Fatura çarpması: 11 liralık su 320 liralık katı atık bedeli

“ZAM yok diye sevinirken fatura su koyuverdi” demiş özetlemiştim: “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yıl sonuna kadar suya zam yapılmayacağını açıkladı. Üstelik temmuzda uygulanması kararlaştırılan yüzde 10’luk zam da iptal edildi. Tam bu haberin keyfini çıkarırken bir su faturası gördüm. Toplam su tüketim bedeli 25.68 lira. Atık su, katı atık, vergilen falan derken, ödenecek miktar 73 lirayı buluyor. Doğal olarak keyif falan kalmıyor.”

Haberin Devamı


ÖRNEKLERE BAKALIM
Fatura yüzleşmesi, bir anlamda yaraları depreştirdi. Çarpıcı örnekler, İzmir’in tanıdığı, yılların dostu İrfan Sunay’dan. Alsancak Ali Çetinkaya Bulvarı’nda bir işyeri. İZSU’dan 63 günlük tüketim karşılığında fatura gelmiş. Su birim fiyatı 5.45, atık su birim fiyatı 2.72 lira. Su tüketim bedeli 38.15, atık su bedeli 19.04, toplam 57.19 lira. 52.66 lira katı atık bedeli, vergiler falan eklenince ödenecek tutar 118 lira.
30 KATINDAN FAZLA
Diğer işyeri, Anafartalar Caddesi, yani Kemeraltı’nda. 25 gün için fatura gelmiş. Bu faturada su birim fiyatı 10.90, atık su birim fiyatı 5.45 lira. Su ve atık su tüketim bedelleri, birim fiyatla aynı: 10.90 ve 5.45 lira. Toplam 16.35 lira. Ve burada dikkat! Katı atık bedeli 320.44 lira… Eklemelerle ödenecek tutar 387.80 lira. 10.90 liralık su tüketilen işyeri için 387.80 lira ödenecek.
BELEDİYE AYNI BU NASIL İŞ
İrfan Sunay, “Kemeraltı’ndaki ayakkabı dükkanı. 10.90 su kullanım bedeli yuvarlanarak 387’ye getirilmiş. 320 lira Konak Belediyesi’ne katı atık bedeli yazılmış. Alsancak’taki aynı dükkana katı atık bedeli 52.66. Aynı belediye, Kemeraltı’na altı kat fazla atık bedeli yazıyor. Bu nasıl iş” diyor.
MERAK ETMEMEK ELDE DEĞİL
Rakamlara bakınca hak vermemek olası değil. Geçen kez de söyledim, elbette birtakım yasa, yönetmeliklere falan uygundur her şey. Ama aynı işi yapan iki işyerine kesilen çok farklı katı atık bedelleri gerçekten çarpıcı. Ayrıca iki semtteki birim fiyatları da farklı. Kemeraltı’ndaki katı atık bedeli neden bu kadar fazladır? İnsan merak ediyor, değil mi? (Bir açıklama gelirse, elbette iletirim.)

----------------------


BİR KİTAPLI GİRİŞİM

‘Kirpiğin Düşmesin Yere’
asla yılmıyor korkmuyoruz

KADINA şiddeti kabullenen yoktur, olamaz, olmamalıdır da... Şiddet gören kadınlara yardım çabasını iletmek istiyorum. Bir kitap: “Kirpiğin Düşmesin Yere-Mor Öyküler.” Söz, kitabı derleyen Sevda Karadağ Çırak’ın;
“Tacizin, tecavüzün ve katledilmenin soğuk bir bıçak gibi ensemizde olduğu sokaklarda, işyerlerinde ve evlerimizdeyiz, asla güvende değiliz. Çığlıklarımıza karşın üç maymunu oynayanlar, yanlarında olmak isteyen kadınları hep arkalarından gelmeye zorlayanlar karşılarında KADIN görmek zorunda kalacaklardır bir gün. Baskının her türlüsüne maruz kalan ama asla yılmayan, korkmayan, daha da güçlenen kadınlar olarak önümüze bakmaktayız.
YANGINI SÖNDÜRMEZ AMA
Zorba Kitabevi olarak uzun süredir tasarladığımız bu projeyi hayata geçirmek bizim için büyük gurur. Karıncanın hikayesi gibi bizimki de... Yangını söndürmeye yetmez elbette taşıdığımız su. Ama tarafımız belli olur en azından. Daha fazla kadının canının yanmasına tahammülümüz kalmamıştır ve her zaman her yerde söylemeye devam edeceğiz: İstanbul Sözleşmesi Yaşatır.
TÜM GELİR SIĞINMA VAKFINA
Kitabın oluşum sürecinde ikiletmeden ve memnuniyetle bizimle öykülerini paylaşan değerli yazarlarımız Arzu Armağan Akkanatlı, Arzu Eylem, Arzu Uçar, Ayça Erkol, Banu Özyürek, Berna Durmaz, Çilem Dilber, Esmahan Devran İnci, Fatma Nuran Avcı, Jale Sancak, Kader Menteş Bolat, Mevsim Yenice, Müge İplikçi, Neslihan Yiğitler, Nurhan Suerdem, Nilüfer Altunkaya, Onur Bütün, Semrin Şahin, Serap Üstün, Sibel Öz ve Umay Umay’a çok ama çok teşekkür ederiz. Bu kitaptan elde edilen tüm gelir Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı’na bağışlanacaktır.”
Kolay gelsin!

Yazarın Tüm Yazıları