Kaderine terk edildi

Bir süredir restorasyonu devam eden tarihi Pertevniyal Bandırma Hastanesi’nin restorasyonu ne zaman bitecek diye düşünülürken, elle tutulur gözle görülen bir şey de ortalarda gözükmezken, şantiye kuruldu restorasyon başladı derken, son gelen habere göre çalışmanın durması sonunda tarihi yapı kaderine terk edildi.

Haberin Devamı

1928 yılında hizmete açılan Pertevniyal Bandırma Hastanesi o yıllarda Türkiye’nin ilk 10 hastane arasındaydı. 12 yıl önceydi; tam 85 yıldır Bandırma ve çevresine hizmet veren tarihi Pertevniyal Bandırma Hastanesi, yeni adıyla Devlet Hastanesi yeni yerine taşınması sonunda sahibi Sağlık Bakanlığı ve dolayısıyla Mal Müdürlüğü ilgilenmeyince kaderine terk edilmişti.

Kaderine terk edildi

*
Yok muydu bu yapının bir sahibi... Kendi kendine mi harabe haline geldi?
Bandırma’nın ilk hastanesi, zamanında bölge hastanesi konumunda olan Pernevniyal Bandırma Hastanesi’nden bahsediyorum. Milli servet, devlet malı neredeyse 12 yıl kendi haline bırakılır mı? Bırakılırsa da işte böyle harabe haline gelir. Yıkmak kolay; asıl onu muhafaza ederek korumak ve ne yapılacaksa nasıl değerlendirilecekse bir an önce hayata geçirmek önemli... Mutlaka vardı bir sahibi, mesela Mal Müdürlüğü...
Bu yer tamamen boşaltıldığı zaman gerekli tedbirler alınacak, ne yapılması gerekiyorsa yapılacak ve talan edilmesi, kısa zamanda harabe haline gelmesi önlenmesi gerekecekti.

TALAN ÖNCESİ

Haberin Devamı

Daha önce şöyle yazmıştım: 12 yıl kadar önceydi, boşaltılmasının üzerinden birkaç gün geçmişti ve gidip görmüştüm... Kapıları pencereleri açık, dolaplar korumasız, içinde resmi evrakları olan klasörler yerlerde sürünüyordu. Herhalde kısa zamanda önlem alırlar diye düşünüyordum ama ne gezer, yapı yavaş yavaş “tırtıklanıyordu”
Birkaç defa hem haber şeklinde, hem köşe yazılarımla talana dikkat çekmeye çalışmıştım...

Kaderine terk edildiAHI GİTMİŞ, VAHI KALMIŞ

Çünkü “tırtıklanma “ giderek “talana” dönüşmeye başlamıştı. İçindekiler birer ikişer çalınıyor, jeneratör odasından sıra çatıdaki oluklara bile gelmişti ki hastane adının yazılı olduğu İznik çinilerinin de hasar görmesinden endişe ediyordum. İçine girenler hem talan ediyor, hem “alem” yapıyor, hem de yapıya zarar veriyorlardı. Hemen her gün gündüz ve gece ihbar edilenler için sürekli polis geliyor, ama polis kapıdan girerken adeta bacadan kaçıyorlardı..!
Esaslı bir önlem yoktu. Kendi haline bırakılan yapı en nihayet zemin kattan su oluklarına kadar talan edilerek bugünlere adeta çırılçıplak geldi
Sonra sevindik...
2021 yılında Bandırma Kaymakamlığı, 17 Eylül Üniversitesi ve Bandırma Belediyesi üçlü protokolle restorasyon kararı alındı ama bütçesi olmayan üniversite neden bu işe ortak oldu anlamadım.
Derken dolar havalandı herhalde ki müteahhit ortalarda gözükmüyor.
Sözün kısası tarihi yapı restorasyonu uzun bir süredir kaldı; yani tarihi yapı bir kere daha kaderine terk edildi.

Yazarın Tüm Yazıları