Kopuk uçurtma

GÜLDENCİĞİMİZİ; Gülden Aydın’ı kaybettik.

Haberin Devamı

Çoğunuz güvenilir, ödüllü, yaptığı haberlerle toplum adına somut fayda sağlayabilen, taş gibi bir gazeteci olarak tanıyordunuz Gülden’i büyük ihtimalle. Öyleydi...

“Beşinci Kat”ın has bir üyesiydi Gülden.

1995’in son günlerinde, askerden gelip Hürriyet’in yazıişlerinde ustam Ayhan Atakol’un yanına editör olarak döndüğümde gazetenin bir numaralı konusu bu “Beşinci Kat”tı...

Neyyire Özkan, çoğunluğu kadın, genç, güçlü, cesur, modern has gazeteciler ve has gazeteci adaylarından bir ekiple “Beşinci Kat”taki küçücük bir odadan gazeteyi sallıyordu.

Türkiye’nin, medyanın, medyanın üretim aygıtlarının çılgınca bir hızla değiştiği çağda “Eski Babıâli” ekolü de etki alanını hızla kaybediyordu.

Erkek egemen, mesleki manada çok muhafazakâr bu yapının üstten bakmaya çalışmasını vesaire, kısa süre içinde çatır çatır gazetecilik yaparak komik hale çevirdiler.

Haberin Devamı

O güne kadar genellikle “ana gazeteye girmeyen çerçöpün, bol fotoğraflı gezi yazılarının, ilandan dolayı sığmayacak röportajların” yığıldığı hafta sonu eklerini bağımsız gazetelere çevirdiler.

Sadece orada kalmadılar, dünyanın her yerinden gazeteye manşet, ödüllü haber taşıdılar.

Gülden işte o sonraları katlar değişse de adı hep “Beşinci Kat” kalan ekibin has üyesi, sayılı fırtınalarından biriydi.

Cesur, sesi duyulmayanların sesi olmak için, gerçek için çalışan bir gazeteciydi.

Kız çocukları için savaşan, başta Ortadoğu olmak üzere farklı bölgelerde tehlikenin göbeğinde çalışan, yapıştığı haberi layıkıyla tamamlamadan bırakmayan, inatçı, gözü pek ve son derece orijinal bir karakterdi Gülden...

Yüzleşip yansıttığı onca acıya rağmen iyiliğiyle, saflığıyla, neşesiyle çevresini aydınlatan müthiş bir dosttu.

Can arkadaşı ve ekürisi Sebati Karakurt ile gittikleri haberlerden hep şahitlik ettikleri acıları kırmak için hafızalarına komik hatıralar da sıkıştırarak dönerlerdi.

Gazetenin dönmesini beklerken başlayan ve hayata, yıllara, bugüne kadar süren muhabbetler, ateşli ama hep kahkahayla biten tartışmalar, daha iyi gazetecilik için, haber için verilen kavgalar, işte o yıllar geldi ve geçti...

Haberin Devamı

“Beşinci Kat” akademisinden mezun olanların az bir kısmı aktif gazeteci olarak çalışıyor. Başka mesleklere geçiş yapanlar, akademik kariyere odaklananlar, DJ’lik yapanlar, hayatı baştan kurmaya çalışanlar çoğunlukta...

Başka bir memlekette, başka ve güzel bir hayat kuran, ekibin has elemanlarından Şermin Terzi, Gülden’i uğurlarken “Güle güle kopuk uçurtmam...” diye seslenmiş arkasından.

Kopuk uçurtma, sevgili Gülden, huzura uç...

Boşluğunu içimizde hissedeceğiz, onu çok özleyeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları