Atatürkçüler ve AKP’liler hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi olmalı

PAZAR sabahı Los Angeles’a gitmek üzere havaalanına gelirken TEM üzerine yerleştirilmiş onlarca “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” bilbordunun önünden geçtim.

Haberin Devamı

***

 

Bu cümle Atatürk’ün 1 Nisan 1923 günü Meclis’te yaptığı konuşma ile siyasi hayatımızın temel taşlarından biri haline gelmiştir.

 

Kurulduğundan beri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin duvarında da asılıdır.

 

***

 

Bu lafı Atatürkçüler çok severdi, hâlâ da severler.

 

Darbe girişiminden sonra AKP’liler de bu cümleyi keşfetti ve yurdun bir ucundan ötekine duvarları bununla bezediler.

 

***

 

İyi de bu cümlenin ne anlama geldiğini hiç düşündük mü?

 

***

 

Haberin Devamı

Atatürk o gün Meclis’te, önce “Hâkimiyet milletindir” demişti.

 

Ama hemen arkasından, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyerek tamamlamıştı.

 

***

 

27 Eylül 2016 günü... Yani 21’inci yüzyılın ilk 20 yılının bitmesine 4 yıl kala soruyorum:

 

Hâkimiyet elbette milletindir...

 

Ama kayıtsız şartsız mı?

 

***

 

Hemen önyargılı olmayın lütfen...

 

Konuşalım...

 

Belki beni ikna edersiniz.

 

 

BU CÜMLE ÇOK İYİYDİ DE 12 EYLÜL DARBECİSİ BİLE NİYE KALDIRMADI

 

EVET, kulağa çok güzel gelen bir cümledir...

 

Ama hiç düşündünüz mü?

 

Haberin Devamı

Niye 12 Eylül darbecileri bile bu cümleyi Meclis’in duvarından kaldırmadı?

 

***

 

Bu cümle Fransız İhtilali öncesi ve sonrası Jakobenlerin yarattığı bir anlayışın ihtilalci fetvasıdır.

 

***

 

Bertrand Russel, ‘genel irade’ denilen bu kavramı, iktidardaki liderin kendini ‘millet’ veya ‘Tanrı’ yerine koyarak, her istediğini yapabileceği inancına yol açtığı için tehlikeli görüyordu.

 

***

 

Hiç düşündünüz mü?

 

Allah bizi korudu ama darbeciler o gece başarsaydı, bugün duvarlardaki aynı bilbortlarda hangi mesajları görecektik?

 

Muhtemelen aynı sözleri...

 

***

 

Çünkü iktidar koltuğuna oturan herkes, her zümre veya parti, kendini millet yerine koymayı ve sınırsız gücünü de bu çok güçlü kaynaktan almayı sever.

 

***

 

Haberin Devamı

Oysa bugün demokrasinin hiçbir modern tarifinde, kayıtsız şartsız egemenlik hakkı kimseye, hiçbir zümreye, hiçbir partiye verilmemiştir.

 

***

 

O yüzden yeni bir anayasa yaparken, hadi gelin, herkesin işine geldiği şekilde kullandığı şu cümleyi de yeniden konuşalım.

 

 

MİLLETİN İRADESİ TAM VE ADİL ŞEKİLDE YANSISAYDI BUGÜN MECLİS NASIL OLURDU

 

DÜŞÜNÜN, bugün bu gökyüzünün altında milletin iradesini tam olarak Meclis’e yansıtan bir seçim sistemi mümkün olsaydı, tablo ne olurdu?

 

***

 

- Oyların yüzde 49’unu alan AKP, Meclis’te de oyu kadar sandalyeye sahip olurdu.

 

Yani 275 milletvekili...

 

- CHP de yüzde 26’sı kadar. Yani 138 milletvekili...

 

- Geriye kalanları da HDP ve MHP paylaşırdı.

 

*

 

Haberin Devamı

Ama en demokratik ülkelerde bile istikrarı sağlamak için seçim sistemleri birinci partiyi daha da güçlendirecek bir düzenleme yapar.

 

*

 


Ne var ki, hiçbir düzenleme, iktidara gelen kişi veya partiye ‘kayıtsız şartsız’ yönetme hakkı vermez.

 

 

ŞİMDİ İKTİDARDAKİ AKP’LİLERE VE MUHALEFETTEKİLERE TEKRAR SORUYORUM

 

İKTİDARDAKİ AKP’liler size soruyorum...

 

Yarın muhalefete düşseniz sizin önünüze “Kardeşim, ben milletim, her istediğimi yaparım” diyen bir iktidar anlayışı getirilse...

 

Hâlâ aynı şeyi mi düşünürdünüz?

 

***

 

Muhalefetteki CHP’liler, size de soruyorum...

 

Bugün oturduğunuz muhalefet koltuğunda ve bugün iktidar tarafından yapılan yorumu ile bu sloganı hâlâ yerinde buluyor musunuz?

 

***

 

Ben...

 

Haberin Devamı

Yani bu ülkede 2 darbe, 3 darbe girişimi ve 3 ara rejim yaşamış bir Türkiye vatandaşı olarak...

 

21’inci yüzyılda bu sloganı şöyle okumak istiyorum:

 

Evet, hâkimiyet milletindir.

 

Ama ‘bilakaydı şart’ değil...

 

GÜZEL MÜZİĞİ HAK ETTİK

 


BUGÜN yazdığım kuru ama gerekli yazıdan sonra hepimiz güzel müziği hak ettik.

 

Geçen hafta harika şarkılar çıktı.

 

- SHAWN MENDES: “Treat You Better”

 

- ANNA KENDRICK: “Tru Colors” (Trolls filminden)

 

- PASSENGER: “If You Go”

 

- JUSTIN TIMBERLAKE: “Can’t Stop The Feeling” (Trolls filmindeki biraz farklı yeni versiyonu)

 

 

TAM MUSTAFA’NIN ŞARKISINDAKİ GİBİ

 

“İSTANBUL gibi ruhum

 

Hem karışık hem duru

 

Bakışların rüzgârlı

 

Gülüşünde güneş var...

 

Kalbimden atamadım

 

O yağmur kokunu

 

Gittiğin günden beri

 

kalbim ağır yaralı.”

 

Los Angeles’tayım ve arabayla çölün iç taraflarına doğru gidiyoruz.

 

Mustafa Sandal’ın önceki ay çıkan “İstanbul” şarkısı çalıyor.

 

Vallahi de billahi de tam bugünlerdeki ruh halim.

 

Yaşşa Mustafa...

 

Burada bile yetiştin imdadıma...

Yazarın Tüm Yazıları