Sevgi hayatınızın odağı olsun

Yine yılın en kırmızı, en kalpli, en sevgi dolu gününe geldik; 14 Şubat Sevgililer Günü’ne. Dışarıdan çok fazla uyaran olunca artık özel günleri unutmak, atlamak mümkün değil. Herkes gönlünce, kendisine uygun bir hediyeyle sevdiğinin gününü kutluyor. Peki sevgiyi hayatımızın odağında tutuyor muyuz? İşte bugün yine uzmanlık alanımdan uzaklaşıp sevgiden, gönülden ve bizden, sizden yazmak istedim.

Haberin Devamı

Yazıma başlarken öncelikle gönülden seven, sevilen, sevgisini hissettiren herkesin bu güzel ve özel gününü kutlarım.

Günlerin pahalı hediyeler değil, gönülden sevgi ve isteyerek alınmış, hazırlanmış hediyelerle anlam kazandığının da altını çizmek isterim.

GÖNÜL SEVGİLİYİ BULMUŞSA KURU DAL BİLE ÇİÇEK AÇAR

Çok özel bir coğrafyada yaşıyoruz; ozanların, şairlerin, erenlerin, aşka âşık, sevmeye hayatını adamış güzel insanların, yüce ruhların ülkesinde.

Mayasında sevmek olan, sadece insanı değil yaratılanı

Yaradan’dan dolayı seven bir anlayışın nesliyiz biz...

“Doğada yaşayan hiçbir canlıyı, karıncayı bile incitmeyin” diyen ataların torunlarıyız.

Bu anlayışı keşke hepimiz yaşam felsefesi haline getirebilsek. O zaman dünya daha yaşanır bir yer haline gelir.

Haberin Devamı

Değerli okuyucularım, kuru dala çiçek açtıran sevginin bizim bedenimiz üzerindeki olumlu etkilerini düşünebiliyor musunuz? “Güzellik gören gözde” deriz hep.

Oysa güzellik sevilen, mutlu insanın yüzüne, hâl ve tavırlarına, hatta genel sağlığına yansıyan sevgide, saygıda gizlidir.

Sevilen insanın hayata bakışı değişir.

Pozitifte, olumluda kalır ve hayata da dört elle sarılır, sevgisini çoğaltmak için çaba sarf eder.

SEVELİM SEVİLELİM DÜNYA KİMSEYE KALMAZ

Daha ilkokulda Yunus Emre ile tanışırız. Onun sözleri, deyişleri ile hayata başlarız. Okuduğumuz bir söz, bir cümleyle hayatımızın temelini atabilir, yönümüzü belirleyebiliriz.

Geldiğimiz noktada insani hırslar, çağın bize getirdikleri ile kimi zaman göz ardı ettiğimiz hususlar olabiliyor.

Dünya malının dünyada kaldığını hepimiz biliyoruz.

Ancak bunu yok sayın demiyorum.

Onun yerine kalp kırmamaya, incitmemeye çalışalım. Sanki o zaman kutlanan özel günlerin daha derin manası olur.

BOTOKSLA YARATTIĞIMIZ IŞILTIYI RUHUNUZA KATTIKLARINIZLA DESTEKLEYİN

Değerli okuyucularım, uzmanlık alanım gereği yüzünüzde farklı sebeplerden dolayı oluşan ve aynaya baktığınızda gördüğünüz mutsuz ifadeyi birtakım uygulamalarla ve operasyonlarla silebiliyor, ortadan kaldırabiliyorum.

Sabah aynaya baktığınızda ya da bir fotoğraf karesinde gördüğünüz yüzü müdahalelerle daha taze, daha canlı ve daha genç göstermek mümkün.

Haberin Devamı

Ama bu görünümü pozitif ruh halinizle, gülüşünüzle tamamladığınızda bir anlamı olur. Bunu da ancak kendiniz tesis edebilirsiniz.

Dünyaya baktığımız pencere bu noktada çok önemli. Unutmayın, aynada gördüğünüz sadece sizin yansımanız.

Güne başlarken gördüğünüz siz ne kadar ışıltılıysa, inanın çevrenize yayacağınız enerji ile çevrenizin de günü o kadar ışıltılı ve iyi geçecek.

Bizim botoks ve dolgu ile yüzünüzde yarattığımız ışıltıyı siz ruhunuza kattıklarınızla destekleyebilirsiniz.

Sevginin üstesinden gelemeyeceği zorluk yok 

Hepimizin iniş çıkışları olabilir. Hayat zor ve stresli. Ama stresimizi yönetebildiğimiz ve karşımızdakini kırmadığımızda sevginin bir anlamı var.

Haberin Devamı

Hayatımızdaki insanları, eşimizi, çocuğumuzu, ailemizi, çalışma arkadaşlarımızı incitmediğimizde dünya güzel ve anlamlı.

O yüzden bu özel günler böyle bir hayat felsefesiyle ele alınmalı.

Sevgi bir güne sığdırılmadan, hayatın her anında yaşandığında Sevgililer Günü’nde alınan bir kırmızı gül, birlikte yenen bir kutlama yemeğinin değeri paha biçilemez.

Yazıma “Sevgi hayatınızın odağında olsun” başlığı ile başlamıştım, yine aynı şekilde bitirmek istiyorum.

Çünkü sevginin açamayacağı kapı, üstesinden gelemeyeceği zorluk yok. Sevgiyle kalın değerli okuyucularım.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları