Bir tel koptu “Kemâne”den…

Amerika’da yaşamış olsa, hayatı çoktan sinema filmlerine konu olmuştu.

Haberin Devamı

Çalışmaları hakkında, en az birkaç akademik tez yazılmıştı. “Kapatılmış bir Okul”un mezunu olarak, “canlı tarih” çalışmalarına konuk edilmişti. Belgesellerde konuşturulmuştu; “sadece yaşadıklarını anlatsın” diye. Anılarından kitap yapılmıştı; albümleri müzik marketlerin raflarındaydı… Yazdığı “Kabak Kemâne Metodu” el üstünde tutulur, bir ömür verdiği bu saz üstüne beste yarışmaları, “ustalık sınıfları” düzenlenirdi. Adı bir derslik ya da okula verilirdi olasılıkla.Heykeli dikilirdi doğduğu yere belki de… Üstüne de,

“…Gel aldanma gönül her yâr çalmaz kemâne

Kıl çadırda mukîm iken eder bizi revâne

Yâr sesidir, bir menendi Azrail

Çok kimsenin cennetini eder virâne…” yazarlardı muhakkak.

 

Ama O, Burdur’un Yeşilova ilçesinde doğduğu,

Haberin Devamı

1939-1945 yıllarında Isparta Gönen Köy Enstitüsünde eğitim gördüğü,

Okulda müzikle ilgili çalışmaları daha da yoğunluk kazandığı,

Mezuniyetinden sonra İlçesine bağlı Navlu Köyü İlkokuluna başöğretmenlik yaptığı,

Çevresini araştırarak, Halk Türküleri ve Halk Oyunları derlediği,

1969 yılında, (unutulmuş bir saz için, sınav açılması gerektirecek bir performansla…)

TRT sınavını kazanarak, Kabak Kemane sanatçısı olarak görev üstlendiği,

Aynı kurumun repertuvarına, yüzlerce türkü ve gurbet havası kazandırdığı;

TRT Merkez Denetleme kurulunda görev aldığı,

1994’ten 2009’a kadar,  Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarında

öğretim görevlisi olarak çalıştığı,

Türk Halk Müziği konusunda, önemli derleme ve ses kayıtlarına imza attığı,

Ardında “butik” kitaplar bıraktığı için;

Gazetelerde, “ancak bir ölüm haberi” kadar yer bulabilecek kendine…

 

En son, 23 Mart akşamı dinlemiştik kendisini… MÜZİKSEV’in, “Unutulmuş Türk çalgılarının yeniden müziğimize kazandırılması projesi”nde danışmanlık yapmıştı. “İki Tellinin Yolculuğu” konserinde Iklığ da çalmıştı. 91 yaşına rağmen, “Köy Enstitülerindeki müzik eğitimi üzerine”  yazmakta olduğu kitabını da öksüz bırakarak aramızdan ayrıldı… Kabak Kemâne’nin büyük ustası, müzisyen, eğitimci ve yazar Salih Urhan’ı kaybettik. Anısı kalbimizdedir…

 

Haberin Devamı

Ve Sanatçılar Pit stop’a Girdi…

 

Pazartesi günü, sanat haberlerindeki “bülten kullanımı” üstüne bir şeyler karalamış, kullanılan dilin sıradanlığını ve “kopyala yapıştır“ kolaycılığını eleştirmiştim… “Gözünüzden kaçmış olabilir. Beterin beteri var…” tebessümüyle, bir mail aldım. Arkadaşım, Büyükşehir Belediyemizin web sayfasına yönlendiriyordu beni. Huysuzluk işte ! Yazım diline bakınca, bu sefer de “bültenin sonu” tatmin etmedi beni.  “…Türkiye’nin en saygın sanat etkinliklerinden 31. Uluslararası İzmir Festivali, şehitlerin hâtırasına sunulan Yunus Emre Oratoryosu ile start aldı…” diye başlayan satırlar, “Ve sanatçılar Pit stop’a girdi…” diye bitmemeli mi sizce ?

 

Haberin Devamı

Aranan yazı bulundu

 

Aynı yazımda, “Merak eden çıkarsa, birisi de şunu araştırsın lütfen: ‘31. Festival’in açılışı ile ilgili, İzmir medyasında yayınlanmış, 1 tane köşe yazısı’ var mı acaba ?” diye de sormuştum. Bu sorunun da yanıtı da geldi: “Cemal Tükel’in Ticaret Gazetesi’ndeki yazılarını görmedin mi ? Bir değil hem de iki tane yazdı…” diye sıkıştırıyordu telefonun ucundaki dostum. “…TÜKELMAT, senelerdir Festival’in baskı sponsorluğunu yapıyor. Cemal Tükel ‘düğün sahibi’ sayılır. Onun, ‘Suya Sabuna’ köşesinde yazdıkları sayılmaz “diye kıvırmak zorunda kaldım. Eli değen, gönlü değen, kalemi değen herkese şükranlarımı sunuyorum elbette !

Yazarın Tüm Yazıları