Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

İdlib’de bir çıkış var mı

İDLİB’den gelen haberler insanın yüreğini dağlıyor.

Haberin Devamı

Bir yanda Esad rejiminin saldırısında 7’si asker sekiz vatandaşımızın şehit düşmesi, öte yanda yerinden yurdundan olan yüzbinlerce insan, bombardımanla yerle bir edilmiş hayalet yerleşimler ve tüm bu mezalim karşısında dünyanın sağır edici sessizliği.

ASTANA NEYDİ?

3-4 Mayıs 2017 tarihlerinde Türkiye, İran ve Rusya’nın Astana süreci çerçevesinde aldıkları kararlarla, Suriye’nin kuzeybatısında muhaliflerin yoğun olduğu İdlib de dahil dört çatışmasızlık bölgesi ilan edilmişti. Ancak Esad rejimi destekçileriyle birlikte çatışmasızlık bölgelerini bir bir ele geçirirken, kontrolünü sağladığı bölgelerdeki silahlı grupların mensuplarını otobüslere doldurup İdlib’e yolladı. İdlib’e gönderilenlerin içlerinde bugün  terörist diye hedef alınan radikal gruplar da söz konusuydu.

SOÇİ NEYDİ?

Haberin Devamı

Nihayetinde İdlib, Esad rejimine karşı ayaklanan silahlı gruplar ve muhaliflerin son kalesi oldu. Ancak Esad rejimi ülkenin üçte birini kontrol eden terör örgütü PKK/YPG’nin elindeki yerler yerine 4 milyon kişinin sıkıştığı İdlib’e yönelince tansiyon yine yükseldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in devreye girmesiyle 17 Eylül 2018’de Rusya’nın Soçi kentinde, İdlib’de bu kez gerginliği azaltma bölgesi kurulması kararlaştırıldı.

NİYE ÇIKMAZA GİRDİ?

Soçi mutabakatına göre İdlib’de muhalif gruplar ile rejim ordusu arasında 15-20 km derinliğinde silahlardan temizlenmiş bir tampon bölge kurulacaktı. Hatta bu nedenle Türkiye ve Rusya, İdlib’in çevresinde bunu takip edebilmek için gözlem noktaları oluşturdu. Soçi süreci çerçevesinde Türkiye’ye yönelik beklenti, Ankara’nın da terörist saydığı, anlaşma dışı bırakılan Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) gibi radikal grupları muhaliflerden temizlemesiydi. İdlib’de HTŞ’nin mevcudiyetinin sürmesi, Rusya’nın Suriye’deki Hmeymin üssüne düzenlenen saldırılar, rejime operasyonu sürdürmek için yeni gerekçeler oluşturdu.

KARAYOLU KAVGASI NE?

Soçi’deki başlıklardan biri M-4 ve M-5 karayollarının 2018 sonuna kadar trafiğe açılmasıydı. M-4, rejimin kontrolündeki sahil bölgesinde bulunan Lazkiye’den başlayıp Cisr es Şuğur üzerinden İdlib’de M-5 karayolu ile bağlanıp yine rejim kontrolündeki Halep’e ulaşıyor. M-5 de İdlib içinden Halep’i Hama ve Humus üzerinden Şam’a bağlıyor. M-4, Türkiye sınırına paralel olarak Irak’a kadar uzanıyor. Esad rejiminin ayakta kalması için askeri ve ticari anlamda önem taşıyor bu yollar.

Haberin Devamı

REJİM BURADA DURUR MU?

Rejimin dün İdlib’de M-4 ile M-5’in kesiştiği Serakib’i aldığı yolunda haberler gelmeye başladı. Bu durumda Şam rejimi büyük ölçüde karayollarını kontrol altına alarak Soçi’de gündeme gelen konulardan birinde hedefine ulaşmış olacak. Türkiye’den gelen uyarılara rağmen durmayan Esad’ın bundan sonraki hamlesinde yine destekçilerinin tercihleri önemli rol oynayacaktır.

RUSYA VE ABD’NİN TAVRI NE?

Rusya Dışişleri Bakanlığı dün Şam’ı destekleyen bir açıklamayla dikkat çekti. Rusya, rejimin İdlib’de ilerlemesini ‘halkını teröristlerden koruma’ adımı olarak niteleyerek tam destek verirken, İdlib’de Türkiye’yi destekleyen açıklamalarından ötürü ABD’yi eleştirdi. Türkiye, rejimin durdurulması için Rusya’nın devreye girmesini bekliyor. Kremlin de dün “Rusya ve Türkiye liderleri arasında görüşme yapılması ihtimal dışı değildir” diye açıklama yaptı. Türkiye, İdlib’de rejimden kaçan yüzbinlerce insana sınırın öte yakasında yardım etmeye çalışırken uluslararası toplum daha duyarlı bir tavır ortaya koymalıdır.

 

Yazarın Tüm Yazıları