Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Dünya sadece bize ait değil, onlar da var

Hukuk tarafından korunan bir yarar olan hak; hak sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi veren, hak sahipleri arasında dağıtılan ve her bireyin bu paylaşımda yer almasını sağlayan bir sistemler bütünü olarak tanımlanıyor. (Rex, M.1993) *

Haberin Devamı

Hak kavramı ilk kez insan için uygulanmaya başlanmış, hayvan hakları kavramı ise insan haklarının yerleşme sürecinden sonra gelişmiş bulunuyor. “Hayvan Hakları” denildiğinde insan gibi mal mülk edinebilmesi ve miras edinimi gibi konulardan söz edilmiyor. Daha çok sürdürülebilir bir ekosistem için yaşamın Homeostatik dengesinin korunmasında hayvanların sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebilmesinin sağlanması anlatılmak isteniyor. Çünkü hayvanlar da düşünüyor, hissediyor ve acı çekiyorlar. Dünyanın en gelişmiş yaratığı, en yetkilisi insan olduğuna göre; insan, yetkinin getirdiği hak ve sorumluluk ile hayvanları da korumak zorunda. * Uluslararası toplum, bu gerekliliğin bir sonucu olarak 15 Ekim 1978’de Paris’te “Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi” ni ortaya çıkarmış bulunuyor. 

 

Bildirinin; 

Haberin Devamı

-Maddesinde “Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. Bir tür hayvan olan insan diğer hayvanları yok edemez. Hayvanları kendi çıkarı için karşılıksız kullanamaz.”,  

-Maddesinde “Hiçbir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz.”, 

-Maddesinde ise “Zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı işlenmiş bir suçtur.”

deniliyor.

 

Dünya sadece bize ait değil, onlar da var

 

Hal böyleyken, ne yazık ki, yayın organlarında hayvana şiddetle ilgili haberler görmeye devam ediyoruz. 2020 yılının son üç ayında yayımlanan haberlerin bazılarına göz attığımızda, karşılaştıklarımız içimizi acıtıyor. Örneğin;  

 

“Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi Kampüsü içinde yaşayan Çakıl adlı köpek enfeksiyon belirtileri üzerinde veterinere götürüldü. Ameliyata alınan köpeğin vajinasından 12 cm. ’lik el feneri çıkarıldı.” (Sözcü.com.tr)

 

“Hayvanlara yönelik şiddet görüntülerine bir yenisi Kars’tan eklendi. İki genç boynuna ip bağladıkları sıpayı göle atıp işkence etmekle kalmadı utanmadan bu eziyeti sosyal medyadan da paylaştı.” (Hürriyet-Fulya Soybaş)

 

Haberin Devamı

“2 aylık buzağıya cinsel saldırı, ‘mala zarar verilmedi’ gerekçesiyle cezasız kaldı.” (E-Haber)

 

“Konya’nın Sarayönü ilçesinde S.T. isimli kişinin beslediği köpeği sopayla dövdüğü anlar çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonuyla görüntülendi.” (Haberler.com)

 

“Altı aylık bir kedi ruh hastası bir hayvan düşmanı tarafından yüksek duvardan atıldı. Bunun sonucunda görme kaybı oldu.” (Twitter.com)

 

 

“Ankara’da bir evin bodrum katına yapılan bir baskında yasa dışı olarak ticari faaliyet için bulundurulan 23’ü yavru 68 köpek bulundu. Zavallı yavruların uygunsuz koşullarda bakılması bir yana havlamasınlar diye ses tellerinin kesildiği ortaya çıktı.” (Hürriyet.com.tr)

 

Haberin Devamı

“Beş yıldır kedi köpek kesip, (delidir ne yapsa yeridir) mantığıyla birkaç hafta akıl hastanesinde yattıktan sonra yeniden evine ve korkunç eylemlerine dönen Fatma Ç. yine bir kedinin derisini yüzmüş iken suç üstü yakalandı.” (Ömür Gedik-Hürriyet)

 

“Diyarbakır’da patileri kesik halde bulunup veterinere götürülen kedi, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.” (Birgün.net)

 

‘Bacakları kesilen Pamuk’ ile ilgili iki kişiye topu topu 809 TL. ceza. “Samsun’da bacakları kesilmiş halde bulunan Pamuk isimli köpeğin sahibine Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında, ‘hayvan sağlığı bakımını ihlâl’ nedeniyle 181 TL., bacaklarını kesen komşusuna da ‘cerrahi müdahale sadece veteriner hekimlerce yapılır’ gerekçesiyle 628 TL. para cezası uygulandı.” (Diken.com.tr)

 

Haberin Devamı

Bu haberler yalnızca basına yansıyan hak ihlâllerinden bazıları. Hayvan hakları savunucuları bu suçların bedelinin hâlâ komik para cezaları olmasını, hayvanlara uygulanan şiddet suçlarına hapis cezası verilmemesini kınıyorlar; konu ile ilgili kanunun acilen değişmesi, hayvanların mal değil can olarak kabul edilmesi gerektiğini söylüyorlar. 

 

Sevgili Peygamberimiz “Merhametli olmayan imanlı olmaz” diye buyurunca, Eshab-ı Kiram; “Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz” diye cevap vermiş. Peygamberimiz ise, cevaben, “Bir eshaba merhamet etmek kâfi değildir. Bütün mahlukata merhametli olmak gerekir.” diye buyurmuş. (Hadis-i Şerif/Teberânȋ) Yani dinen de hayvan haklarına saygılı olmamız gerekiyor. 

 

Haberin Devamı

Aslında evcil hayvanlar biz insanların en sadık dostları. ABD’de hayvan sahipleriyle yapılan bir ankete göre, kediler karantina döneminin gizli kahramanları. Çünkü kedi sahipleri, pandemi sürecinde mutluluklarını kedileri sayesinde koruyabildiklerini ifade ediyorlar. Bu durum aslında benim için de geçerli. Hiçbir arkadaşım ile görüşemediğim bu zorlu dönemde tek dostum, canım kedim “Oğluş” um.  

 

Dünya sadece bize ait değil, onlar da var

 

Oğluş’ u iki buçuk yıl evvel sokaktan sahiplendim. Evime geldiği ilk günden itibaren yaydığı pozitif enerjiyle hayatımı iyileştirdi, güzelleştirdi ve zenginleştirdi. O bir yuva sahibi oldu, ben ise eşsiz bir dost kazandım. Onu bana veren Allah’ıma her gün şükrediyorum. Sizler de bir gün bir hayvan sahiplenmek isterseniz, lütfen onu sokaktan ya da barınaktan alın. İnanın pişman olmayacaksınız…

 

Bir de unutmayalım: dünya sadece bize ait değil, onu diğer canlılarla paylaşmak zorundayız.


Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…

 

* “Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Coğrafi Açıdan Bakış”, Yard.Doç.Dr. Rüştü Ilgar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

 

Yazarın Tüm Yazıları