Nene Hatun sanmıştık 15 Temmuz simsarıymış

RAHMETLİ Turgut Özal haklıymış...

Haberin Devamı

Benim halkım gerçekten işini iyi bilirmiş...

Hem de öyle böyle değil, çok iyi bilirmiş.

İşte size bir “15 Temmuz simsarlığı” hikâyesi...

*

Adı Şerife Boz...

Nene Hatun sanmıştık 15 Temmuz simsarıymış

Bu ismi nereden hatırlıyorsunuz...

Tarif edeyim hemen çıkaracaksınız...

Hani 15 Temmuz’un ertesinde onu bir kamyonun direksiyonda gösteren fotoğrafları görmüştük...

Hepimiz etkilenmiştik...

Aramızdan ona “Nene Hatun” diyenler bile çıkmıştı...

Dün Odatv’de okudum. Bakın meğer o fotoğraftan sonra neler olmuş.

*

Şerife Hanımefendi’nin evi meğer o fotoğrafın çekildiği yere 10 dakika mesafedeymiş.

Üstelik o gece metro bedavaydı.

Meğer oraya sırf bu poz için gelmiş.

*

Ama asıl sonrası önemli...

Haberin Devamı

O fotoğraf meşhur olunca, kamyon da tarihi değer kazanmış.

Hanımefendi o kamyonu belediyeye kamyon yükü bir parayla satmış.

Bu arada kahramanlık menkıbeleri anlatıp her yerde milleti kandırmış, tonla para almış.

Bir sürü yere davet edilip para karşılığı konuşmalar yapmış.

Üstelik gittiği her yerde kendisine özel araç tahsis edilmesini istemiş.

Ama durun, asıl bu iddiaları ortaya atan kim ona bir bakın.

Buyurun ikinci yazıya...

BAKIN BU SAHTEKÂRLIĞI KİM ORTAYA ÇIKARMIŞ

KAMYONLU çakma Nene Hatun’la ilgili iddiaları dile getiren ben değilim...

15 Temmuz gecesi hayatını kaybeden Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz söylüyor. Üstelik daha da ileri gidiyor.

“Bu sahtekâr kadına şehit aileleri olarak dava açmaya hazırlanıyoruz” diyor.

*

Üstelik yalnız da değil...

Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde helikopterlerin açtığı ateş sonucunda hayatını kaybeden Cuma Dağ’ın oğlu Ahmet Yavuz Dağ da şikâyetçi. Twitter’dan “SahtekarsınŞerifeBoz” etiketiyle mesaj attı:

“Bizim şehitlerimizin adını kimseler bilmez hatırlamazken bu karaktersiz kadını herkes Nene Hatun belleyip adını hatmetti. İşte zoruma giden bu ve bu kadını kim parlattı kim patlamasına imkân verdiyse hakkımız olsun haram... Almayın mazlumun ahini çıkar aheste...” 

*

Vay canına diyorum...

Haberin Devamı

15 Temmuz’dan bile rant çıkaracak kadar pespayeleşen karakterler...

Vay canına...

MECLİS LOKANTASI’NIN ‘ŞAHİT NUMUNELERİ’

Nene Hatun sanmıştık 15 Temmuz simsarıymış

'ŞAHİT numunesi’ lafı belki profesyoneller tarafından biliniyordur, ama ben ilk defa işitiyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde pişirilen her yemekte bir örnek alıp kavanozlara konur ve 72 saat saklanırmış...

Buna “şahit numune” deniyormuş...

Bunu TBMM’nin ilk kadın idare amiri olan AKP milletvekili Ceyda Bölünmez’in Çankırı’nın Sabah gazetesinde Pınar Yıldız Yüksel’e verdiği mülakatta okudum.

Meclis’te yemek güvenliği şöyle sağlanıyormuş.

Gıda mühendislerinin yanı sıra 10 kişilik bir kalite kontrol ekibi varmış. Meclis’te yemekler saat 12.00’de servis edilmeye başladığında her birinden de numuneler alınıyormuş. Cam kavanozlara konan bu numuneler, olası bir durum için 72 saat saklanıyor. Bu numunelere ‘şahit numune’ deniyor.

Haberin Devamı

Merak ettim
Osmanlı sarayında olduğu gibi mutfak dışında tadım yapan kişiler de var mı acaba...

ŞEVKETİBOSTAN İÇİN ERDOĞAN’IN ONAYI ALINMIŞ

MECLİS’in kadın idare amirine soruluyor:

- Bugüne kadar en çok hangi ilin yemekleri beğenildi? En çok övgü alan mutfak hangisiydi?

“Bir il belirtmem uygun olmaz. Bu projemizi Cumhurbaşkanımıza anlattığımda çok hoşuna gitti. ‘Güzel olabilir’ dedi. İlk geleneksel mutfak günümüzü salı günü yapmıştık, ‘7 bölge 7 yemek’ konseptiyle çıktık. Hatay mutfağından bir zeytinli salata, Mardin’den sembüsek dediğimiz kapalı lahmacunumuzu ikram ettik. Ege bölgesinden şevketibostan yaptık. Sayın Başbakanımız ve Devlet Bahçeli çok memnun kalmıştı. Hatta her salı günü yapılmasını istediler.”

Haberin Devamı

İZMİR SÖZÜ 24 HAZİRAN SONRASINDA NE GETİRİR

DAHA önce yazdım, yine yazıyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerine İzmir’den başlamasına sevindim.

İzmir’de üstüne basa basa o sözleri tekrar etti.

Dedi ki:

24 Haziran’dan sonra daha çok demokrasi.

-24 Haziran’dan sonra tam bağımsız yargı ve adalet.

Bir de şunu ekleseydi daha da çok sevinirdim.

“24 Haziran’dan sonra daha çok kucaklaşma...”

Ama olsun ilk ikisi de benim için yeterli...

Peki bu sözler gerçekleşir mi...

Bundan önceki balkon konuşmalarına bakarsam, çok umutlu olamıyorum.

Ama ben yine de ülkenin Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan bu sözlere seviniyorum.

Ve 24 Haziran’a kadar da umutlu olmaya devam edeceğim.

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

 

Yazarın Tüm Yazıları