Normalleşelim ama yapmamız gerekenler var

NORMALLEŞME...

Haberin Devamı

 

Bu kavramı son yıllarda çok kullanıyoruz.
Neden?
Çünkü gerginiz, karşı tarafı dinlemiyoruz; sadece söylediklerimize odaklanıyoruz, empati yapmıyoruz, kucaklayıcı, kavrayıcı bir dil kullanmıyoruz.
Bakın bunları siyasetçiler için söylemiyorum.
Hayat siyasetten ibaret değil.
Ben bir genelleme yapıyorum.
Ve diyorum ki;
Sadece siyasetin dilinin değişmesi yetmez.
Toplumu toplum yapan başka şeyler de var.
Sivil toplum örgütleri örneğin...
Medya örneğin...
Yargımız örneğin...
***
Türkiye genellikle seçimlerden ya da toplumu üzen ağır gündemlerden sonra bir süre sakinleşiyor. Herkes kullandığı kelimeleri seçmeye özen gösteriyor. Bir süre sonra bu sessizlik bozuluyor ve yine eskiye dönülüyor.
***
Diyorum ki;
Şu demokrasi ittifakı meselesini hep birlikte düşünelim. Seçimlere giderken kurulan ittifakları anlıyorum ama önümüzde dört yıl seçimsiz bir dönem olduğuna göre Türkiye’nin geleceği için her partinin katkı koyacağı bir demokrasi ittifakı herkese iyi gelecektir.
Bunun için iyi ve Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir anayasa yapmalıyız.
En baştan ve Türkiye’nin dinamik nüfusuna uygun siyasi partiler yasasını çıkarmalıyız.
Güçlü demokrasi olmadan normalleşme de olmaz.
Ben Türkiye’nin çok daha iyisini yapacağını biliyorum.

Haberin Devamı

 
SOYER’E KATILIYORUM

Körfezimiz tiyatro
sahnesinden farksız

ŞU fotoğrafa bakar mısınız?
İzmir’e aşık olmak için çok neden var; hele bu körfez manzarası, hele bu güneşin batışı...
İnsana ne hayaller kurduruyor.
Tunç Soyer “Körfez bir tiyatro sahnesi, burada neler yapılmaz” diyordu.
Ben de kendisine hep destek verdim ve cesaretlendirdim.
İzmir körfeziyle güzel, İzmir körfeziyle parlayacak.
Benim dileğim; bu körfezin 365 gün bir festival havasında olması, yelkenlilerle, yatlarla, gemilerle süslenmesi.
Yarışların olması, gençlerin yelkenlilerini rüzgarla doldurması...
Körfez bir tiyatro sahnesi ve “Perde...” demek için gün bekliyor.

Normalleşelim ama  yapmamız gerekenler var

Haberin Devamı

 
İzmir’in yükselişi tesadüf değil

BU fotoğrafı İzmir Ticaret Odası’nın teras katında Demirören Haber Ajansı’nın muhabirlerinden, meslektaşım Nevra Uçkaç çekti.
İzmir yeni bir mekana daha sahip oldu.
Geçenlerde İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ile birlikte İzmir’e tepeden baktım. Müthiş bir manzara vardı.
Buranın adına Teras 1885 adını verdiler.
1885 İzmir Ticaret Odası’nın kuruluş yıldönümüdür.
Hem bu mekanı çok beğendim, hem de İzmir’deki ticaret hayatının ve bunun kurumsallaşmasının çok eskilere dayandığını hatırlatmak istedim.
Bakın Türkiye İstanbul’dan ibaret değil.
İzmir’in son yıllarda daha çok konuşulması, parlaması tesadüf değildir.
Bu kentin önemli deneyimleri ve kazanımları vardır.
Cumhuriyet’e tanıklık etmesi, Cumhuriyet’in en önemli kararlarının İktisat Kongresi’yle burada alınması da tesadüf değildir.
Teras 1885’ten İzmir’i seyrederken; hep bunlar aklıma geldi.

Haberin Devamı

 
Maslahatgüzardan
önemli hatırlatma

PERŞEMBE akşamı İzmir Ticaret Odası’nda ABD Ticaret Müsteşarlığı’nın yeni ofisinin açılış töreni vardı.
Aynı zamanda 4 Temmuz ABD’nin bağımsızlık günü de kutlandı.
ABD Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier’in konuşması hepimizin bilgilerini tazeledi.
Dedi ki...
“Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri İzmir’le işbirliğini devam ettirmek isteriz. Türk ABD ilişkileri özeldir. İzmir de önemli rol oynuyor. Tarihe bakıldığında ilk ticari heyeti 1811 yılında İzmir’de başlamış. Diplomatik ilişkiler, yani Türkiye Cumhuriyeti’yle 1927’de resmi bir hal almıştı. 1927 yılından bu yana da bizler her yıl sizlerle bağımsızlık günümüzü kutluyoruz.”
Türkiye’nin tarihinde İzmir’in rolünü hissettiren çok önemli bir yorum...
AB Ticaret Müsteşarlığı’nın yeni ofisinin de iyi işlere imza atacağını düşünüyorum.
Özellikle de İzmir ve çevresine yeni yatırımların gelmesi, girişimcilerin desteklenmesi için harika fırsatlar var.

Yazarın Tüm Yazıları