Kader rotası

Bursaspor’un da sezon başından beridir yoğun uğraş verdiği tek hedefi adına, bir noktada yarınlarını belirleyecek başarıya ulaşıp ulaşamayacağını gösterecek.
Söz konusu kritik 6 mücadele öncesi için, geçtiğimiz hafta sonu oynanan Süper Lig maçları bizlere bir takım mesajlar veriyor.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle pek çok ekip, lige verilen uzun arayı sağlıklı düzeyde geçiremezken sakatlıklar, fizik düşüklüğünün yanı sıra sürpriz sonuçlar gördük ki, bunlara maçların seyircisiz oynanmasından kaynaklı ev sahibi avantajının sanılanın aksine öneminin yitirdiği de eklenebilir.
Peki bu durum Bursaspor’u nasıl etkileyecek?
*
Şu ana dek gelinen noktada Bursaspor’un, istikrarsız grafiğine karşın halen Süper Lig iddiası ciddi ölçüde koruması, ligin son 6 haftasında yalnızca bir galibiyet almasına karşın Süper Lig yarışında rakibinin yalnızca bir puan uzağında kalması, tıpkı Bursa temsilcisi gibi diğer ekiplerin de istikrarsızlığını gösteriyor.
Maçların oldukça çetrefilli geçtiğini, sürpriz puan kayıplarının da yaşandığını düşünürsek Bursaspor son viraja en iyi yerde olmasa da, görece iyi bir noktada giriyor.
*
Ligin son haftasındaki Hatayspor mücadelesine dek orta ve alt basamaklarda yer alan ekiplerle karşılaşacak olması da fikstür avantajına işaret.
Üstelik Bursaspor’un önümüzdeki iki maçında karşılaşacağı Keçiörengücü’nü evinde, Adanaspor’u ise deplasmanda yendiğini hatırlatmakta fayda var.
Hem hedef motivasyonu, hem kadro kalitesi, hem de psikolojik üstünlük adına Bursaspor bir adım önde yer alıyor.
Bu süreç öyle bir dönemi kapsıyor ki puan kaybına tahammül yok.
*
Telafisi oldukça güç zira herhangi bir puan kaybının etkisi yalnızca puan cetvelinde değil, aynı zamanda psikolojik bir düzeyde olacak.
Bursaspor’un sıralamada kilit noktada durması da cabası...
Direkt Süper Lig mi, yoksa Play-Off mu? Bu açıdan riskli bir noktada...
*
Şu iki maçta elde edeceği galibiyetler kendisini bir anda Süper Lig için çok büyük bir avantaj sahibi yapacak, zira Büyükşehir Belediye Erzurumspor’u görece zorlu bir fikstür bekliyor.
Şayet puan kayıpları yaşarsa da, bu kez birer ve ikişer puan gerisindeki ekipler önüne geçecek ve bu kez stres ile baskı faktörü tamamen Bursaspor’un üzerinde olacak.
Son maçlara stres ve baskı ile girmektense; daha kendinden emin, moral ve motivasyonlu girmek Bursaspor’u daha net bir başarıya götürecektir.
Tabii sakatlık faktörü de var...
*
Şu an bir belirsizlik söz konusu; takımların nasıl lige döneceklerini bilemiyoruz.
Süper Lig ekipleri, henüz ilk maçlarında sakatlıklarla boğuşurken aynı zamanda fiziksel düşüş yaşadı.
Bursaspor bu noktada lig için hazırlıklarına en erken başlayan kulüplerden ancak, ilk haftalarda tamamen koronavirüs tedbirleri nedeniyle kısıtlı bir şekilde çalışmalar yapıldığını belirtmeliyiz.
Yani, Bursaspor’un gerek mental gerekse fiziksel açıdan tam kapasite olarak yalnızca mayıs ayındaki çalışmalarını baz alabiliriz ki bu da 2 haftalık bir süreci kapsıyor.
*
Ligin geride kalan sürecinde yalnızca Bursaspor değil, bu süreci ve sıkıntıları her takım mutlak yaşayacaktır, Süper Lig’e sadece iki bilet var.
Play-Off’a kalmadan bu iş bitirilmek isteniyorsa, Bursaspor’un hem deneyimli oyuncularıyla, hem de kent atmosferiyle bu süreci lehine çevirmesi gerekiyor.
İlk yarıdaki kadrodan bugün daha güçlü isimlerle bezenmiş bir kadronun da İbrahim Üzülmez’in elinde olduğunu düşünürsek, tecrübeli teknik adamın da daha önce Çaykur Rizespor ve Gençlerbirliği’nde sergilediği başarıların bir yenisi Bursaspor’da göstermesi olağan.
*
İyi oyunun da geri plana itileceği haftalar bizi bekliyor.
Olmazsa olmaz tek şey 3 puan olacak.
Kötü oyun dahi sahada görsek, kazanılacak 3 puan rotayı yeniden Süper Lig’e çevirecek.
Sonuca yönelik oyunda Bursaspor’un daha önce başarılı maçlar çıkardığını da biliyoruz, umarız bu kalan 6 haftada da bu performans devam edecek.