Nostalji trenine bindik, gidiyoruz! Peki nereye kadar?

TV’de de müzik sektöründe de ‘nostalji’ pik yaptı. Kemal Sunal’lı, Türkan Şoray’lı Yeşilçam filmleri reytingleri hâlâ altüst ederken, ücretli bir film platformunda yayımlanan ‘Bir Başkadır’ dizisinin jeneriğindeki Ferdi Özbeğen şarkılarından tutun, 9 yıl sonra ekranlara dönen İbrahim Tatlıses’e kadar, ‘önüm, arkam, sağım, solum’ 80’ler-90’ların ikonlarıyla çevrili. Soru şu: Yeni içerik mi üretilmiyor? Yoksa eskiye duyulan özlem mi arttı? Dahası, hep bahsedilen Z kuşağı bu sanatçıları tanıyor mu?

Haberin Devamı

İNSANIN ESKİYE DUYDUĞU ÖZLEM ASLA BİTMEZ

AKADEMİSYEN yazar Prof. Dr. Uğur Batı, eskiye duyulan özlemin artık hayatımızın bir rutini haline geldiğini, hepimizin bir noktada “Eskiden müzikler ne güzeldi. Barış Manço vardı mesela. Nerede eski bayramlar? Nerede eski komşuluklar?” diye hayıflanıp durduğunu söylüyor. Haksız da değil. Sıklıkla eski albümleri, kasetleri, hatıra defterlerini kurcalarken buluyorum kendimi. Yaşlanıyor muyum? Prof. Dr. Batı, “Geçmiş yalnızca yabancı bir ülke değildir, hepimiz sürülmüşüzdür o ülkeden. Bütün sürgünler gibi oraya dönmek isteriz. Bu özleme nostalji denir” diyerek açıklıyor.

Nostalji trenine bindik, gidiyoruz Peki nereye kadar

Haberin Devamı

MADEM SONU VAR, ANLAMI DA OLSUN

Nostaljinin zaman algısıyla da alakalı bir kavram olduğunu belirten Prof. Dr. Batı, “Sonuçta insan ölüm bilincine sahip tek varlık. Dolayısıyla, doğum ile ölüm arasındaki o hayat yolculuğunu mümkün olduğunca anlamlandırmak istiyor. Bu noktada da zaman devreye giriyor. Zamanın varlığı ise algı ile sınırlı. Mesela, 1 dakika 60 saniyedir. Ancak 1200 km saat/hız ile ilerleyen bir jetin içinde geçirdiğiniz 1 dakika ile bir su kaynatıcısının başında suyun kaynamasını beklerken geçirdiğiniz 1 dakika arasında fark var. Zamanın algısal olması meselesini bir cebimize, insanın ölüm bilincine sahip olmasını da ötekine koyalım. İşte bu noktada insan yaşam denen bu döngüyü daha anlamlı hale getirmek için ‘Madem sonu var, kıymeti olsun’ diyerek ‘nostalji’ye tutunuyor. Hayatının en güzel, en anlamlı, en pozitif anlarından bölümleri ayıklayıp şimdiye katıyor” diyor.

KAPİTALİZM NOSTALJİYE BAYILIR

Prof. Dr. Uğur Batı’ya göre talep olunca arz da oluyor. Yani bu işin bir de ‘satış’ tarafı var. Şöyle devam ediyor: “Siz de ben de görmek isteyince ‘nostalji’ de satar hale geliyor. Kapitalizm her şeyi göğsünde yumuşatıp yeniden dolaşıma sokar. Mesela, 60’ların çiçek çocuklarını düşünün. Kime karşıydılar? Çokuluslu şirketlere, uluslararası ticarete. Puantiyeli, asimetrik kesim kıyafetleri, farklı saç şekilleri, özgürlükçü söylemleri... Peki kapitalizm ne yaptı? 20 yıl sonra tüm bu değerleri aldı, tam da çiçek çocuklarının karşı olduğu şekilde, uluslararası moda şirketleri eliyle, yeniden dolaşıma soktu. Popüler kültürün bir uzantısı yapıverdi. Nostalji kapitalizmin en çok kullandığı kavramdır çünkü iyi satar.”

Haberin Devamı

DUYGULAR VAR OLDUKÇA ‘NOSTALJİK MÜZİK’ DE VAR OLACAK

‘Zalim İstanbul’, ‘Uçurum’ ve son olarak ‘Masumlar Apartmanı’ dizilerinin müziklerini yapan, besteci Alp Yenier, müziğin aslında derin bir döngüden ibaret olduğunu söylüyor. Ne demek bu? Yenier şöyle açıklıyor: “Aşk, nefret, sevgi, sevgisizlik, kıskançlık, hırs gibi duygular var oldukça söz ve müzik var olmaya, zamanın herhangi bir noktasında yeniden karşımıza çıkmaya devam edecek. Bilimsel bir gerçeğe dayanmamakla beraber müziğin yeniden ve yeniden geri döneceği felsefesine inanıyorum. Çünkü doğasında var. Mesela rap döndü, akustik müzik yine popüler. Bu ‘Yeni şeyler üretemiyoruz, eskiye sığınıyoruz’ demek değil. Elbet yeni işler de üretiliyor. Ancak eskiden beslenmek de sanıldığı kadar kötü değil. Kaldı ki bu ülkede yaşamış, yaşayan çok kıymetli müzisyenler var ve yeni kuşağın bu isimlerle tanışması müzik adına iyi bir gelişme” diyor.

Haberin Devamı

SEZEN AKSU DİNLEMEYEN METALCİ YOK

‘Bir başkadır’ dizisi ile Ferdi Özbeğen şarkılarının yeniden gündeme oturmasını, 9 yıllık aradan sonra şovuna kaldığı yerden devam eden İbrahim Tatlıses’in başarısını soruyorum Alp Yenier’e. “Müzik bu. Hiç beklemediğiniz bir anda vurur iştediyor, şöyle devam ediyor: “Z kuşağının tepkisi ne olmuştur? Sosyal medyaya bakın! Anlayacaksınız. Birçok kişinin radarına girdikleri gerçek. Müzik duygu işidir. Ben bu ülkede, hayatının bir döneminde Sezen Aksu dinlememiş bir metalci olduğunu sanmıyorum. İllaki bir Sezen şarkısında eski aşkı, hayatı, ailesi, yaşadığı toplum adına düşünmüş, efkârlanmıştır. İbrahim Tatlıses’in ‘Ben nerede yanlış yaptım?’ şarkısı var. ‘Nerede nerede nerede?’ diye sorar. Dünyaca ünlü rock grubu White Snake ise ‘Where did i do wrong? (Ben nerede yanlış yaptım?) Aşk bu mu?’ der. Alttaki müzik farklıdır. Burada arabesk-fantezi, orada rock olur. Ama ikisi de duygudan beslenir. Ve duygular ölmediği sürece nostalji de yaşar.”

Haberin Devamı

NOSTALJİ ÇOK İYİ SATAN ÜRÜNDÜR

REKLAM yazarı Özer Yarımcalı: “Her dönem kendi yeni içeriğini yaratacaktır. Ama unutmamak gerekir ki popüler kültürün ihtiyaçlarını belirleyen pazarlama dünyasıdır. Bugüne kadar tutmuş, kitlelerce kabul görmüş, ‘güvenli liman’ diye nitelendirilebilecek içeriklerin tekrar gündeme getirilmesi de bu nedendendir ki pazarlama dünyası da hayatını en risksiz şekilde sürdürebilsin. Yani eskiye duyulan özlem arttıkça, size sunulan içerikler bu yönde olacaktır. Mesela bu moda için de geçerlidir. 70’lerin İspanyol paçaları, çan etekleri bir anda önünüze çıkabilir. Modacılar “Bu sene yine mor moda” ya da “Turuncu geri döndü der. Bu renkler aslında hiç kaybolmamıştır. Popüler kültür bazı figürleri yok edip, sonra geri döndürüp tekrar tekrar kullanmanın, onlardan “kâr etmenin” yollarını aradığı sürece ‘tarih tekerrürden ibaret’ eder ve nostalji de hep iyi satan bir ürün olacaktır.”

Yazarın Tüm Yazıları