Sebze-meyvenin ‘hal’i

Sokakta tek konuşulan konu, gıda fiyatlarındaki artış. Marul, bu konuşmaların simgesi haline geldi. Özellikle yaş sebze-meyve fiyatında artış, siyasiler arasında bu alanın kökten düzeltilmesi gerektiği tartışmalarını yeniden başlattı. Konu da üç yıldan beri bekleyen ‘hal yasa teklifi’.

Haberin Devamı

Öğrendiğimize göre, gıda enflasyonunu ve aracıları azaltacağı iddia edilen Hal Yasası’nın bir an önce gündeme alınması için kulis çalışması yapılıyor. İktidar partisinde, yapılan düzenlemeyle komisyoncuların yüksek kâr marjlarının denetleneceği belirtiliyor.

Değerlendirmelerde, üreticiden çıkan 4 liralık bir ürünün, ara maliyetlerle birlikte market ve pazarda en fazla 8-9 lira olması gerekirken, 18 lira olduğuna ilişkin örnekler aktarılıyor. Marul başrolde.

Sebze-meyvenin ‘hal’i

Tedarik zinciri, tarladan sofraya uygun ulaşım sisteminin kurulması gibi maddeler içeren teklife yıllardan beri engel olanlar var. Hallerdeki ürün çeşitliliğini artıracak, modernizasyonu sağlayacak, üretici lehine sonuç doğuracak düzenlemeye karşı çıkanlar, bugün yüksek gıda fiyatlarından kâr edenler...

Haberin Devamı

HİBEDEN VERGİ ALMAK

Pandemi döneminde özellikle küçük işletme sahiplerinin yaşadığı sıkıntı aylarca konuşuldu. Özellikle küçük kafeterya, restoran, spor salonu olanlar tek tek kapatmak zorunda kaldı. CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, o dönemde verilen destekler konusunda yaşanan sorunu TBMM kürsüsünden gündeme şöyle taşıdı: “Sokağa çıkma yasakları nedeniyle işyerleri kapatılan esnaf ve sanatkârlar için devlet tarafından verilen maddi yardımların gelir vergisine tabi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu dönemde hükümet, vatandaşlara IBAN numarası göndererek yardıma ihtiyacı olanlara dağıtmak üzere milyarlarca lira toplamıştır. Esnafa devlet tarafından üç ay süreyle bin TL’lik hibe destek ödemesi yapılmıştır. Toplam 3 bin TL’lik hibe ödemesi alan bir esnaf bu miktarın yüzde 15’ini yani 450 TL’sini gelir vergisi olarak geri ödemek zorunda kalmıştır. Bu sosyal devlet anlayışına sığar mı?”

İŞKADINLARINDAN ATAK

İşkadınları, ekim ve kasım aylarında yapılacak oda ve borsa yönetim seçimleri için atağa kalktı. Artık sadece şirketlerde değil meslek örgütlerinin yönetiminde de söz sahibi olmak için güçbirliği yaptılar. Türkiye genelinde tüm kadın yöneticilere, görev almaları için çağrı yapıldı.

Haberin Devamı

Aysel Alp’in aktardığına göre, başkentli işkadınları sanayi, ticaret odaları ile borsalar başta olmak üzere tüm iş dünyası örgütlerinde kadınların eşit sayıda temsili için harekete geçti. Kadınlar, 81 ilde faaliyet gösteren tüm işkadınlarına çağrı yaparak, “Şirkette yönetici olmanız yetmez; oda seçimlerinde aday olmak ve oy kullanabilmek için mutlaka şirketlerinizde imza yetkisi alın” uyarısı yaptı.

Bunun nedeni çok basit. Meslek komitelerini temsil eden 197 erkeğe karşın 13 kadın bulunuyor. Ticaret Odası’nda da 430 erkek, 11 kadın var. Meslek odalarının yönetiminde kadın varlığından söz etmek mümkün değil. Aile şirketlerinde ise kız çocuklarla yetki paylaşımı konusunda isteksizlik devam ediyor.

Haberin Devamı

Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği’nin (KAİSDER) öncülüğünde başlatılan hareket, kadın aklının oda, borsa yönetimlerinde, iş dünyası örgütlerinde olmasının önemine vurgu yapıyor. Karar alma süreçlerinde kadınların olmasının, uzun vadeli düşünme, planlama yapma, aynı anda çok şeye odaklanma gibi özelliklerin yönetimlere taşınması anlamına geleceği belirtiliyor. Doğru söze ne denir?

Yazarın Tüm Yazıları