Daha bunun ‘Diletta Türkiye’de’ kısmı var

Türk magazin alemi yatıp kalkıp Can Yaman’a şükretmeli.

Haberin Devamı

Çünkü ne varsa yine onda var.
İtalya’da olduğu halde buralardaki magazin kuraklığının yeşermesine sürekli katkıda bulunuyor.
Hatta öyle ki, hızına yetişmek mümkün olmuyor.
Daha dün spor spikeri Diletta ile sevgili olduğu kesinleşmişti.
Derken uçaklarda uçurulan evlilik teklifi geldi.
Allahtan İtalya’da Boğaz Köprüsü filan yok, köprüye lazerle “Benimle evlenir misin” yazdırabilirdi Can Yaman. İtalya ucuz kurtuldu.
Neyse işte, bu teklifin üzerinden de çok geçmedi, evlilik töreninin Sicilya’da yapılacağı söylendi.
Şimdi de Diletta’nın hamile olduğu iddiası var.
Her gün bir haber yani, bitmiyor.
Kendini gündemde tutmasını çok iyi biliyor Can Yaman.
Daha bunun bir de “Diletta Türkiye’de” kısmı var.
O kısım da yakında hızla gerçekleşir.
Ama Diletta her an Can Yaman’ın önüne geçip Türkiye’de fenomen olabilir.
Bu da işin alternatif bir başka boyutu.

Haberin Devamı

Bizimkiler sıkıcılık deryasında

Can Yaman İtalya’lardan buradaki magazin alemini şenlendirebiliyor.

Peki bizim ünlüler, ünlümsüler ne yapıyor?

Hiçbiri bir Can Yaman kadar renkli değil tabii.

Hatta hepsi sıkıcılık deryasında yüzmekten yorulmadı gitti.

Mesela-1:

Basketbolcu Cedi Osman ile aşk yaşayan Ebru Şahin, kendisini Hercai dizisindeki rol arkadaşı Akın Akınözü’ye yakıştıran hayranlarını tek tek engellemiş.

Tepki alınca da sosyal medya hesabını askıya almış. Nedir bu şimdi?

Tabii ki tahammülsüzlük ve hoşgörüsüzlüğün zirvesi...

Mesela-2:

Survivorgillerden Barış Murat Yağcı sevgilisi Nisa Bölükbaşı’nın Sevgililer Günü’nü “çevgililer günü” diyerek kutlamış.

Hani şu çocuk efektiyle konuşma hali var ya, ondan.

Ne kadına ne de erkeğe yakışıyor bu efekt, üzgünüm.

Nerede Can nerede Diletta, diyorum bir kez daha.

İstanbul’da yaşasaydı...

Meryem Uzerli iki çocuklu bir bekar anne olarak Berlin’de değil de İstanbul’da yaşamaya devam etseydi ona hâlâ aynı hoşgörüyle bakılır mıydı?

Yoksa tam tersi mi olurdu?

Medya ve toplum yaşam tarzını sorgulayıp eleştirir miydi?

Aynı hoşgörü ve anlayışlı tavır devam ederdi diye düşünüyorum.

Çünkü Uzerli’nin Türkiye’de pek az ünlüye (mesela Tarkan) bahşedilmiş sonsuz bir şefkat kredisi var. Zaten bu kredi yüzünden uzun süredir (birkaç film hariç) pek iş yapmasa da Uzerli rafa kaldırılmıyor.

Hep aynı yerini koruyor.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları