Türk lokumu bahçesi

Güncel sanatın önde gelen isimlerinden, yaşamını ve çalışmalarını bir süredir New York-İstanbul arasında gidip gelerek sürdüren sanatçı Sarp Kerem Yavuz geçen hafta birkaç günlüğüne İstanbul’daydı.

Haberin Devamı

Ondan son dönem çalışmalarıyla ilgili güzel haberler aldım, sizlerle paylaşmak istedim.
Çocukluğundan beri tanıdığınız genç bir sanatçının emin adımlarla başarı basamaklarında tırmanması insana gurur veriyor. Hiç kuşkum yok, çalışmalarında cinsiyet, politika, din ve şiddet üzerine yoğunlaşan Sarp’ın adını ve dünya çapındaki başarılarını daha çok duyacağız.

Türk lokumu bahçesi

Dünyanın en önemli modern sanat müzelerinde ve koleksiyonerlerinde fotoğrafları bulunan, İstanbul Modern’in kalıcı koleksiyonunda yer alan sanatçının, dünya çapındaki dokuzuncu, New York’taki ilk solo sergisi 16 Haziran’da Trotter & Sholer Gallery’de açılıyormuş.
“Garden of Turkish Delights” başlıklı solo sergisinin ön açılışı ise Fotografiska New York Müzesi üyelerine özel yapılıyormuş. Aynı zamanda “Maşallah” serisinden yeni eserlerin sergileneceği bu sergi American Turkish Society- ATS’in sanat projelerine her yıl verdiği “Moons and Stars” adlı hibe programına layık görülmüş.
Ardından 25 Haziran’da da New York Museum of Art & Design’ın Luminaries üyelerine ve 27’sinde yeni açılacak olan The Ned adlı kulüpte konuşma yapacakmış. 29’unda da Museum of Modern Art’ın Junior Associates koleksiyonerlerine özel galeri turu gerçekleştirecekmiş.
Bu günlerde de Sotheby’s Amerika için özel medium format filmle çekilmiş “Maşallah” koleksiyonu satışa çıkıyormuş. En yeni ve bir başka heyecan verici haber de 2017’den beri legolardan ürettiği İznik çini modellerini Lego Danimarka yönetim ekibinin görmesi, Sarp’la 2024’te ortak ürün çıkartmak istemesi. Görüşmeler halen sürüyormuş.
Bu ilginç sergi Yolu New York’a düşenlerin ve orada yaşayanların aklında olsun...

Haberin Devamı

Türk lokumu bahçesi

İstanbul’dan bir parça

Tasarıma verdiği önemin yanı sıra kültürel mirasımıza saygı niteliğinde projelere imza atan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’yle Zeugma Serisi’ni hayata geçiren Karaca markası bu kez İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ile işbirliği yaptı.
Galata Kulesi, Kız Kulesi, Şehir Hatları Vapuru, Medusa heykeli ve Harem’in çini desenlerinin aralarında olduğu İstanbul’un simge mekanlarını yemek takımı, kahve fincanı ve ev tekstili gibi ürünlerine taşıdı.
Karaca Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karaca ve Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas’ın 1600 yıllık Şerefiye Sarnıç’ında yapılan tanıtım gecesinde söylediği gibi “Üç büyük imparatorluğa başkentlik ve çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan, dünyanın en önemli şehirleri arasında yer alan İstanbul’a ait değerlerin evlerde yaşaması, gelen turistlerin bu simgelerden birer anı alabilecek olması” önemli.
Dilerim kültürel boyutu olan bu tür işbirlikleri artarak devam eder...

Haberin Devamı

Türk lokumu bahçesi

Bir klasik: İoki Kandilli

İstanbul’un hâlâ en sakin semtlerinden biri olan Kandilli’yi çok severim ama sık sık gitmem kolay değil. Hafta içinde arkadaşlarımızla İoki Kandilli’de buluştuk, ilk kez 10 yıl kadar önce açıldığı dönemde gitmiş, gösterişsiz yalın döşenmiş ama kaliteli malzemeler kullandıkları cevich’lerini, sashimi’lerini, sushi ve tempura çeşitlerini beğenmiştim.
Bu kez de farklı olmadı, damağımda kalan tatları buldum diyebilirim. Deniz ürünlü tepanyaki ve yanında sebzeli kızarmış pirinç de lezzetliydi. Ama tatlılardan matcha volkano ise benzerlerinin en iyisiydi.
İstinye ve Ulus şubelerinin yanı sıra Mandarin Oriental Bodrum’da Kurochan by İOKİ olarak hizmet veren restoranın şimdi de Urla’da dekorasyonu Rezzan Benardete tarafından yapılan yeni bir şubesi açılmış.
Ortaya çıkışının hikayesi de ilginç.
New York’ta okurken Japon şef Keizo Okitasan’ın Peru ve Uzak Doğu mutfaklarını harmanlayan yemekleriyle tanışan iki genç üniversite öğrencisi Doğan Sevil ve Medine Sapmaz 2012 yılında şef Okitasan’ı İstanbul’a getirirler ve Nikkei mutfağı konseptli İoki’yi kurarlar...

Haberin Devamı

Türk lokumu bahçesi

Mahmil: Özel bir yemek kitabı

En sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum bu kez. Doğa Çitçi’nin kaleme aldığı “Mahmil Gaziantep Mutfağının Saygın Mirası” bugüne dek tariflerinden fotoğraflarına Gaziantep mutfağı hakkında yapılan açık ara amacına en uygun çalışma.
Arapça yüklü, yükledi anlamına gelen ‘hamele’ kökünden türeyen Mahmil, Türkiye’nin birçok bölgesinde kullanıldığı adıyla teldolap anlamına geliyor.
Teldolaplar anneannemin, babaannemin mutfaklarının bir köşesinde mutlaka bulunur, içinde barındırdığı yemeklerin kokusuyla çocukluğumda beni ve sanırım diğer torunları kendine çekerdi.
Doğan Çitçi şimdi bu dolaplardan yola çıkarak mesleki mahmilinde yıllarca biriken bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşmış.
Ona bu yolculukta Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Fikret Murat Tural ve Ragıp Güzelbey de büyük destek vermiş. Yemeği seviyorsanız, yemek yapmak ilginizi çekiyorsa Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan bu kitabı mutlaka edinin derim.
Yemek kitapları önüme geldiğinde önsözünü okur, hızlıca tariflerine bakarım.
O kitabın raflardaki yerini mi alacağı yoksa mutfaktaki başucu kitaplarından biri mi olacağı o sırada anlaşılır. Mahmil ikincisi oldu. Elimden uzun süre bırakamadım, her tarifini yapma istedim.
İlk bölümü Gaziantep’in yemeklerin olmazsa olmazı yöresel ürünlerle başlayan kitap Yuvalama, Kelle Paça, Beyran, Börekler, Çorbalar, Dolma ve Sarmalar, Kebaplar, Köfteler, Lahmacunlar, Pilavlar, Salata ve Piyazlar, Salçalı Yemekler, Tatlılar, Tava Yemekleri, Yoğurtlu Yemekler, Zeytinyağlı Yemekler bölümleriyle sürüyor. Ardından yüzlerce çeşit yemeğin hangi mevsimlerde yapıldığı liste halinde veriliyor...

Yazarın Tüm Yazıları