Merak edilen sorunun cevabı!

Sadece Türkiye’miz değil, tüm dünya çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Zira pandemi tehlikesi dünyanın dört bir yanını kavuruyor.

Haberin Devamı

Tüm ülkeler teyakkuz halinde, sağlık altyapıları yetersiz ülkeler –ki bunlar süper güç de olsalar- sapır sapır dökülüyor. Başta ABD olmak üzere, Avrupa ülkelerinin hal-i pürmelali ortada.

Bir yandan bilim insanları aşı bulmaya gayret ederken (en erken bir-bir buçuk yıl sonra deniyor) diğer yandan elde kalan yegâne çare olan hastalığın bulaşmaması için önlemler alınıyor.

Bunun da esası, insanlar arasındaki fiziki mesafeyi koruyup teması kesmektir. Bu mesafe ne kadar korunup temas kesilirse, hastalığın yayılması da o nispette önlenmiş olur.

Tümüyle sokağa çıkmayıp evde kalalım demekle olmuyor, zira hayat devam ediyor ve bu yüzden belli işkollarında çalışanların sokağa çıkmaları zorunlu.

İşte işin zorluğu da burada başlıyor.

Başarı, idarenin zamanında gerekli önlemleri uygulamaya koyması ve halkın da bunlara uymasına bağlıdır. Dünyada çeşitli örnekler görüyoruz, zecri tedbirler alıp bunları baskı ve hatta şiddetle uygulayan ülkeler de var. Ama Türkiye bir demokrasi ve üstelik Akdeniz ülkesi, meselenin sakin bir şekilde özenle halledilmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Sağlıkçılarımız hayati tehlike içinde canla başla çalışırken, güvenlik birimlerimiz de alınan önlemleri uygulamada gece gündüz demeden çırpınmaktalar.

Türkiye’miz işi başından beri sıkı tuttu ve bu yüzden Batıdaki gibi ipin ucu kaçırılmadı.

Süreci çok iyi yöneten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her akşam basın toplantısı düzenleyerek kamuoyunu aydınlatıyor.

Hastalığın seyrini, yapılmakta olanları ve yapılması gerekenleri tek tek sıralıyor.

Ve özellikle her akşam bir hususun altını çiziyor: Bulaşma riski katlanarak çoğalan bir hastalıktan bahsediyor ve bunu önlemenin tek yolunun sosyal izolasyon olduğunu vurguluyor.

Alınan tüm önlemlere bakın (maske, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı, 30 büyükşehir ve Zonguldak illerinde hafta sonları sokağa çıkma yasağı ve bu iller arası seyahat kısıtlaması, fiziki mesafe zorunluluğu vb) bunların hepsi virüs varsa bulaştırmamak, yoksa virüse bulaşmamak için alınan önlemler.

Yani tüm bu izolasyon önlemlerinin hedefinde risk faktörlerini ortadan kaldırmak var.

Haberin Devamı

Devlet, sahip olduğu sağlık altyapısı ve elindeki milyonu aşkın sağlık ordusuyla salgını dizginledi.

Sağlık çalışanlarımız cansiperane bir şekilde gece gündüz demeden çalışıyorlar. Üstelik tüm sevdiklerinden (çocuk, eş anne-baba, arkadaş vb) ayrı kalarak bu çabayı sürdürüyorlar.

Onlar, bizler için canlarını tehlikeye atıyor ama biz, başta kendimiz olmak üzere hepimizin sağlığı için evde kalmayı zül görüyoruz, ağır buluyoruz.

İnsaf!

Ve durmadan soruyoruz: Ne zaman dışarı çıkabileceğiz? Hayat ne zaman normale dönecek?

Hemen herkesin merak ettiği sorunun cevabı aslında çok basit. Asıl yanlış olan bu sorunun muhatabı; bunu kendimize sormamız lazım. Biz ne kadar sosyal izolasyonu yerine getirebilirsek, diğer bir deyişle bizler hastalığın yayılmasını ne kadar önleyebilirsek, o kadar erken dışarı çıkarız.

Haberin Devamı

Ayrıca bizler bu virüsle yaşamasını öğrenmeliyiz. Zira aşısı bulununcaya kadar yalnızca bize değil, tüm dünyaya rahat yok.

Unutmayalım ki bundan böyle dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

Yazarın Tüm Yazıları