Kerimcan’a ailesi zorla Çaykovski mi dinletmiş

TURİZM ve Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş diyor ki...

Haberin Devamı

“Cumhuriyet elitleri, kültür sanat alanını milletten kaçırdılar... Çaykovski vs dinletirsek millete adam oluruz zannedildi...”

***

Öyleyse gelin geçen pazar akşamı Kerimcan konserinde çekilmiş şu fotoğraflara bir bakalım...

***

Konser Bostancı’da... 3 bin 500 kişi var... Tıklım tıklım...

Üzerinde yırtık blucin... Saç kesimi alafranga...

Sosyal medyada parlamış bir figür... Türk ve yabancı şarkıları hem söylüyor, hem DJ’lik yapıyor...

Birinci sırada ailesi oturuyor.

Anne Hülya Durmaz’ın başı açık. Baba Vedat Durmaz takım elbiseli, kravatlı.

Anneanne Gülşen Kelebek... Başı örtülü...

Kız kardeşi Serap Akbudak... Onun da başı örtülü...

Belli ki tipik bir Türk ailesi...

Fotoğraf çok hoşuma gitti...

Kerimcan’a ailesi zorla Çaykovski mi dinletmiş

***

Haberin Devamı

Kerimcan Balıkesir’in Akçay ilçesinde doğmuş...

22 yaşında...

Yani hayatının 15 yılı AKP döneminde geçmiş... AKP döneminin genci...

Şimdi bir düşünelim...

Acaba Akçay’da böyle bir ailede, “hangi Cumhuriyet eliti” ona zorla Çaykovski dinletmiştir ve o da bundan etkilenip türküyü, halk şarkısını unutup da geçen gece Bostancı’da Çaykovski çalmıştır...

***

Çaldığı, dinlettiği müzik ne Çaykovski...

Ne de türkü, Itri şu bu...

Acaba hangi Cumhuriyet veya AKP eliti ona Beyonce’nin Single Lady’sini çalmayı zorla öğretmiştir.... Kerimcan sosyal medya dünyasından gelen bir genç insan, dünya nereye yönelmişse o da oraya yönelmiş...

Yani diyeceğim, fotoğrafta gördüğümüz aile bize güzel bir şeyler anlatıyor.

***

Artık şu ülkenin hiç olmazsa kültürü ve sanatı konusunda geçmişi suçlamadan, kutuplaştırıcı laflar etmeden bir yere gidemez miyiz...

 

Kerimcan’a ailesi zorla Çaykovski mi dinletmiş

HÜRRİYET YAZARININ ÖNYARGILARINI YIKAN KONSER
HÜRRİYET Kelebek yazarı Sinem Vural, “Kim bu Kerimcan Durmaz, fazla abartmıyor musunuz, diye söylene söylene gittiğim konserden ‘Ablan star bebeğim’ diyerek çıktım” diyor...

Haberin Devamı

Bostancı gösterisini harika yazmış.

Yazısını “Kaçırsaydım üzülürdüm diyeceğim bir performans olduğu için Kerimcan’ı tebrik ediyorum” diyerek şöyle bitiriyor:

“Bütün önyargılarımı yıktığı için de.”

 

BENİ DÖVE DÖVE Mİ ARYA ALBÜMÜ YAPTIRDILAR
İZMİR’in Kahramanlar semtinde doğdum... Vallahi ne çocukluğumda, ne ortaokul ve lise yıllarımda böyle bir Cumhuriyet elitine rastladım...

Ne de Cumhuriyet devletinin okulunda bana zorla Çaykovski dinlettiler...

Ama büyük bir klasik müzik hayranı oldum...

İki tane arya albümü yaptım... Çifter plaklı albümlerdi... Her biri 20 bin sattı...

Yani şimdi Cumhuriyet elitleri beni döve döve mi arya albümü yaptırdılar...

O albümü satın alanlar da aynı elitlerden dayak yeriz korkusuyla mı aldı...

 

Haberin Devamı

‘MEKTUBU İMZALAYAN 343 PİSLİKTEN BİRİ DE BENDİM’
LE Monde dahil bütün gazeteler, “Catherine Deneuve özür diledi” diye verdi...

Hayır, tam aksine o mektupta söylediklerinin arkasında duruyor...

Özür dilediği, gerçekten cinsel tacize veya tecavüze uğrayan kadınlardı...

“Onların duygularını anlıyorum ve sadece onlardan özür diliyorum” dedi...

Bu arada olaya çok kaba bir feminizm gözlüğü ile bakıp Catherine Deneuve’e insafsızca yüklenenlere, Paris’te okurken tanık olduğum bir olayı da anlatmak isterim.

Fransa’da 1971 yılında 343 kadın, “Ben de çocuk aldırdım” başlığı altında bir ortak bildiriyle, kürtajın serbest bırakılması için bir kampanya başlattı.

Mektubu Simone de Beauvoir kaleme almıştı... Marguerite Duras ve Françoise Sagan gibi ünlü kadın yazarlar da imzalamıştı.

Haberin Devamı

Catherine Deneuve o günlerde kariyerinin başında genç bir oyuncuydu.

“Unutmayın, o mektubu imzalayan 343 pislik karıdan biri de bendim” diyor...

Dönemin muhafazakârları o metni imzalayan kadınlar için “Salope” kelimesini kullanmışlardı.

Biraz edepliyseniz “pis karı” diye çevirebilirsiniz...

Ama Fransa’da herkes onun “o.....” anlamında kullanıldığını bilir.

İyi kadındır yani Catherine Deneuve...

O günkü duruşu da iyiydi...

Bugünkü de...

 

 

HANDMAID’S TALE DE ‘ABARTTINIZ’ SAFLARINDA
BLUETV’de yayınlanan ve çok beğenilen “Handmaid’s Tale” dizisinin romanını yazan ve feminist olarak tanınan Margaret Atwood da Deneuve gibi “Bu işi çok abarttınız” saflarına katıldı.

Haberin Devamı

Kanada’nın “Globe and Mail” gazetesine yazdığı yazıda, cinsel tacizle suçlanıp işini kaybeden arkadaşı akademisyen Steven Galloway’i savundu ve “Me too” hareketinin çok ileri gittiğini savundu.

 

Kerimcan’a ailesi zorla Çaykovski mi dinletmişİYİ Kİ DOĞDUN EN TONTON CANAVAR BİRADERİMİZ
YILLAR kuş gibi geçmiş...

Baksanıza Frankenstein bu ay 200 yaşına girdi...

Mary Shelley’in çok genç yaşta yazdığı bu roman ilk kez 1818 yılı ocak ayında Fransızca yayınladı...

Bu zavallı adam, tam 200 yıldır, “iyi niyetle başlayan bir çabanın sonunda canavara dönüşmesinin” evrensel örneği olarak yaşıyor...

Ciğeri her gün kartal tarafından parçalanan Prometheus gibi, 200 yıldır her gün öldürülüp her gün yeniden yaratılan canavarı o temsil ediyor...

İyi ki doğdun Frankenstein kardeşimiz... Yaş günü pastana mum dikmek yerine 15 bin voltluk yüksek gerilim hatları veriyoruz... Ki bir kere daha canavar olarak doğ ve insanın kendi eliyle yarattığı canavarları bir kere daha hatırlat...

 

BÜYÜK SORUN
NBA’de hayranı olduğum Stephen Curry’nun Golden State Warriors’unu mu tutmalıyım, yoksa çok sevdiğim Cedi Osman’ın Cleveland Cavaliers’ini mi...

Yazarın Tüm Yazıları