Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Ukrayna’da savaş çıkar mı

Malum, haftanın konularından biri Rusya lideri Vladimir Putin’in Ukrayna krizini konuşmak için gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u Kremlin’de 6 metrelik bir masanın öte başına oturtması oldu. Masa bir anlamda taraflar arasındaki uçurumun büyüklüğünü göstermesi açısından da dikkat çekti.

Haberin Devamı

NEDİR BU KRİZ

Aslında Ukrayna krizinin görünen ve görünmeyen yüzleri var. Sovyetler Birliği’nin yıkılması sonrasında 1991 yılında Ukrayna bağımsızlığını kazandı. 2000’li yılların başından itibaren ise Turuncu Devrim ve sonrasında Maydan olaylarıyla Ukrayna’da Batı ile Moskova yanlıları arasında kapışma yaşanmaya başladı.

Rusya yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Moskova’ya kaçması sonrasında Rusya, 2014’te Ukrayna’nın Kırım yarımadasını ilhak etti.

Batı ile Rusya arasında Soğuk Savaş sonrasında en ciddi krizlerden biri yaşanırken Ukrayna’nın doğusunda Donbas bölgesinde Rusya yanlısı silahlı ayrılıkçılar Donetsk ve Lugansk’ı ele geçirdiler. Kiev ise karşı askeri operasyon başlattı.

2015 yılında Almanya ve Fransa’nın arabuluculuğunda Belarus’un başkenti Minsk’te taraflar arasında 13 maddelik kırılgan bir ateşkes anlaşması sağlandı.

Haberin Devamı

NİYE ALEVLENDİ

Minsk 2 diye bilinen anlaşma ateşkesin yanı sıra Donetsk ve Luganks’a otonomi için görüşmelerin başlatılması, tüm yabancı silahlı unsurların ve teçhizatın bölgeden çekilmesini öngörüyordu.

Kasım 2021’e gelindiğinde uydu görüntülerinden Rusya’nın Ukrayna sınırına asker ve ağır silah yığmaya başladığı görüldü. Rus yetkililer, bunun Ukrayna’ya yönelik bir müdahale hazırlığı olmadığını söylese de sevkıyatın büyüklüğü çeşitli askeri senaryoları gündeme getirdi.

Dolayısıyla krizin görünen yüzünde Donbas meselesi var. Rus yetkililer, Batı’nın ve Ukrayna yönetiminin Minsk şartlarını yerine getirmediğini, Batılı askeri teçhizatın bölgede olduğunu, ayrılıkçıların statüsüne dair de herhangi bir gelişme olmadığını öne sürüyor.

MÜZAKERELER NE AŞAMADA

Ukrayna krizinin arka yüzünde ise Rusya ile Batı arasında devasa bir nüfuz savaşı var. Rusya, Batı’dan NATO’nun Avrupa’nın doğusuna genişlemeyeceğine, Ukrayna’nın da üyeliğe alınmayacağına, ağır silahların geri çekilmesine dair birtakım güvenceler istiyor. Ve bunları yazılı bir taahhüt şeklinde talep ediyor.

Türkiye malûm Ukrayna ile dostane ilişkiler içinde, keza Rusya ile de yakın ilişkilere sahip. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ve Rusya liderini Türkiye’de bir araya getirmeyi gündeme getirdiği bir dönemde Batı’dan da benzer hamleler geldi.

Haberin Devamı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, hafta başında Moskova’da Rusya lideri Vladimir Putin, ertesi gün de Kiev’de Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ile görüştü. Bu arada Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Washington’da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. Scholz, 15 Şubat’ta da Putin’e gidecek. 16-17 Şubat’ta ise NATO savunma bakanları toplanacak.

PUTİN’İN NÜKLEER ÇIKIŞI NE

Bir de Putin’in son dönemde iki kez nükleer güç olduklarını hatırlatan açıklamalar yapması da dikkat çekiyor. Mesela Macron ile basın toplantısında çıkışı bir hayli sertti ve özetle şöyle dedi:

“Ukrayna NATO’ya katılır ve Kırım’ı askeri olarak geri almaya kalkarsa, Avrupa ülkeleri otomatik olarak Rusya ile savaşa çekilmez mi?... Ülkemiz önde gelen bir nükleer devlettir. Bu savaşın kazananı olmaz ve bu savaşa kendi iradeniz dışında çekilmiş olursunuz. (NATO’nun) 5’inci maddesini hayata geçirecek bir anınız bile olmaz. Tabii sayın başkan (Macron) bunu istemez, ben de bunu istemem, işte bu nedenle buradayız ve altı saat görüştük.”

Haberin Devamı

Ukrayna’ya komşu Belarus ile geniş çaplı askeri bir tatbikat başlatan Rusya’nın yakında nükleer strateji tatbikatına hazırlandığına dair haberler geliyor.

SICAK ÇATIŞMA OLUR MU

Dünya krizin nereye varabileceği konusunda bölünmüş durumda. Mesela Amerikan New York Times gazetesinde çıkan bir yorumda krizin 2022 yılı boyunca süreceği, Rusya lideri Vlamidir Putin’in Avrupa’yı tetikte tutabileceği yorumları yer aldı.

Anlaşılan o ki, Putin yönetimi, Batı’dan istediği güvenlik güvencelerini alabilmek için bir yandan askeri gücü, öte yandan Avrupa’nın bağımlı olduğu doğalgazıyla tam saha baskıya devam edeceğe benziyor.

Her ne kadar taraflar savaş istemediklerini söylese de Avrupa, Soğuk Savaş’tan da soğuk bir sınavdan geçiyor.

Yazarın Tüm Yazıları