Olimpiyatlar nerede?

Bugünkü çocuklar sporla ilgili neye maruz kalıyorlar? Bir düşünelim.

Haberin Devamı


Öncelikle yüksek dozda futbol. Sporun kendisi değil elbette. Anlamsız tartışmalarla, harcanan paralarla, yaşanan hayatlarla futbol...
Futbol için artık “Futbol iyi ama çevresi kötü” demek mümkün.
Bu aşırı miktardaki futbolu, maruz kaldığımız dozu neye dönüştürebiliriz, diğer sporları az da olsa nasıl konuşmaya başlayabiliriz diye düşünüyorum...
Öyle bir yere gelmişiz ki, sistemin dişlilerinden biri durumunda futbol. “Erotik kadın fotoğrafı” gibi artık. Herhangi bir futbol haberi provoke edici biçimde verildiğinde en çok tıklanan, bakılan haber olabiliyor. Bunun yanında çok önemli cimnastik, voleybol veya buz pateni haberleri “az okunan haber” olarak kalıyor.
Biz istediğimiz kadar “Kadın bedenini eşyalaştırmayın” diyelim, medya kadın bedeninden “tık” alacağını adı gibi bildiği için o fotoğraflar, görüntüler illa basılıyor. Böylece kendi yarattığımız paradokstan asla çıkamıyoruz. Belki çıkarız ileride, bilemem ama en azından yakın zamanda böyle bir niyet ve imkan yok.
Futbolla yatıp kalkan bir memleket olarak elbette en alelade futbol haberinin herhangi bir spor haberinden daha çok tıklanmasının getirisi de büyük. Nasıl “kadın bedeni”nden vazgeçemiyorsak, futboldan da vazgeçemeyiz... Futbolun getirdiği “tık” ve izlenme oranı demek reklam geliri demek, medyanın devamlılığı için reklam geliri elzem... Az tık, az izlenmek demek, reklam gelmemesi demek, zarar demek...
Buyurun bir başka paradoksa.
Diğer sporları hafife alıp futbola ağırlık verdiğinizde, “maalesef” diyeceğim, maalesef denklem çözülüyor. Alan memnun, satan memnun.
Bu esnada olan izleyiciye, okuyucuya oluyor.
Ne oluyor? Sabahtan akşama kadar futbola ve futbol “bla bla”sına maruz kalan izleyici ve okur, başka sporlara ilgisini kaybediyor. İnsan dediğimiz enteresan varlık.
Bize futbol yerine mesela sabahtan akşama kadar curling müsabakalarını gösterseler işten eve geldiğimizde televizyonu açıp gözbebeklerimiz helezon olmuş biçimde buzu süpürenleri izlerdik.
İnsanları en çok neye maruz bırakırsak, bir süre sonra gördüklerine dönüşürler. Çocuklarda da, yetişkinlerde de durum böyle.
Kesintisiz olarak futbola maruz kalan çocuklarda diğer spor dallarına büyük bir iştah, büyük bir sevgi beklemek saflık olur.
Bir yerde düzenin değişmesi, illa gerekiyor.

Haberin Devamı

Futbol, futbol, futbol

Haberin Devamı

Ne görüyoruz sabahtan akşama kadar? Futbol. Futbol üzerine tartışmaktan yorulmayan, aslında pek de bir şey söylemeyen ama çok bilen birtakım adamlar.
O mu gelecek, bu mu gelecek, o gelse nasıl olur, bunu gönderelim, “Onunla bu takım bir yere gitmez.” Maruz kaldığımız “spor”, bu.
Peki gerçek spor sularında bu aralar ne oluyor? Olimpiyat.
Sonra bir haber geliyor, öğreniyoruz ki olimpiyatları gösterecek kanal henüz yok.
Olimpiyatlar sürerken özet görüntülerle, skor haberleriyle, rekor haberleriyle yetineceğiz demektir...
Elbet teknoloji çağında bu işin meraklısı yayına bir biçimde ulaşmak isteyecek ama insanları bunu yapmaya mecbur eden sistemde bir saçmalık yok mu?
Her nasıl birtakım tekel sinema salonları önemli filmlere yer açmıyor, onlar yerine berbat çekilmiş, izleyiciye hiçbir şey vermeyen ama gişe yapacağı garanti filmlerle toplumun beğeni düzeyini aşağıya çekiyorsa, televizyon kanalları da spor alanında bunu yapıyor.
Hem insanların algılarını yöneterek diğer spor dallarını önemsizleştiriyorlar, diğer sporlara ilgi duyan (o da kaldıysa!!) insanları da dolambaçlı yollardan diğer sporları takip etmeye teşvik ve mecbur ediyorlar.
Sporda kral koltuğuna futbolu oturtuyorlar, diğerleri hep kenarda boynu bükük duruyor. Koskoca olimpiyatların bile boynu bükük Türkiye televizyonlarında.
Bu büyük bir ayıptır. Olimpiyatlar yayın yapacak bir kanalın bulunması, gerekli anlaşmaların yapılması şart.
Bunu tüm Türkiye’ye ve Rio’da bizi temsil edecek 103 sporcumuza borçlusunuz!

Yazarın Tüm Yazıları