Tiryakisi olmuşuz

Ramazan edebiyatının değişmeyen konularından birisi de çay, kahve veya tütün tiryakilerinin oruç halleridir. Ne de olsa bir tiryaki, alıştığı şeyden ayrı kalmaya dayanamaz.

Haberin Devamı

"TIRYÂKÎYE tâ ki Ramazan geldi denilse / Lâ-havle-künân der eleminden, ne zamândır”. Enderunlu Vâsıf (ö. 1824) işte bu dizelerle anlatmış Osmanlı’da “elemli” tiryakilerin ramazan hallerini. Tiryakileri hicveden şiirlere göre, oruç onlara zor geldiği için, ramazanın başladığına inanamaz; ramazan hilalini görmemek için gece perdelerini örterler. Hatta ramazanın henüz başlamadığı şüphesiyle (yevm-i şek) uyanmak dahi istemezler. Nedim’in (ö. 1730) ifadesiyle “Baş kaldırmadılar öğleye dek uykudan / Yevm-i şekk zevkine hazırlanan ahbab-ı kiram”.

Tiryakisi olmuşuz

KULAĞI EZANDA

Ramazan mizahına konu olan tütün müptelaları oruçluyken vakit geçirebilmek için ay boyunca tespihi ellerinden düşürmezler... Hemen hepsinin kulağı, okunacak akşam ezanındadır: “Etrafına keyf ehli nola göz kulak olsa / Gûş u nigahi (kulağı-bakışı) vakf-ı minârât-ı ezândır”. Kimileri iftar topunu duyar duymaz nargilenin başına oturur... Bazısı kokusu burnunda tüten kahvesine kavuşur... Kimileri de gün boyu tatlı bir şeyler yemenin özlemini çekmektedir: “Ehl-i keyfe helva çörek / Tepsi ile ballı börek / Kadayıfa ek şekeri / Ehl-i keyfe tatlı gerek.

Haberin Devamı

TİRYAKİLİKTEN BAĞIMLILIĞA

Tiryakilerin bu halleri Osmanlı’da şakalaşma konusu olsa da sigarayla birlikte yaygınlık kazanan tütün bağımlılığı, çağımızda bir sağlık sorunu. Eski devirlerde tiye alınan “enfiye, afyon tiryakiliği” günümüzde “uyuşturucu bağımlılığı” adını taşıyor. Üstelik “bağımlılık”, artık çok daha geniş bir anlama sahip. Hekimler, çoğumuzun karbonhidrattan şekere, kakaodan kafeine kadar farklı gıda maddesine bağımlı hale geldiğini dile getiriyorlar. Ve bunların uzun vadede bedenimize verdiği zararları anlatıyorlar.

MADDENİN ÖTESİ

Tabii konu, sadece yenilip içilenlerle sınırlı değil. Örneğin “ekran bağımlılığı” ciddi bir mesele. Bunun “sosyal medya bağımlılığı”, “online oyun” gibi farklı biçimlerine hepimiz aşinayız. Bir de duygusal bağımlılık var; kesintisiz olarak neşeli olma isteği gibi... Veya tam tersine, hayatının sürekli kötü olduğu inancına dayanan “acılara bağımlılık”. Orhan Gencebay’ın “Bir Teselli Ver” isimli şarkısındaki iki dize, bu ruh halini ne güzel yansıtır: “Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum / Ömür boyu bitmeyen derdimle yorulmuşum.”   

Haberin Devamı

AŞIRILIKTAN KAÇMAK

Malum... Bağımlılık, bir şeyi çok fazla sevip, “onsuz hayata devam edemez” hale dönüşmektir. İslam’ın en fazla dikkat çektiği konulardan biriyse “aşırıya kaçmak”tır. Bu maddi konuların yanında manevi konular için de geçerlidir. Kuran, “Dosdoğru olun... Aşırı da gitmeyin (Hud, 112)” der. Hatta ibadetin bile aşırısı Hz. Peygamber tarafından eleştirilmiştir. 

*

Hayata bağlanmak ne kadar iyiyse, herhangi bir şeye “bağımlılık” da o kadar sakıncalı. Elbette, bunu -bağımlılar dahil- hepimiz biliyoruz. Tabii bir de farkına varmadan hayatımızda yer etmiş “gizli” bağımlılıklarımız var: Şikâyet bağımlılığı, öfke bağımlılığı, para bağımlılığı, bedensel güzellik bağımlılığı, itiraz bağımlılığı... Gelin, “kendi ellerimizle yaptığımız şeylere” tapmayalım. Görünen görünmeyen her türlü bağımlılığa karşı “aşırılık orucu” tutmaya çalışalım. Atalarımızın dediği gibi, “azı karar, çoğu zarar”.

Haberin Devamı

BİR ESER
DELHİ’NİN KIZIL İNCİSİ

200 milyonla, dünya üzerinde en fazla Müslüman’ın yaşadığı üçüncü ülke, Hindistan. Üstelik Babürlü İmparatorluğu dönemi başta olmak üzere, İslam medeniyetine çok önemli katkıları ve etkileri olmuş bir kültür havzası. İslam’ın diğer inançlarla bir arada yaşayabilme esasının yüzyıllarca ayakta kalmış bir örneği. İşte bu zengin birikimin en önemli eserlerinden birisi Delhi’deki Cuma Camisi’dir.

Tiryakisi olmuşuz

*

Süleymaniye, Selimiye ve Sultanahmet nasıl Osmanlı-İslam mimarisinin başyapıtlarıysa, Delhi Cuma Camisi de, Babürlü-İslam mimarisinin başyapıtlarından biridir. Şah Cihan tarafından yaptırılan ve inşası 1658 yılında tamamlanan yapı, ihtişamla zarafeti kendine özgü bir mimari anlayışla birleştirir. Bu görkemli cami ve avlusu, Cuma ve Bayram namazlarında on binlerce kişinin buluşma noktasıdır. 

Haberin Devamı

BİR AYET

EY iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz nimetleri [kendinize] haram etmeyin ve sınırları aşmayın. (Maide, 87)

BİR HADİS

ORUÇLULAR
sizin yanınızda iftar etsinler, iyiler sizin yemeklerinizden yesinler, melekler de size selâm ve dua etsinler. (Ebû Dâvûd,
Et’ıme, 54)

Yazarın Tüm Yazıları