Atatürk’e dokunmak için çok önemli fırsat

ORTALIK kalabalık. Çünkü ilgi büyük. Herkeste cep telefonlarıyla görüntüleme telaşı. Görüntü malzemesi çok önemli. Aslında insanın içini ürperten türden. Benim de içim bir tuhaf. Kolay mı?

Haberin Devamı

 

 

O’nun giydiği gecelikler, kuşandığı palaska, tabancalar... Son kahvesini içtiği fincan da telvesiyle orada. Nereye baksan, sanki insana bir şeyler anlatan bakışlarıyla, O’nun fotoğrafları... Annesinin, eşinin eşyaları... Değer verdiklerine armağan ettiği birbirinden zarif saatler...


FOLKART’TAKİ O SERGİ
Dedim ya, içim bir tuhaf... Bir ara çok yoğunlaşan kalabalığın bile farkına varmıyor sanki insan. “O sizi izliyor” hissi var belki de. Arada birbirlerinin farkına varan tanıdıklarla selamlaşma. Ama gözler duvarlarda ve camekanlarda. Efendim, Folkart’ın 18’inci katındayız. “Büyük Dahi / Gazi Mustafa Kemal” sergisinin açılışında. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da oradaydı. Ev sahibi Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, proje direktörlüğünü Fahri Özdemir, danışmanlığını Prof. Dr. Zafer Toprak’ın üstlendiği serginin açılışının en heyecanlısıydı herhalde.

Haberin Devamı


FOTOĞRAF VE ÖZEL EŞYA
Ne de olsa bugüne kadarki en kapsamlı ve büyük Atatürk sergisi olarak gösterilen, 24 Şubat 2019’a kadar açık kalacak etkinliğin ev sahibiydi. Çoğu bilinmeyen ve bir bölümü daha önce yayınlanmamış 150 Atatürk fotoğrafı, O’nun özel eşyası, yazışmaları, o dönemin gazeteleri, dergileri var orada. Yaklaşık üç yılda başta Eriş Ülger ve Fahri Özdemir olmak üzere birçok özel koleksiyondan derlenerek hazırlanmış.


FAZLA SÖZE GEREK YOK
Mesut Sancak sergiyi özetliyor: “Bugüne kadar yapılmış en kapsamlı, insanın kalbine dokunan, en özel Atatürk sergilerinden biri. Aslında bu sergi üzerine çok fazla söze gerek yok. Çünkü serginin kendisi, hayranlık uyandırarak, adeta konuşuyor. Bu sergide yer alan tüm objeler ve özel eşyalar, çok çok kıymetli...”


TARİHİ MEKTUP DA VAR
Ve aslı sergilenen İsmet İnönü’ye yazılan bir mektuptan alıntılar:
“Sevgili Paşam,
Cumhuriyetin ilk Başbakanı olarak seni düşünüyorum.
Dur, hiç itiraz etme. Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın.
Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü cephe komutanı ve Lozan baş delegesi olarak elbette biliyorsun.

Haberin Devamı


İÇ KARARTAN TABLO
Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın. Ben şimdi sana bildiğinden daha da acıklı olan kendi durumumu özetleyeceğim.
Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul bir köylü devletiz. Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4000 kilometre kadar demiryolu var, bir metresi bile bizim değil. Bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart.


HALKI KURTARMALIYIZ
Doğu’daki bey, aşiret, ağa, şeyh düzeni cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmaz.
Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız.
Her yerde tefeciler halkı eziyor.
Güya bir tarım ülkesiyiz, ama ekmeğimizin, unumuzun çoğunu dışarıdan getiriyoruz.
...İktisadi hayatımız da eğitim durumumuz da içler acısı. Zorunlu okuma yaşındaki çocukların dörtte birini okutabiliriz. Halkın eğitimi hiç çözülememiş. Oysa cumhuriyetin insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz.

Haberin Devamı


BAŞARMAK ZORUNDAYIZ
...Hedefimiz milli iktisat. Bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık temel ilkemiz olmalı. Osmanlı bu gerçeği geç fark etti. Fark ettiği zaman çok geç kalmıştı.
Cumhuriyete uygun bir anayasaya gerek var. Bu zor durumdan nasıl çıkılabileceğini gösteren ne bir örnek var önümüzde, ne de bir deney. Ama yılmamak, geçici çarelerle yetinmemek, egemenliğe dayalı uygar ve özgür bir toplum oluşturmak, yüzyılımızın düzeyine yetişmek.
Kısacası çağdaşlaşmak, bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.


ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN
Bu ana kadar, bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra da hızlı yürümek zorundayız. Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal görev bu. Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun.”
Gerçekten de fazla söze gerek yok. Folkart Gallery’deki sergi pazartesi günleri dışında hep açık. Hafta içi 10.00-19.00, hafta sonları 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebilir, içecek ikramı da var. 29 Ekim’de, 10 Kasım’da da açık bu sergi... 24 Şubat 2019’a kadar zaman var, “Kaçırmayın” derim.

Yazarın Tüm Yazıları