Balinayı avlamak

Yıllar önce... TSYD'nin Antalya'daki seminerlerinden biri... Vicente Del Bosque ve Fatih Terim masada... Meslektaşlarımızın biri, "Bir teknik adamın takıma katkısı yüzde kaçtır sizce" diye soruyor. Del Bosque, "Yüzde 20" derken, Terim "Yeri gelir yüzde 80, yüzde 100 olur" diyor...

Haberin Devamı

 

Yıllar sonra. Stoilov'un basın toplantısı... Göztepe'nin başına geçen Bulgar hoca, rakip alanda oynayan, üretken, baskı ile rakibi bunaltan ve şampiyonluğa yürüyen bir takım vaat ediyor. Aklımda tek bir soru: Acaba eldeki kadro, bu futbol için yeterli mi?

Ve dün... O günkü kadroya sadece 2-3 takviye ile 12 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlik alan Göztepe, şampiyonluk stresine rağmen kendi doğrularıyla Bolu engelini de aşıyor.

Ne mi o doğrular?

Güçlü takım kimliği, defansif kalite, rakibi hataya zorlayan baskı ve duran top becerisi. Stoilov o doğruları korumak adına Ramon Pascal gibi bir kaliteyi kulübeye çekiyor, teknik kalite yerine, daha sert takım yapısını seçiyor. Tabela da Yoldaş'ı haklı çıkarmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Terim'in dediği gibi teknik adam kalitesi bazen tek başına belirleyici olabiliyor.

Dün bir kez daha ilk golde duran top becerisi, ikinci golde rakibi hataya zorlayan baskısı ile işi gördü Göztepe. Savunma kalitesi de, Lis'i neredeyse kamera kadrajına bile sokmadı.

Gelinen noktada en yakın takipçisi ile 7 puanlık farkı yakalamış bir Göztepe var.

Yıllar önce Türk basınının betimleme üstadı İslam Çupi, şampiyonluğa giden yolu "Şampiyonluk balinayı avlamaya benzer" diye anlatmıştı. Göztepe balinanın kuyruğunu yakaladı artık. Ve o balinayı tekneye çekmek için aynı doğrularla, ciddiyetle, inançla ve sabırla geçilecek 9 finale ihtiyaç var.

Öyleyse...

100. yılı Süper Lig'de kutlamaya hazır mıyız?

Yazarın Tüm Yazıları