Aziz Hocam... Öyle bir şey yaptın ki unutulmayacak

- ANADOLU’nun bir köyünde doğdu...

Haberin Devamı


- Cumhuriyet’in kurduğu devlet lisesinde okudu...


- Cumhuriyet’in kurduğu üniversiteden diploma aldı.


- Kendisini Anadolu’nun köyünden alıp okutan Cumhuriyet rejimini, onun aziz kurucusu Atatürk’ü hiçbir zaman unutmadı.


- Bilimde kazandığı başarı üstüne başarı, ona bu minnet duygusunu unutturmadı.


- Sessiz, sakin, alçakgönüllü, vefalı bir Cumhuriyet çocuğu olarak kaldı.


Nobel ödülünü aldığı gün Oslo’da açıkladı:


“Bu ödülü 19 Mayıs günü Anıtkabir’e çıkıp Atatürk’ümüze armağan edeceğim.”


Bugün Anıtkabir’e gidip sözünü tutacak.


Biz...


Bu ülkenin köylerinde, kasabalarında, şehirlerinin kenar mahallelerinde doğan çocukları...


Bu Cumhuriyet’e olan minnet borcumuzu, vefa duygumuzu hiç unutmayacağız.


Ne demokrasinin Kâbe’si olan Büyük Millet Meclisimizi ifade eden 23 Nisan’ımızı, ne kutsal kurtuluş savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıktığı tarihi sembolize eden 19 Mayıs’ımızı, ne de hepimizin devletini kuran 29 Ekim tarihini unuturuz...


Ne de unuttururuz...


Sağ ol Aziz Sancar Hocam...


Öyle bir şey yaptın ki....


Unutturulmaya çalışılan bu 19 Mayıs’ı, bütün milletimizin zihnine ve kalbine bir kere daha yazdın...


SORDULAR SEN DE BIYIK BIRAKACAK MISIN, BEN DE DİYORUM Kİ

 

Haberin Devamı

BİRGÜN gazetesi yazarı 4 gün önce soruyu aynen şöyle sormuş:


“Tansu Çiller başbakan olduğunda, ‘Bir kadın başbakanımız varken artık bıyık olmaz’ diyerek bıyığını kesip, bıyıksız fotoğrafını köşesine yerleştiren
Ertuğrul Özkök, ‘Artık fabrika ayarlarıma dönüyorum’ diyerek muhalif olmaktan vazgeçtiğini de belirtmişken hazır, yeniden bıyık bırakır mı acaba?”


***


Önce, yazının sonundaki “yargı” ifadesine açıklık getireyim.


Ben gazetecilik hayatım boyunca kendimi hiçbir zaman “muhalif” olarak nitelemedim.


Tam aksine kendimi hep “iktidara yakın gazetecilik” anlayışı ile kariyer yapmış biri olarak tarif ettim.


Yani kendime “muhalif” demediğim için, ondan dönmem de söz konusu olamaz.


***


Bıyık sorusuna gelince...


Siz ezeli muhaliflere bir iyi, bir kötü haberim var.


***


Önce iyi haber...


Hayır bıyık bırakmayacağım...


***


Kötü habere gelince...


Sakal bırakabilirim.


***


Tekrar iyi haber...


Ama bu sakal, daha 3 kilometre öteden görüldüğünde “Aha işte aynı yağmurda ıslanan bir AKP-Cemaat sakalı” dedirtecek bir şey olmaz...

Haberin Devamı



ZZ TOP SAKALI BIRAKIRIM AMA BIYIK BIRAKMAM

15 Haziran


1993 günü...


Yani Tansu Çiller’in başbakan oluşunun hemen ertesi günü köşemde ilan ettim:


Devrimci öğrencilik yıllarımdan beri bıraktığım bıyığımı kesiyorum...”


Aradan 23 yıl geçti, o yazı hâlâ hatırlanıyor...


Ama artık bıyık bırakmayı düşünmüyorum.


BİR: Bıyığı sevmiyorum.


İKİ: AKP-Cemaat tarzı bıyıktan ise hiç hazzetmiyorum.


ÜÇ: Artık solcular ve ülkücüler bile bıyıktan medet ummuyor.


DÖRT: Bıyığı “lidere” ve “davaya’ sadakatin sembolü olarak görmek çok demode, çok sakil bir şey.


BEŞ: Ne “Kes” denince kesilen, ne de “Bırak” denince bırakılan bıyıktan, ne lidere ne yalakaya yarar vardır şiarına inanıyorum.


ALTI: Hele hele son zamanlarda bıyık bırakan bazı kişilerin dudağının üzerindeki o şeyi görünce midem bulandığı için, aynadaki bıyıklı halim de midemi bulandırır diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

SAYIN REKTÖR, SİZE ADINI VEREN İNSANIN KEMİKLERİNİ SIZLATTINIZ

 

ÜNİVERSİTENİZİN adı “Turgut Özal”...


Bu ülkenin yetiştirdiği en büyük devrimcilerden biri...


Bülent Arınç’ı davet ediyorsunuz ve son anda iptal ediyorsunuz...


Neden?


Sayın rektör, üniversitenizin adını taşıyan rahmetli Turgut Özal’ın Türk siyasetine geçmiş iki konuşması vardır.


Biri TBMM’de dönemin TRT Genel Müdürü Cem Duna’yı savunmak için yaptığı konuşma, öteki de Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Meclis’e yaptığı veda
konuşması.


Her ikisinde de demokrasilerin “üç hürriyet” üzerine kurulu olduğunu söyledi:


“İnanç özgürlüğü”, “girişim özgürlüğü...”


Ve her ikisinin en başına koyduğu “ifade özgürlüğü...”


Bilin ki bu kararla onun kemiklerini sızlattınız...

Haberin Devamı


MEĞER KİLİS’İ ENSAR  RUHU KORUYORMUŞ

“KİLİS’in merkez nüfusu 90 bin üzerinde olmasına rağmen 110 bin Suriyeli misafirimiz var.”


- “İki özelliğimiz var. Bir tanesi sahabeler kenti olmamızdır. Kilis merhamet şehridir, bir de bizim üzerimizde bir Ensar ruhu yerleşti.”


- “(Mülteciler) Kilis için iyi bir gelir kaynağı oldu.”


- “İddia ediyorum Kilis bugün Paris’ten de, Londra’dan da daha güvenli.”


Bu sözleri, bundan sadece 10 ay önce, 13 Temmuz 2015 günü Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Milliyet’ten Namık Durukan’a söyledi.


Geçen hafta itibariyle şehrin valisi, “Yandık Allah acil yardım” çığlıklarıyla Ankara turundaydı...


19 MAYIS GÜNÜ İÇİN GENÇ, DİRİ, CANLI BİR ŞARKI

Haberin Devamı

19 Mayıs deyince aklıma, İzmir’de Hava Harp Okulu öğrencilerinin Alsancak Stadı’nda yaptığı insan kuleleri geliyor.


Sağlıklı gençler...


Bir haftadır Justin Timberlake’in yeni single’ı “Can’t stop the feeling” şarkısını dinliyorum.


Dreamwork’un yeni çizgi filmi “Troller”in müziği...


Wham’ın 1980’lerdeki “Wake me up before you go go” şarkısı tadında, dipdiri, taptaze bir şarkı.


Güzel bir insan kulesi için harika...


Spotify “DJ Ert Top 50” listemde ikinci sırada...

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları