Kıymet bilmek

Partizanlık ne kötü şeydir! Hele bizdeki muhalefetin yaptığı gibi; her gördüğü hizmeti karalayan, inkâr eden; ne varmış iktidarın görevi zaten yapmak deyip küçümseyen; bir anlayış, kötülük olarak insana yeter de artar bile.

Haberin Devamı

İyi de bu Tayyip Erdoğan 20 yıldır iktidardadır. Yaptıkları ise, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılanları 5’e, 10’a katlıyor. Ondan önce gelenler, iktidar değiller miydi ki, neden bir şey yapmadılar?

İnsan olmanın gereği: Türkiye’de kim olursa olsun, taş üstüne taş koyanın kıymetini bilmek ve hakkını teslim etmektir.

Ne demişler: “Marifet iltifata tabidir.” İltifatı (beğenmek) bir kenara koyun; hiç değilse Sezar’ın hakkını Sezar’a verin!

Allah’ın bildiğini kuldan niye saklıyorsunuz? Ayrıca o kullar, o denli sayısız hizmetleri görmüyorlar mı onlardan faydalanmıyorlar mı? Görüp faydalandıklarını seçim sandıkları söylüyor!

Tarihi bir eser olan muhteşem 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını gördünüz; ana muhalefet partisi başta olmak üzere, muhalefet parti liderlerinden hiç kimse yoktu. (Sayın Bahçeli Cumhur İttifakı’nda olduğu için muhalefet sayılmaz.)

Haberin Devamı

Sorarım size: Kılıçdaroğlu, davet edildiği o törene katılsaydı ve hatta iktidarı tebrik edici bir konuşma yapsaydı ne kaybederdi? Hiçbir şey kaybetmeyeceği gibi çok şey kazanırdı.

Çünkü onun bu yapıcı hareketi, bölünmüş haldeki milleti derleyip toparlar ve birbirine kenetlerdi. Bu da, ona sayısız puan kazandırırdı.

Lakin yapıcı muhalefet bunların semtlerine bile uğramamış; varsa yoksa çamur at, tutmasa da izi kalır bataklığında debelenmek.

Bu bataklıkta aynı köhne anlayışla sittin senedir debeleniyorsunuz, elinize ne geçti? Oylarınız bir milim arttı mı? Artmadığına göre, neden aynı yanlışta ısrar ediyorsunuz?

Dünyanın öbür ucundan Kore’nin başbakanı geliyor; bizim aklı evveller, Ankara’dan İstanbul’dan gelemiyorlar.

Hani 18 Mart Çanakkale bizim milli günümüzdü? Milli günde bile bir araya gelemiyorsak ne vakit gelebileceğiz?

Muhalefete düşen partililerin, belli ki kimyası bozuluyor. Erbakan’ın oğlu bile muhalefet şaşkınlığıyla ne diyeceğini bilmiyor.

Televizyon ekranlarında arz-ı endam edip enfeksiyon hastalıkları uzmanıymış gibi ahkam kesiyor ve aşı olunmamasını salık veriyor. Bütün dünya bir yana, bizim Fatih Erbakan bir yana!

Bununla yetinse iyi, bir de çıkmış 1915 Çanakkale Köprüsü’ne dil uzatıyor ve geçiş garanti paralarıyla birkaç müteahhidin zengin yapıldığını söylüyor.

Haberin Devamı

İnsafın kurusun! Sen de mi Brütüs?

Sağdaki ve soldaki muhalefetin mantığına bakar mısınız: Neymiş efendim, bu köprüden geçmeyenler buraya boşuna para ödeyecekler.

Avrasya Tüneli’nden de hiç geçmeyenler var, Marmaray’a da hiç binmeyenler ve hatta hiç görmeyenler, duymayanlar var. Bunların vergileri de buralara gidiyor.

Bu nasıl bir mantıktır? Ne yani, yüklenici firmalar bu yerleri babalarının hayrına mı yapmalıydı?

Bu köprülerin geçiş ücretlerini fahiş bulanlara, benim Karadenizli hemşehrim Dursun Abi’nin dediği gibi: ‘Erdoğan öyle köprüler yapmadı. Bunları yapılmamış farzedin, üstelik sizin eski yollarınızı da genişletip çift gidişli-gelişli yaptı o yollardan gidip gelin. Size karışan yok, siz de geçenlere karışmayın!’

Haberin Devamı

At binenin, kılıç kuşananın; bu köprülerin geçiş ücreti gelirleri de çok yakında Türkiye’ye ait olacak. O güne kadar da,kimsenin bunları sırtlanıp götürme ihtimali yok.

Kıymet bilmiyorsunuz, bari nankör olmayın!

Yazarın Tüm Yazıları