Nazmi Arıkan’ın ardından... Eğitime adanan bir hayat

Üç gün önce uğradığı bir saldırı sonucu yaşamını kaybeden Nazmi Arıkan, 70 yaşındaydı ama 50 yıldır eğitimin her kademesinde görev yapmıştı. Bir görüşmemizde, “44 yıl dershanecilik yaptım. Yaptığım işten hep mutlu oldum. Çünkü insanların bir ihtiyacını karşıladık. İyi ki bu işi yapmışız” demişti.

Haberin Devamı

Nazmi Arıkan, Yozgat’ın Sorgun ilçesi Salur Köyü’nde dünyaya geldi. Birleştirilmiş sınıfta ilkokul ve ortaokul eğitimi aldı. Tokat Öğretmen Okulu’nu bitirerek yakın akrabası merhum İbrahim Arıkan’ın izinden gitti, iş olarak eğitimi seçti. Sınıf öğretmeni oldu. Bununla yetinmedi Gazi Eğitim Enstitüsü’nden fizik öğretmenliği diplomasını aldı. Bolu Öğretmen Okulu’nda bir yıl öğretmenlik yaptıktan sonra özel dershanecilik yapmaya başladı. MEF Dershanesi’nde öğretmenlik yaparken eğitimini sürdürdü. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudu. Eğitim hem işi hem de kişisel hobisi hâline gelmişti. Diplomalarına, bir de oğluyla birlikte yaptığı MBA eğitimini ekledi.

Nazmi Arıkan’ın ardından... Eğitime adanan bir hayat

Haberin Devamı

YARIM ASIRDIR EĞİTİMCİYDİ

MEF’te çalışırken 1996-1997 öğretim yılında da İbrahim Arıkan’ın teşviki ve desteği ile Fen Bilimleri Dershanesi’ni devraldı. Şube sayısını hızla arttırdı. Dershanelerin dönüştürülmesi sürecinde okullaştı, on binlerce öğrenciye ulaştı. Eğitim sistemlerini dünyanın farklı ülkelerinde inceledi. Yıllarca on binlerce öğrenciyi sınavlara hazırladı. Arıkan, insanların gelecek kaygıları nedeniyle merkezi sınavların önemli hale geldiğini bir görüşmemizde, “İnsanların aş, iş kaygıları çözülünce merkezi sınavlara hazırlık ortadan kalkar” sözleriyle savunmuştu. 70 yaşındaydı ama 50 yıldır eğitimin her kademesinde görev yaptı. “44 yıl dershanecilik yaptım. Yaptığım işten hep mutlu oldum. Çünkü insanların bir ihtiyacını karşıladık. İyi ki bu işi yapmışız, iyi ki çok insana dokunmuşuz. Geriye bakınca çok önemli yerlerde olan öğrencilerimiz var. Bu da bizi mutlu ediyor” demişti.

Nazmi Arıkan’ın ardından... Eğitime adanan bir hayat

‘OĞULLARIMA EMANET’

Nazmi Arıkan ile meslek hayatımın hemen her döneminde sık sık bir araya geldik. Eğitim adına projeleri heyecanla anlatırken, “En büyük başarım Fen Bilimleri Merkezi’ni bir şube alıp, 100 şubeye çıkarmak. Cemaatin karşısında hiç eğilmeden onlarla sıkı mücadele edip, gençleri onların elinden kurtarmak. Ayrıca iki aslan gibi oğlan yetiştirip kurumlarımı onlara emanet etmek. Bir de çok sayıda Türkiye birinciliği çıkarmaktan mutluyum” diyerek yürüdüğü yoldaki gururundan şöyle söz ederdi: “En başarısız olduğum alan İngilizceyi öğrenmemek. Eğitimimi kişisel gelişim için yapıyorum. Oğlumla beraber yüksek lisans yapıyorum. Herkes hayatına yatırım yapsın, ileride bu yatırım karşısına gelir. Para peşinden koşana gelmiyor, işini doğru yapana gidiyor. Büyük oğlum kurumların eğitim öğretiminden, küçük oğlum yayınlardan sorumlu. Onlar bu işi benden daha iyi yapıyorlar. Kurumların sürekliliği, onu devam ettirecek kişilerle oluyor. Eğitim işi fabrika gibi değil, profesyonellerle zaman zaman sıkıntı yaşanıyor, çocukların bu işi devam ettirmesi lazım. Ben emekliliğe doğru adım attım, Çanakkale’de çiftçilik yapacağım ortamı hazırlıyorum. Aile şirketlerinde devir teslim önemli. Herkes nasıl devir teslim yapacağını iyi planlamalı. Eskiler koltuğa sarılıyor, yeniler de onu düşürmek için koltuğun altına muz kabuğu koyuyor. Kimse bunu yaşamasın.” 

Haberin Devamı

Nazmi Arıkan’ın ardından... Eğitime adanan bir hayat
Kendi deyimiyle “iki aslan gibi oğlum var” dediği Kazım ve Kurtuluş Arıkan ve ailesinin diğer üyeleriyle...

EN SEVDİĞİ YERDE YAŞAMINI KAYBETTİ

Nazmi Arıkan eğitim sevdasını aldığı İbrahim Arıkan gibi son yıllarda tarıma merak sardı, bir çiftlik alarak emeklilik dönemini burada geçirmenin hayalini kurdu. Zaman buldukça Gelibolu’daki bu en sevdiği yere koştu. Ne yazık ki bayramın son günü haince uğradığı saldırıda bu sevdiği yerde yaşamı sona erdi. Eğitim dünyası önemli bir neferini, mütevazı, yardımsever, çok insanın elinden tutup, kariyerini değiştirmiş idealist bir ismi, güler yüzlü, iyi kalpli, doğru bildiklerini söylemekten kaçınmayan bir öncüyü kaybetti. Yetiştirdiği öğrencileri ve kendi deyimiyle “iki aslan gibi oğlum var” dediği Kazım ve Kurtuluş Arıkan, eminim onun canına kıyanlara inat adını uzun yıllar yaşatacak. Ailesinin, sevdiklerinin başı sağolsun.

Yazarın Tüm Yazıları