Arılar dünyayı birleştirir

Geçen hafta Uluslararası Balcılık Kongresi Apimondia’nın 47’ncisi İstanbul’da yapıldı.

Haberin Devamı

Balparmak’ın sponsorluğunda gerçekleşen kongrenin mottosu “Arılar dünyayı birleştirir”di.

Apimondia daha önce 2017 yılında İstanbul’da yapılmıştı.

Bir şehrin bu kadar kısa aralıkla, böyle bir önemli etkinliğe, iki kez ev sahipliği yapması ilk kez İstanbul’a nasip olmuş.

Sektör için önemli bir kongre Apimondia.

Dünyanın her yerinden gelen üreticiler, teknik ekipler, bilim insanları bir çatı altında buluşuyor.

Benim için heyecan verici bir tecrübe oldu.

Kongre ziyaretimde Balparmak’ın kurucusu ve sahibi Özen Altıparmak’la sohbet etme fırsatım oldu.

Tutkusu, araştırmaya, yeniliğe bu kadar açık olması çok ilham vericiydi.

İtalya’daki şapkalarımdan biri bal tadımcılığı.

Çok zor bir eğitimi ve profesyonel tadımcı olabilmek için geçmeniz gereken çok zor bir sınavı var.

Haberin Devamı

Bu sınavla kazandığınızı tutabilmek için her yıl belirli antrenmanlara katılıp burnunuzu, damağınızı belli bir çizgide tutmanız gerekiyor.

Hayatımda verdiğim en zor sınav olduğunu söyleyebilirim bal tadımının.

Hal böyleyken Türkiye’ye geldiğimde küçük üreticilerden, farklı ballar tatmak için elimden geleni yapıyorum.

Türkiye balları konusunda genel duygum çok iyi ballar olabilecekken, teknik bilgi yetersizliği nedeniyle gerçek potansiyelini bulamayan ürünler oldukları.

En çok karşılaştığım sorunlardan biri balın arı tarafından yeterince olgunlaşmasına izin verilmemesi.

Arı balı yemeye başlayacak korkusuyla, arı henüz işini tamamlamadan, bal gerekli kıvama ulaşmadan alınıyor kovandan.

Nem miktarı yüksek kalan bal da fermantasyona uğruyor zaman içinde...

Kokusundan ve besin değerinden kaybediyor.

Bir diğer sorun da hijyen.

Sıkça içinde arı parçaları olan ballar geliyor önüme. Bir de is sorunu var.

Kısacası, çiçekler güzel. Kafkas arıları harika ama küçük üretici yeterince profesyonel çalışmıyor.

Özen Altıparmak’la yaptığımız sohbet Balparmak’ın bir tek kovanı olmadığını anlamamı sağladı.

Küçük üreticiyi eğitiyorlar. İstedikleri standartlarda ürün verebileni destekliyorlar ve balını alıyorlar.

TÜBİTAK ve üniversitelerle sıkı ortaklık içindeler. Hem sahada hem laboratuvarda önemli araştırmalara imza atıyorlar.

Haberin Devamı

Sektöre bilim adına bir şeyler kazandırabilmek çok kıymetli.

Saptanması laboratuvar ortamında bile güç olan sahte balların teşhisinde dünya literatürüne yenilik getiren araştırma sonuçları olduğunu öğrendim.

Türkiye’ye bal ithal edilemediğini de ondan öğrendim. Bu hem iyi hem kötü bir şey arıcılığımız açısından.

Arıcımız korunuyor ama dışarıda ne olduğunu bilmediğimizden gelişme payı daralıyor.

İşte tattıklarım

Kongrede tattığım ballar arasında Libya’dan kocayemiş balı en beğendiğim oldu.

Sonrasında Gürcistan’ın Jera balı, bizim karakovanın Gürcü versiyonu, damağımı çeldi.

Gürcüler akasya balı konusunda da çok iyiler.

Slovakya’dan çok başarılı karahindiba balı tattım.

Haberin Devamı

Slovakyalı arıcılar birliği az ama çok iyi ballarla gelmişlerdi. Slovakya’ya bal seyahatine çıkma arzusu uyandırdı.

Arjantin’in okaliptüs balıyla Avrupalı, özellikle de İtalyan versiyonlarının tamamen farklı bir aromatik profile sahip olduğunu keşfettim.

Arı birleştirir doğru ama şaşırtır da...

Dünyanın en büyük çam balı üreticisi olan Türkiye’de çam ballarımız gerçekten çok başarılı.

Büyük, küçük istediğiniz üretimden aldığınız çam balını güzel bir domat zeytininden yapılmış zeytinyağıyla karıştırıp, ekmek banın, bayılacaksınız...

 

Yazarın Tüm Yazıları