Kadına, çocuğa, hayvana şiddet nasıl bitecek

Türkiye’de kadına, çocuğa, hayvana şiddet dur durak bilmiyor. Oyuncu Ozan Güven’in sevgilisi Deniz Bulutsuz’a uyguladığı şiddet ile Pınar Gültekin cinayeti gündemdeki son iki örnek. Sosyal medya ise Ankara’da bir köpeğin tecavüz edilerek öldürüldüğü iddiasıyla çalkalanıyor. Yasalar mı yeterli değil? Uygulayan mı yok? Yok mu şiddeti durdurmanın bir yolu? Ben sordum, iki uzman isim yanıtladı.

Haberin Devamı

Kadına, çocuğa, hayvana şiddet nasıl bitecek

YASALAR KORUNSUN VE UYGULANSIN

HÜLYA Gülbahar, yaşamını kadın haklarına savunmaya ayırmış, yıllarca Mor Çatı için de avukatlık yapan bir isim. Yani söylediği her söz tecrübeyle de sabit. Kadına, çocuğa yönelik her türlü şiddet ve cinsel istismarın durdurulabilmesinin ancak güçlü yasalar ve yasaların uygulanması ile mümkün olabileceğini belirten Gülbahar, “Gelin görün ki ne İstanbul Sözleşmesi ne de 6284 sayılı şiddet yasası yeterince uygulanmıyor ve maalesef her ikisi içinde sistematik bir karalama kampanyası sürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekileceği ve yasanın değiştirileceğine dair söylentiler şiddet yanlısı kişiler üzerinde sanki kanun değişmiş ‘yaptıkları yanlarına kâr kalacakmış’ gibi bir etki yaratıyor, istismarı, cinayetleri körüklüyor. Aynı şekilde bu söylemler kolluk kuvvetleri içinde ve yargıda kanunu uygulamak isteyen yargıç ve emniyet mensuplarının da elini kolunu bağlıyor. O nedenle 306 kadın örgütünün de talep ettiği gibi ‘İstanbul Sözleşmesi sonlanacak, 6284 sayılı yasa değişecek’ ya da ‘Af gelecek’ söylemleri acilen son bulmalı ve var olan yasalar aktif olarak uygulanmalı” diyor.

Haberin Devamı

Kadına, çocuğa, hayvana şiddet nasıl bitecek

KÜÇÜK EYLEMLERE DE BÜYÜK CEZA

Şiddetin genellikle psikolojik olarak başladığına da değinen Gülbahar, şöyle devam ediyor: “Şiddet bazen bir bakış, aşağılayan, küçümseyen, tehdit eden bir söz ya da hakaret ile başlıyor. Orada durdurmazsak fiziksel, orada durduramazsak cinsel şiddete dönüyor, cinayete kadar uzanıyor. Kadınların katledilmesinin yolu, şiddet daha küçük eylemler olarak kendini gösterdiğinde bununla mücadele etmekle başlar. Küçük eylemlere de caydırıcı, büyük cezalar uygulanmalı ki şiddet dursun. Bir cinayet işlendiği zaman hemen ‘idam’ deniliyor. Oysa idam ne ölen kadını geri getirir ne de potansiyel katiller için caydırıcı olur. Var olan yasalar uygulansa yeter.”

Haberin Devamı

STK VE BELEDİYELER DEVREYE GİRSİN

Mağdur kadınların ilk mağdur oldukları anda başvurabilecekleri, şiddetin büyümesi ve tekrarlanmasını engelleyecek mekanizmalar olmasının gerekliliğine de vurgu yapan Gülbahar “Etkin çalışan Alo 184 kadın şiddet hattı, kadın dayanışma merkezleri ve sığınaklar ile cinsel kriz merkezlerinden oluşan üçlü bir mekanizmayla kadınların her noktadan kolayca ulaşacakları bir başvuru ağı oluşturulmalı. Ayrıca şiddetle mücadelede kadın STK’ları ile belediyeler gibi yumuşak ara çözümleri de kuvvetlendirmek gerek. Zira şiddet uygulayıcı, eşi yargı ya da karakola gidip yardım istediğinde daha büyük tepkiler gösterebiliyor.”

Kadına, çocuğa, hayvana şiddet nasıl bitecek

HAYVANA ŞİDDETİN CEZASI YOK

Haberin Devamı

AVUKAT Deniz Kalafatoğlu, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı. Ayrıca yıllarını hayvan haklarını savunmaya adamış bir aktivist. Kalafatoğlu, şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu belirtiyor ve “Bu şiddet en zayıf canlı ve erişilmesi kolay olduğu, sesi soluğu çıkmadığı içinde hep hayvandan başlıyor” diyor. Kalafatoğlu’na göre önce hayvanlar, sonra engelliler, yaşlılar, çocuklar ve kadınlar şiddet sarmalının göbeğinde. Şöyle devam ediyor: “Hayvana şiddet uygulayan insanlar genellikle toplumsal anlamda güvenliği de tehdit eden insanlar oluyor. Narsistler, saldırganlar, hayvan tecavüzlerinde de görüldüğü üzere sapkınlar ve toplumdan öç alma duygusu ile sadistçe hareket ediyorlar. Bu profildeki insanlar hayvana şiddet uyguladıklarında ceza almadığı için daha sonra bu şiddeti çocuklara veya kadınlara, daha doğrusu güçlerinin yettiğine yöneltmekte beis görmüyorlar.”

Haberin Devamı

VİZYON PROBLEMİ VAR

Avukat Kalafatoğlu “En son Ankara’da yaşanan olay! Korkunç bir durum. Nasıl bir aymazlıktır. Size emanet edilen köpeğe tecavüz edip öldürüyorsunuz. Bu nasıl bir ruh halidir! Bu vahşet cezalandırılmadığı sürece şiddetin dozu artarak devam edecek. Maalesef hayvana yönelik şiddet ve tecavüz 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu kapsamında ve sadece idari para cezası var. Bu nedenle diyoruz ki, hayvana karşı her türlü şiddet en az 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla ertelemesiz ve paraya çevrilmeksizin cezalandırılmalı. Halihazırda Meclis’te bekleyen bir taslak var. Araya pandemi girdi, şimdi Meclis tatile girecek. Ancak Meclis yeniden açıldığında artık ilk iş bu yasa çıkmalı” diyor.

Haberin Devamı

EĞİTİM ŞART

Hayvana yapılanın hayvanla kalacağını düşünmenin en büyük hata olduğuna dikkat çeken Kalafatoğlu “Farkındalık çalışmaları ve eğitimler yapılmalı. Mesela MEB okullarda hayvan hakları ile alakalı ders koyabilir. Hâkimlere, savcılara eğitimler verilebilir. Hayvana şiddetin toplumsal tehdit ve tehlike yarattığı anlatılabilir. Diyanet’e de büyük iş düşüyor aslında. Vaazlar verilebilir ‘bu hayvanların bize emanet olduğu’ anlatılabilir” diyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları