Sağlık Sektörünün Yeni Normali

Korona ile birlikte hayatımıza giren ve her sektörü, firmayı, bireyi değişime zorlayan, “yeni normal” olarak adlandırmaya başladığımız sürecin temelinde sağlık sektörü yer alıyor…

Haberin Devamı

Son yazımda görüşlerine yer verdiğim, Sabancı Üniversitesi öğrencilerimden Cem İlbay İnanç’ın sürece yönelik şu tespiti oldukça önemli ve hayatın hızından unutsak da hep farkında olmamız gereken bir gerçek: “….Koronanın, kıymetini anlamakta zorlandığımız önce sağlık düşüncesini yaşatarak öğrettiğini düşünüyorum…” Bununla birlikte, virüs hayatımıza girdi gireli çok büyük çaba ve fedakarlık gösteren ve virüsün yayılmasını engellemek için ilk günden bu yana ellerinden gelenin fazlasını, insan üstü gayretlerle gerçekleştiren sağlık sektörü çalışanlarına ne kadar teşekkür etsek az… Zaten oldukça kutsal bir görev icra eden sağlık çalışanları, insanların sağlık problemlerine çözüm getirmek, acil ameliyatları zamanında gerçekleştirmek dışında; bir de kişiden kişiye farklılık gösteren, global ölçekli, halen çözülemeyen bir sorun olan Kovid-19’a karşı bir yandan kendilerini korurken, bir yandan da virüsün bulaştığı hastaları tedavi etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda, kişileri doğru bir şekilde bilinçlendirirken, virüsün kökünü kazıyacak çalışmalara da devam ediyorlar. Yani, bundan böyle, doktorlara bağırıp çağırırken, hatta kimi zaman kaba kuvvet kullanırken, bu süreci unutmamak gerekiyor (tabii hasta psikolojisini anlamak, hastalar ile empati kurabilmek de doktorlar adına oldukça önemli…)

 

Haberin Devamı

Yeni normalde sadece kendi sağlığımızı değil, hizmet aldığımız insanların da sağlığını önemsemeye başlıyoruz…

Daha önceki yazılarımda da özellikle alışveriş, perakende ve restoranların yeni normalini analiz ederken, hizmet aldığımız kişilerin de sağlık durumunun sorgulanmaya başlandığını, hatta bir takım işletmelerin servis elemanlarının ateşlerini gerçek zamanlı olarak müşteriler ile paylaştıkları yapılar kurduğunu örnekleri ile paylaşmıştım.

 

Virüsün kontrol altına alınamaması, yeni sağlık sorunlarının habercisi

İçinde bulunduğumuz sürecin belirsizliği; virüsün yol açtığı toplumsal ve ekonomik problemler, sağlıkla ilgili aşırı hassasiyete; bu durum da yeni sağlık sorunlarının oluşmasına sebep oluyor. Dünya Ekonomik Forumu, milyonlarca insanın aylarca karantinada kalmasına “Dünya'nın en büyük psikolojik deneyi" olarak atıfta bulundu. Sonuç olarak, bu süreç panik atak, uykusuzluk, anksiyete, öfke, sinirlilik, duygusal yorgunluk, depresyon ve travma gibi belirtilerde artış görülmesine neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü de çoğu kişinin sosyal izolasyona mahsur kaldığı ve fiziksel, zihinsel sağlığın olumsuz etkilendiği bu dönemde, evde sağlıklı kalınmasını destekleyecek önerilerini paylaştı. Bu öneriler, evde egzersiz, akıl sağlığını koruma, sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durma önerilerini içermekte… (https://www.who.int/campaigns/connecting-the-world-to-combat-coronavirus/healthyathome).

 

Haberin Devamı

Kovid-19, sağlık sektörünü yeniden tanımlıyor

Koronanın her sektörü nasıl etkilediğini ve değişime zorladığını yazılarımda detaylı ele almaktayım. Krizin tam merkezinde yer alan sağlık sektörü de benzeri görülmemiş bir hızda büyük bir dijital dönüşümden geçiyor. Kovid-19 öncesi, sağlık sektörü dijital çağı yakalamakta pek çok sektörün gerisindeydi. Bununla birlikte, Kovid-19, her sektörde olduğu gibi, sağlık alanında da değişim için bir katalizör etkisi sağlayarak, sağlık hizmetlerinin yeni dijital teknolojiler ile yeniden tasarlanması noktasında belirleyici oldu.

 

İçinde bulunduğumuz dönemde, sağlık sektörünün odak noktası, Kovid-19 salgınının yarattığı kısa vadeli zorluklarla uğraşmak. Ancak, mevcut krizin ötesinde, yeni normalin bir parçası olacak önemli değişiklikleri şimdiden tespit edip, bu doğrultuda aksiyon alan firmalar yine öne geçecek… Şunu çok net söyleyebiliriz ki, pandemiden sonra hastaneye gitme deneyimi, hatta sağlık kontrolü deneyimi alışık olduğumuz gibi olmayacak.

 

Haberin Devamı

“Dijital Hasta”ya doğru…

Her süreçte olduğu gibi, artık doktor ve hastane seçimi de internette başlıyor. Bugün, bir hastane ya da doktora gitmesi gereken hastaların yarısı önce semptomları, belirtileri ve tedavileri araştırmakta, ardından da konularında uzman doktor ve hastaneleri belirleyip planlamalarını yapmakta.

Ülkemizin önde gelen analitik firmalarından (aynı zamanda global olarak da her geçen gün öne çıkıyor) Insider tarafından sağlık sektörü özelinde hazırlanan bir makalede, Deloitte tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya vurgu yapılıyor;

   -Y jenerasyonu’nun (millennials) %60’ı tele-sağlık hizmetlerinin, hastane ya da doktor muayenehanelerinin yerini alacağını düşünüyor ve bunu destekliyor.

Haberin Devamı

   -İnsanların %74’ü sanal sağlık hizmetleri fikrine oldukça açık olduklarını belirtiyor.

   -Tele-sağlık hizmeti alan hastaların %83’ü, servisin kalitesinden oldukça memnun olduğunu paylaşıyor.

Zaten oldukça yoğun olan ve sürekli mobil halde dolaşan günümüzün müşterileri açısından “on-demand” (anında) ve kişiye özel sağlık sektörleri her geçen gün daha kritik hale geliyor.

 

Sağlıkta da büyük veri ve yapay zekadan (AI) yararlanma zamanı

Büyük veri analitiği ve yapay zekadan yararlanarak, özelikle yanlış tedavi ve yanlış ilaç kararlarında ciddi oranda azalma sağlamak mümkün. Hastalığın seyri ve semptomlar doğrultusunda, hastaya verilmesi düşünülen ilaçların içerikleri, artık o kişide neden olabilecek yan etkiler de göz önünde bulundurularak, yapay zeka platformları ile gerçek zamanlı olarak analiz ediliyor. Bu şekilde de potansiyel hataların önüne geçilebiliyor. Bununla birlikte, AI sayesinde, artan mevsimsel hastalıklar veya bir kriz ya da salgın durumunda oluşabilecek beklenmedik hasta artışı gibi durumların doğru tahminlenmesi de mümkün. Öngörü analizleri ile hastaneler, hangi dönemlerde ne kadar sağlık personeli ve uzman doktor bulundurmaları gerekeceğini oldukça hassas olarak planlayabiliyorlar. Bu optimizasyonlar ve analizler ile hem maliyetler, hem de acil serviste ya da ilgili bölümlerdeki bekleme süreleri azalıyor.

 

Haberin Devamı

Yapay zeka, sağlık sektöründe pek çok inovasyonun da tetikleyicisi durumunda: Sektörde yapay zeka kullanımı robot hemşirelerden tutun, chatbotlara ve dijital sağlık asistanlarına kadar çeşitlilik gösteriyor. Korona ile savaşta da gördüğümüz üzere salgınların yayılım tahminlerinden, yeni ilaç içeriklerine, ya da var olan ilaçların hangi yeni hastalıklar için kullanılabileceğine kadar oldukça geniş bir yelpazede yapay zeka sağlık sektörüne yön vermekte.

 

Tıbbi görüntüleme ile teşhis aşamalarında da AI, özellikle radyologların, insan gözünden kaçabilecek ayrıntıları tespit etmesine yardımcı oluyor. Tıbbi görüntüleme süreçlerinde, görüntü işleme ile herhangi bir hastalığa yönelik en ufak belirtiler çok büyük hassasiyet ile analiz edilerek uyarı sistemleri ile doktorlara destek sağlanıyor.

Dijital sağlık asistanlarına giden yolda “chatbot”ların önemi artıyor:

Dijital sağlık denince, tüm kuruluşlar, chatbot entegrasyonu ve süreçlerini planlamak zorunda. Chatbotlar müşteri hizmetlerinden, teşhis süreçlerine, ön sağlık hizmetlerinden, hastaları ve toplumu bilgi kirliliğinden koruyacak doğru bilgilendirme aşamalarına kadar çok sayıda rolü gerçekleştirebiliyor. Chatbot kanalı ile sağlanan hasta etkileşimleri ve yönlendirmeleri, uzman doktorların değerli zamanlarını operasyonel süreçler için boş yere harcanmasının önüne geçerek, maliyetleri önemli ölçüde azaltmasının yanında, sağlık hizmetlerine erişimi demokratikleştiriyor.

 

p eğitiminde ve tedavilerde VR (virtual reality - sanal gerçeklik):

Korona’nın ülkemizde de yeni yeni gündem olmaya başladığı günlerde, çok saygı duyduğum, aile doktorlarımızdan olan Sn. Prof. Dr. Kayhan Yakın ile gerçekleştirdiğimiz bir söyleşide, Kayhan Hoca; “yeni teknolojilerin sadece teşhis aşamalarında ve hasta kontrollerinde değil, tıp eğitiminden başlayarak kullanılması gerektiğini; hem eğitim, hem de tedavi süreçlerinde, sağlık sektöründe hala dijital teknolojilerden tam anlamıyla yararlanılamadığının altını çizmişti. Bu doğrultuda, özellikle tıp alanında deneysel eğitim ile daha başarılı doktor adayları yetiştirmek adına VR teknolojisi öne çıkıyor. Doktorların becerilerini geliştirmenin yanında, sağlık alanında karmaşık ameliyatları planlamak için sanal gerçeklik simülasyonları kullanılmakta. Bunun yanında, 5G’nin sağlık alanındaki radikal etkisi, uzman doktorların, ülke dışında bile olsa, VR desteği ile istedikleri yerdeki hastaları ameliyat etmeleri olacak.

 

Tele-sağlık ya da uzaktan-sağlık hizmetlerinden ne anlamamız gerekiyor?

Önde gelen danışmanlık şirketlerinden Mc Kinsey’e göre, önümüzdeki yıllarda, sadece Amerika’da 250 milyar USD sağlık harcaması uzaktan sağlık hizmetlerine kayacak.

Günümüzde uzaktan-sağlık hizmetleri denilince, sadece doktorlara dijital kanallardan ya da video konferans uygulamalarından danışmayı düşünmekteyiz. Uzaktan sağlık hizmetlerinin belli bir standarda oturması sonucu doktorlar hastaları evlerinde güvenli bir şekilde izleyerek, kişisel bakım sağlayabilecek. Bununla birlikte, uzaktan sağlık süreçlerinin tam potansiyeline ulaşması, makine öğrenimi ve IoT (Internet of Things - Nesnelerin Interneti) sensörler ile güçlendirildiğinde mümkün olacak. Giyilebilir teknolojilerin hızla sağlık odaklı uygulamaları destekleyecek şekilde gelişmesi, bu alandaki eksikliği gidermek adına oldukça umut verici.

 

Sağlık sektörünün yeni normalini analiz etmeye son dönemlerde oldukça ses getiren ve heyecan veren giyilebilir teknolojilerin sağlık alanına etkilerini inceleyerek devam edeceğim…

Yazarın Tüm Yazıları