert edineceksiniz.
Çok can sıkıcı şeyler bunlar.
Diyorlar ki, Demet Özdemir düğünde neden o gelinliği giydi, o nasıl gelinlik...
Bir taraf da diyor ki, “Oğuzhan’ın ayakkabılarını gördünüz mü...”
Özel günleri onların.
İstedikleri gibi giyinirler.
Damat ister asansör ayakkabı giyer, ister makosen.
İster smokin giyer, ister blazer ceket.
Haykıralım haydi hep bir ağızdan:
Kime ne!
Tabii bunların dışında bir de şahitlik krizi çıktı.
Çünkü Oğuzhan Koç, Eser Yenenler’in düğününde de, İbrahim Büyükak’ın düğününde de şahitti.
Ama kendi düğününde Eser’i de, İbrahim’i de şahit göstermedi.
Bu durum bazıları tarafından eleştiriliyor, “Oğuzhan arkadaşlarına ayıp etti” diye konuşuluyor.
Çok net yazacağım...
◊ Her ilişkinin farklı denklemleri vardır, karışmayın.
◊ Bir taraf istememiş olabilir, sorgulamayın.
◊ Hayatlarının en önemli kararına imza atarken bir değişiklik
yapmak istemiş olabilirler, üstelemeyin.
◊ “Vay sen beni neden şahit göstermedin” diye kimse kimseye parmak sallamıyor, çıkıntılık yapmayın.
Yani özetle vardır bir bildikleri...
Ayrıca haydi bir kez daha haykıralım hep bir ağızdan:
Kime ne!

Haberin Devamı

Otoriteye kulak verin

Usta yorumcu, ünlü düşünür, otorite deyince “Sensin be!” dedirten Yeliz Yeşilmen demiş ki, “Kısa boylu erkekler hiç çekilmiyor.”
Ne oluyor mesela? Kısa boylu erkeklerin nasıl bir negatif yönü var, biri bana anlatsın.
Eğer desen ki...
◊ Çok konuşan...
◊ Saygıdan bihaber olan...
◊ Şiddete meyilli...
◊ Alkole bağımlı erkek çekilmez...
Sonuna kadar “evet” derim.
Ama iş böyle saçmalıklara gelince anca gülüp geçeriz kusura bakma.
Çekilmeyecek insanın kısası uzunu, sarışını, esmeri, zayıfı, kilolusu olmaz. İnsan dış görünüşüyle çekilmez olamaz.
Çok ‘şov’ hareketler, çok ‘konuşulayım da nasıl konuşulursam konuşulayım’ açıklamaları bunlar.

Güzel işler

Haberin Devamı

CZN halayı:
Muslera ile Galatasaray’ın yeni transferi Torreira, CZN Burak’ın restoranına gitmiş.
E Burak bu fırsatı kaçırır mı?
Halay çektirmiş futbolculara.
Ama mutlaka seyredin, Torreira’nın ülkeye ayak uydurma hızına ve çabasına inanamayacaksınız.
Muslera tecrübeli, yıllardır İstanbul’da ama Torreira daha o kadar yeni ki...
Oynamaya çalışıyor, garip hareketler yapıyor, ayak uydurmak istiyor ama uyduramıyor.
Yani sempatiklik üstüne sempatiklik.
Yüzümü güldürdü.

Evde tiyatro:
Metin Zak evde tiyatro işine kafayı takmış.
Yazın Bodrum’daki evinde kışları da İstanbul’da yapıyor tek kişilik gösterisini.
Şimdi de ‘evde tiyatro’ konseptinde bir yenilik yapmış. Adı “Yemek Masası Kabaresi”. Yani tamamen sofra komiklikleri, sofra eğlenceleri...
Her pazartesi saat 21:15’te Suadiye’de bir yol yalısında toplanacak ekibe en kısa zamanda ben de katılacağım.

Haberin Devamı

Bayılıyorum bu çifte

Kime ne

Türkiye Basketbol Milli Takımımızın perşembe akşamı Karadağ ile maçı vardı.
İki güzel olay vardı maç sonunda.
İlki tabii ki kazanmamız. İkincisi ise Ebru Şahin ve Cedi Osman.
Cedi maç biter bitmez kendisini tribünden izleyen eşinin yanına gitti ve ilk ona sarıldı. Bayılıyorum bu çifte.
Ve bayılıyorum birbirlerine olan sevgilerine... Her maça git Ebru...
Biz hep kazanalım, bir de sizin şöyle sarmaş dolaş fotoğraflarınızı görüp dost meclisinde “Vay be aşka bak” sohbetleri yapalım.

Evlilik ve tren altında kalmak

Daha önce iki kez evlenen Madonna, “Evlilik pişmanlıktır. Tekrar evlenmektense bir trenin altında kalmayı tercih ederim” demiş.
Tamam, zordur belki evlilik ama ‘ölüm’ de değildir herhalde.
İnsanlar zaten kaçıyor evlilikten bir de böyle örnekler artarsa iyice azalacak evli sayısı.
Ayrıca Seda Sayan ne yapsın o zaman?
Hiç pes etmiyor ve günün sonunda mutlu da oluyor.
◊ Sanırım Madonna, “Bu saatten sonra ağzımın tadı bozulmasın” inancını benimsemiş.
◊ Seda Sayan ise “Ben aşk kadınıyım, yanacaksa canım aşktan yansın” felsefesinde.
Ben size iki örneği verdim.
Artık tercih sizin, ister Seda Sayan’ın yolundan gidin ister Madonna’nın...

Yazarın Tüm Yazıları