Melisa Darmar

Her Yerdeki Spor Arkadaşım: Snap Fitness

3 Eylül 2020
Herhangi bir kimse, gününü neyin etrafında şekillendiriyorsa onun en önem biçtiği unsur odur. Sabah uyandığında seni yataktan kaldıran, akşam ise yatmadan son aklına gelen şey nedir - hiç düşündün mü? İşte o, benim için spor.

10 senedir ara vermeden antrenman yapıyorum, en son spor yapmadığım bir dönemde kaç yaşındaydım hatırlamıyorum bile… Gelin görün ki, bir sabah uyanıyoruz başımıza COVID-19 denen ne idüğü belirsiz bir şey geliyor. Uzmanlar birbirine soruyor, dünya ayaklanıyor. Her yer kapalı… 

E ne oldu spor salonları? İlk zamanlar, “Bir daha hiç gidebilecek miyim acaba?” diye düşünüyordum. En büyük önceliğim sağlığım sonuçta, ben nereye nasıl güvenebilirim ki hijyen konusunda? Hiç umudum yoktu, spor devri de mi kapanıyordu?

Evde kendi kendime yapmaya başladım… Bir şey eksikti… Motivasyon! Bir canlılık gerekiyordu, çeşitlilik gerekiyordu. Snap Fitness ile tanıştım! Sitelerine girdim ve evde spor yapabilmem için sanal kütüphanelerine erişmeye adımı verdim. Anında geri dönüş yaptılar. HIIT (yüksek yoğunluklu antrenman) yapan biri olarak arşivlerinden tekrar tekrar HIIT yaptım. Çeşitlilik katmak için de diğer antrenmanlara göz attım, her seviyeye uygun, çeşit çeşit antrenman buldum. 90 gün ücretsiz antrenman yaptım! 

Benim ihtiyacıma yönelikti. 'Benim' ihtiyacım. Niye 'ben'i vurguluyorum? Çünkü hayatın her alanında bir sürünün parçası olduk; herkes aynı trendi takip ediyor, aynı besleniyor, aynı giyiniyor, aynı dekore ediyor, aynı sporu yapıyor… 'Benliğimizi' bulduğumuz az platform kaldı. Snap Fitness'ta bunu gördüm. Snap Fitness'ta segmentasyon var, kişi kendini 'özel' hissediyor.

Her psikolojik yazımda belirtirim; “senin doğrun sende, senin dengen sende”. Kendimi, benliğimi özel hissettim… Bir sürünün parçası değilmişim, özel ve özenli hizmetten yararlandığımın bilincinde olarak güvenerek spor yaptım. Karantina bitince de bu yeri capcanlı görmek istedim, Snap Fitness Gayrettepe’ye gittim.

Gittiğim gibi sıcacık karşılanmam bir oldu. İstanbul’un merkezi olan Gayrettepe’de, yeri olağanüstü, ulaşımı kolay. İçeri girdiğim an her köşede el dezenfektanı olması, fotoğraflarını çektiğim gibi aletlerin üstünde sosyal mesafe kuralına uymamız gerektiği yazması ve aletlerin ona göre hizalanması günümüz şartlarına en iyi şekilde adapte olduklarını gösteriyor. Kalabalıktan kaçtığımız bu dönemde, içeride az sayıda insan olması büyük avantaj! Yeni normallerini en iyi şekilde bulmuşlar…

Yazının Devamını Oku

Değerli Kadınlar; Rakamlar Sizi “Saymasın”; Siz Önce Kendinizi “Sayın”!

12 Ağustos 2020
Sayıların hayatımızdaki psikolojik yerini hiç düşündün mü? Aslında “belirsizlik” kavramını ortadan kaldırıp rahatlatıyor. Çocukken bile arabada arka koltukta başımızı ortadan çıkarıp anne babalarımıza sorardık “Kaç saat kaldı gelmemize?”…

Bu “bilme”, “hakim olma” eylemi kontrolcü benliğini rahatlatıyor olabilir mi?

Konu bedenin ve benliğin olunca da aynı değil mi sence de?

“Kaç kilosun”, “Kaç yaşındasın”, “Kaç bedensin?”

34, 36, 38…

Yazının Devamını Oku

Beden Tarafsızlığı (Body Neutrality) Ne Demektir?

10 Temmuz 2020
Bedenimizle ilgili 'tarafsız' bir bakış açısına sahip olmak, onu olduğu gibi kabul etmek ve kucaklamak demektir. 2015 yılından önce bu bakış açısı 'Beden Olumlama Hareketi' olarak karşımıza çıkarken, yön değiştirdiğini söyleyebiliriz.

Beden Olumlama Hareketi, bedenimize her daim pozitif bir bakış açısıyla bakmak, olumlu değerlendirmek ve iyimser yaklaşmak iken, 2015 yılından sonra bu yaklaşımın yerine bedenimizi sevmek zorunda olmasak da onu kabul ederek, zayıf ve güçlü yanlarını yargısızca kucaklayarak bedenimizle ilgili konularda tarafsız bir bakış açısına sahip olmahali gelmiştir.

Kendi kendinize bunu tekrarlayın; "Bedenimi her zaman çok sevmek ya da ondan nefret etmek zorunda değilim ama onu olduğu gibi kabul etmekdurumundayım."

Bedeninize bu bakış açısıyla yaklaştığınızda, kendinizle ilgili sevmediğiniz şeyler olduğu halde seviyormuş gibi yapmak ya da eksiklikleriniz ve fazlalıklarınız olduğunu düşünerek kendinizi  olumsuz bir biçimde yargılamak zorunda kalmayacaksınız. En önemlisi saf bir gerçeklikle ve doğallıkla yaklaşacaksınız.

Herkesin kendi bedeniyle olan ilişkisi oldukça özgündür. Bu ilişki kim, zaman karmaşık, bazen de çok pozitif olabilir.

Beden tarafsızlığı fikrini doğru şekilde benimseyebilmenin ilk adımı, bulunduğumuz yerden bir adım geri giderek bedenimizi dışarıdan ve tarafsızgözlemlemek olacaktır. Dışsal faktörlere kulaklarınızı kapayın, içinize dönüp kendinizi sımsıkı kucaklayın!

Kaynaklar:

Kitap “Things No One Will Tell Fat Girls: A Handbook for Unapologetic Living”

Yazının Devamını Oku

Besinlerin Psikolojik ve Fizyolojik Etkileri: Uyku

16 Haziran 2020
Besinler vücudumuzun sadece enerji ihtiyacını karşılamaz, psikolojik ve fizyolojik etkileri de mevcuttur. “Mutsuzsan çikolata ye!” boşuna demiyorlar. Peki besinler başka neyi etkiliyor? Bugünkü konumuz uyku!

Özellikle uykusuzluk çekiyorsanız, hangi besinler uykuya iyi gelir hangileri gelmez şeklinde inceleyebiliriz.

-Triptofan, vücudun dolaylı veya direkt olarak vücudun ihtiyacı olan aminoasit ve serotinin maddelerini karşılamaya yardımcı olan bir maddedir. Eksikliği olumsuz psikolojiye neden olabilir Süt ve süt ürünlerinde, yağlı tohumlarda, yumurta, muz ve balda bulunurlar. Bu besinlerin tüketimi triptofan içeriklerinden dolayı uykuya iyi gelir.

-Karbonhidrat oranı düşük diyetler uyku problemine neden olabilir. Karbonhidrat tüketimi sonrası hafif uyku bastırdığını farketmişsinizdir!

-Akşam yatmadan önce çok ağır besinler tüketmeyin; sarımsak soğan gibi besinler midenizi ekşitebilir, uykusuzluğa neden olabilir. 

-Bir tek kahve veya çayda kafein yoktur unutmayalım! “Gizli kafein” içeren besin ve içeceklerden de yatmadan önce uzak duralım; çikolata, kola gibi…

-Ağrı kesiciler kafein içerebiliyor, eğer yatmaya yakın kafeinli bir ağrı kesici aldıysanız uykunuzu etkileyebilir. 

-Vitaminlerinizi sabah saatlerinde almaya özen gösterin. C vitamini/multivitaminler vücudunuza enerji verecektir, akşam yatmadan önce almanız uykunuzu etkileyebilir.

-Rezene, papatya, anason, kuşburnu gibi bitki çayları akşamüstü saat 17:00’den sonra tercih edebilirsiniz. 

Yazının Devamını Oku

Spor Yapanların ve Sağlıklı Beslenenlerin Şikayeti: Karın Şişliği

4 Haziran 2020
“Düzenli spor yapıyorum ve kilomu korumak için sağlıklı besleniyorum buna rağmen gaz problemleri, karın şişliği ve sindirim problemleri yaşıyorum” diyenlerden misiniz?

Kendimden örnek vermek isterim, haftada 5-6 gün antrenman yapıyorum, kendi 'dengem' doğrultusunda sağlıklı besleniyorum, rafine şeker ve hamur işi tüketmiyorum. Buna rağmen karın şişliği ve sindirim problemleri neredeyse her gün yaşıyorum. Neden diye üzülmeyelim, gelin beraber çözüme odaklanalım.

Fazla mı kafein tüketiyorsunuz?

Kafein vücudumuzda dehidrasyona (vücudun sıvı kaybetmesi, yeterince su içmemekten de meydana gelebilir) neden olabilir. Ne kadar çay/kahve tüketiyorsanız doğru orantıyla su tüketiminizi de arttırmak durumundasınız. Özellikle nem ve sıcaklık yüksek yerlerde yaşıyorsanız su içmenize çok özen göstermelisiniz. Dolayısıyla fazla kafein de karın şişliğine neden olabilir. 

Fazla lifli besinler mi tüketiyorsunuz?

Lifli besinler uzun süre tokluk sağlar ve sindirim sistemi için çok faydalıdır evet ama unutmayalım ki her şeyin fazlası zarar. Ayrıca fazla lifli besinler tüketiyorsanız bu şişkinliğe sebep olabilir. Örneğin yulaflı müslili bir kahvaltı ardından nohutlu bol sebzeli bir salata, ardından elma gibi bir beslenme düzeniniz varsa su içmenizi arttırın. Beslenme düzeninizde ani ve keskin bir değişiklik yaptıysanız, vücudunuzun yeni beslenme düzeninize alışması da zaman alacaktır. Bu da şişkinliğe sebep olabilir, zaman tanıyın.

Az mı lif tüketiyorsunuz?

Zıttı gibi, az da lif tüketimi iyi değildir. Kabızlık gibi bağırsak problemlerine yol açacağı için karnınızda şişkinliğe de neden olabilir. 

Çok mu sakız çiğniyorsunuz?

Yazının Devamını Oku

6 Kişilik Çikolatalı ve Hindistan Cevizli Sufle Tarifi

30 Mayıs 2020
Dilerseniz yemekten sonra, dilerseniz ara öğün olarak tüketebileceğiniz çok lezzetli bir sufle tarifine ne dersiniz?

Hem görsel olarak hem lezzet olarak tatlı ihtiyacınızı giderecek olan bu tarife dikkat edin alışkanlık olmasın! 😊 Detaylara Instagram’da @femmelle.tr hesabından ulaşabilirsiniz! 

Malzemeler:

4 adet yumurta 

1 çay bardağı Hindistan cevizi şekeri

200 gram tereyağ

1 çay bardağı beyaz/tam buğday

1 çay kaşığı kabartma tozu

240 gr bitter çikolata

Yazının Devamını Oku

Salgın Döneminde Çinko - C Vitamini - D Vitamini

5 Mayıs 2020
Hepimizin içinde bulunduğu salgın döneminde unutmayalım ki gizli silahımız bağışıklık sistemimiz. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, sürdürülebilir ve uzun vadeli alışkanlıklar kazanmak ile gerçekleşir. Dolayısıyla “yeni bir hayat tarzı” kazanmak, ruhsal ve bedensel sağlığımızı korumak için hayatımıza düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve yeterli su tüketimini yerleştirmeliyiz.

Bu yazımda gelin beraber bahsetmiş olduğum üç ana başlıkta yer alan sağlıklı beslenmeye odaklanalım.

Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için: ÇİNKO, C VİTAMİNİ, D VİTAMİNİ içeren besinler tüketelim!

-Çinko: Çinko, vücudumuzda bulunan enzimlerin uygun şekilde işlev gösterebilmesi için esansiyel mineraldır. Protein gibi bir çok önemli maddenin üretmesini sağlayan çinko, bağışıklık sisteminin dengelenmesi açısından oldukça büyük önem taşır. Balık, et, buğday tohumu, kabak çekirdeği, yer fıstığı, sarımsak, ayçiçek çekirdeği, ceviz, badem, yumurta, süt ve süt ürünlerinde yer alır. 

-C Vitamini: Limon, greyfurt, mandalina, portakal gibi turunçgillerde ve özellikle kırmızı ve yeşil sebzelerde bulunan C vitamini; demir emilimi sağlamak ve bağışıklık sistemimizi korumak için gerekli bir vitamindir. 

-D Vitamini: D vitamini diyince aklımıza bir tek güneş gelmesin! Tabii ki güneş ışığı almak d vitamini için oldukça önemlidir ama besinlerden de destekleyebiliriz. Süt, ayran, kefir, yoğurt, tereyağı, ton balığı somon uskumru istiridye gibi deniz ürünleri, tatlı patates, mantar, maydanoz, yumurta sarısı gibi besinlerde bulunur.

Vücut kitle indeksiniz, yaşınız ve sağlık durumunuza göre yeterli ve dengeli beslenmek oldukça önem taşır.

Size uygun ve özel bir beslenme programı için beslenme uzmanı ile çalışmanız öneririm.

Sağlıkla kalın.

Yazının Devamını Oku

Korona Virüsü Ev Karantinasında Sağlıklı Yaşam için Neler Yapılabilir?

18 Mart 2020
Gündemimizde olan Korona Virüsü nedeniyle vaktimizin çoğunu evde geçiriyor olduk. Bazıları bunu “ev hapsi” gibi nitelendirse de bu bakış açımızı değiştirip, bu temkinli dönemimizin “tatil olmadığını” unutmadan verimli bir şekilde geçirmeye bakalım. Kimi şirketler uzaktan çalışma politikasını uyguluyor, bireysel çalışanlar da evden çalışmayı tercih ediyor. Panik yapmadan, ruhsal ve bedensel sağlığımızı koruyarak evlerimizde geçirdiğimiz bu olağanüstü hal durumunu ve zaman dilimini nasıl değerlendirebiliriz?

MELİSA DARMAR

Femmelle.tr

 

Yazının Devamını Oku