Antalya’nın lezzetli yüzü

Antalya’da turizm mevsimine nokta kondu diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Turizmin başkentinde her mevsim konuklara sunulacak bir hediye var. Doğanın cömert davrandığı bu kent, benim gibi damağına düşkünler için lezzetli yemekleriyle ön plana çıkıyor. Şiş köftesi, tahinli piyazı, serpme böreği, döneri, kelle paça çorbası, Hibeş’i, kokoreci, Akdeniz’in lezzetli balıkları, mezeleri ve çeşit çeşit tatlıları... Hepsi birer başyapıt!

Haberin Devamı

Kimi zaman güneşini, kumunu, masmavi denizini sunar, kimi zaman dağların yükseklerindeki yaylalarda sizi ağırlar, kimi zaman da sizi asırlar öncesinin yaşamlarına götürür. Böylesine zengindir Antalya. Yılın her mevsimi, her günü illaki bir güzellik çıkarır insanın karşısına. Ben Antalya’ya her gidişimde lezzet duraklarının peşine düşerim. Bu keşif gezilerimde genellikle midesine düşkün bir Antalyalı dosttan yardım alırım. Ara sokaklarda, sadece ağzının tadını bilenlerin yemek yediği küçük mekânları keşfetmek bana sonsuz mutluluk veriyor. Bu küçük mekânlarda her zaman büyük lezzetler karşıma çıkıyor. Bu hafta bu keşiflerden bazılarını sizlerle paylaşacağım. 

 

 

PAÇACI ŞABAN

 

Haberin Devamı

Geç biten gecelerin sabahı paça çorbasıyla ayılmayı çok severim. Eğer böyle bir geceyi Antalya’da yaşamışsam, soluğu sabah erkenden Paçacı Şaban’da alırım. Kale Kapısı’nda, Tahıl Ambarı’nda bir ağacın gölgesine sığınmış olan küçük dükkân, 66 yıldan beri çalışıyor. Küçük dükkânda birkaç masa ve fokur fokur kaynayan koca bir tencere var. İsteyene ayak paça, isteyene beyin paça, isteyene kelle paça. Benim gibi iştahlıysanız, içinde bu üçünün de bulunduğu karışık bir paça çorbası ısmarlayın. Eğer sabah 08.00’den sonraya kalırsanız, boş tencerelerle karşılaşabilirsiniz, aklınızda bulunsun.

 

 

PİYAZCI SAMİ

 

Antalya’nın piyazı çok özel! Üstüne tahinli sos dökülen bu aşırı lezzetli piyazı yiyen onun tiryakisi olur. Eğer lezzetli bir Antalya piyazı yemek isterseniz size Elmalı Mahallesi’ndeki Piyazcı Sami’yi öneririm. Sami Bey, bu piyazı ilk kez yapan tavukçu Muslu Mustafa’nın torunu. Babasından bu lezzetli piyazın tüm inceliklerini öğrendikten sonra kendi dükkânını açmış. Şimdi işin başında üçüncü kuşaktan Recep Bey var. Piyazcı Sami’nin mönüsünde piyazdan başka bir yiyecek yok. Çandır yöresinin fasulyesi ile yapılan bu çok özel piyaz, hem doyurucu hem de insanın parmaklarını yedirecek kadar lezzetli. 

 

 

Haberin Devamı

BÖREKÇİ TEVFİK

 

Karakaş Camii’nin arkasında yer alan Ay İşhanı’nın bir odasında sanatını icra eden Tevfik Ekizoğlu, bence börekçi esnafının piri olmayı hak ediyor. Bir börek düşkünü olarak, Türkiye’de en lezzetli böreği bu küçük odada yediğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Küçük dükkânın köşede böreklerin piştiği fırını yaklaşık 70 yıllık. Yağlı hamuru çeke çeke baklava yufkası inceliğine getiriyor usta. Tevfik Bey üç çeşit börek yapıyor: Kıymalı, peynirli ve sade. Sade böreği, üstüne pudraşekeri serperek yemenizi öneririm. Kıymalı ve peynirlileri de çok lezzetli.

 

 

DÖNERCİ HAKKI BABA

 

Hakkı Baba’nın dönerciliği 1924 yılına dayanıyor. Yani tam 92 yıllık bir deneyim. Etin işlenmesi, soslanması, şişe geçirilmesi, döne döne kızarması bu deneyimin eseri. Sinan Mahallesi’ndeki kendisi küçük, lezzeti çok büyük dükkânı kime sorsanız size tarif eder. Dönerin başında bugün torunlar var. Odun ateşinde, dededen kalma formülle döner cızır cızır kızarıyor. İsteyene sade döner, isteyene soslu döner, isteyene İskender kebap. Hepsi birbirinden lezzetli… Antalya’ya gidecek olan et düşkünlerine Hakkı Baba’yı hararetle öneririm.

 

 

Haberin Devamı

KOKOREÇÇİ HİLMİ

 

Konyaaltı’ndaki dükkânın geçmişi pek eski değilse de Hilmi’nin bu işteki geçmişi eskilere dayanıyor.  Hilmi Bey kendi üretimini kendi tesislerinde yapıyor. Kuzu kesimi vakti toplanan kuzu bağırsakları, titiz bir çalışma ile temizlendikten sonra dondurulup, soğuk odalarda saklanıyor. Onun için 12 ay kokoreç bulmak mümkün. Odun ateşinde çıtır çıtır kızaran kokoreçler, irice doğranıyor. Üstüne dağ kekiği, kırmızı pulbiber, biraz tuz serpince, ortaya doyum olmayan bir yiyecek çıkıyor. Özellikle öğle saatlerinde oturacak yer bulabilmek için bir süre beklemek gerekiyor.

 

 

HASAN ANTALYA

 

Zincirli Han’daki bu lokanta Antalya’nın en eski lezzet duraklarından biri. 1946 yılından beri müşterilerine keyifli anlar yaşatıyor. Kelle yemek isteyenler için en doğru adreslerden biri Hasan Antalya. Tandır kuyusunda kızaran kelleler başka türlü lezzetli oluyor. Aynı kuyuda pişen tandırın da tadına doyum olmuyor. 

 

 

Haberin Devamı

TOPÇU RESTORAN

 

Kazım Özalp Caddesi’ndeki bu lokanta, Antalya’da açılan ilk lokantalardan biri. 19. yüzyılın sonlarına doğru Mehmet Topçu tarafından hizmete sokulmuş.  Mehmet Bey’in bir asır önce pişirdiği şiş köfte ve piyazları, şimdi torunları hazırlıyor. Torunlar lezzet konusunda oldukça iddialı. Zaten Antalya’da kime “Nerede şiş köfte yenir” diye sorsanız size burayı tarif edeceklerdir. 

 

Yazarın Tüm Yazıları