Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir?

*

Haberin Devamı

Depremin üçüncü günü ulusal yardım kuruluşumuz Kızılay, bir yardım organizasyonu olan AHBAP’a çadır satmış.

*

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, dün bu konuda CNN Türk’te soruları cevapladı. Söylediklerini dikkatle dinledim. Anladığım şudur:

*

Kızılay’ın Kızılay Çadır ve Tekstil isimli bir şirketi var. AHBAP, depremin üçüncü günü bu şirkete başvurmuş. Şirket de yurtdışı için üretilen çadır stokundan 2 bin 50 tanesini, maliyetine AHBAP’a satmış.

*

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, bunun rutin bir işlem olduğunu söylüyor. Sürekliliğin ve kapasitenin korunması için bunun yapıldığını belirtiyor. Alınan parayla çadır fabrikalarının hammadde ihtiyacının karşılandığını vurguluyor.

*

Depremin üçüncü gününü göz önüne getirelim:

*

Afet büyük. 11 ilde perişanlık var. Enkazlardan canlar kurtarılıyor. Barınma için acil çadıra ihtiyaç var. Millet perişan. Göz gözü görmüyor.

*

Haberin Devamı

Böyle bir ortamda Kızılay’ın çadır şirketinin, kendisinden çadır isteyen AHBAP’la “Ver parayı / al çadırı” ilişkisine girmesi çok yadırgatıcı.

*

Normal zamanlarda bu tür işlemler, “rutin işlem” olarak görülebilir. Ama söz konusu zaman, normal bir zaman değil ki. Afetin en zirve yaptığı bir günden söz ediyoruz.

Böyle bir günde eldeki tüm çadır stoklarının acilen deprem bölgesine sevk edilmesi gerekmez mi? 2 bin 50 çadır, ne diye elde tutuluyor ki? “Yurtdışı için hazırlanmış çadır stoku” da nedir?

Ülke, yüzyılın en büyük felaketine maruz kalmış. Yurtdışıymış, stokmuş... Hiç bakılmaz, acilen deprem bölgesine sevk edilmez mi?

*

Olay aşağı yukarı şöyle gerçekleşmiş anladığım kadarıyla:

*

“Bana çadır ver, dağıtayım” diyen yardım derneği, Kızılay tarafından eli boş gönderilmek istenmemiş. Akla yurtdışı için hazırlanmış 2 bin 50 çadır gelmiş. Derneğe o verilmiş.

*

İyi, güzel de tam da o anda para ilişkisine girilmesi de neyin nesi?

Gün, rutin işlem yapma günü değil ki.

Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir

KAZANACAK ADAY RACONUNU SIRRI KESTİ

Haberin Devamı

SIRRI Süreyya Önder’i öveceğim yine.

*

“Kazanacak aday” diye bir balon şişiriliyor ya...

Sırrı Süreyya Önder, işte bu balonu gayet güzel bir şekilde patlatmış.

*

Şöyle demiş:

*

“Siyasetin ‘kazanacak aday’ diye bir söylemi olamaz. Siyasetin amacı, aday olacak kişiyi kazandırmaktır. Kazanacak adayın sana ne ihtiyacı olabilir ki? Kendisi kazanacak zaten... Siyasetin böyle bir dili olamaz.”

*

Şunca zamandır bir akıllı çıkıp da şöyle bir yaklaşım koyamadı ortaya.

Ve raconu kesme işi Sırrı’ya düştü.

Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir

 

HÜKÜMETE DÜŞEN GÖREVLER

KONTEYNER KENTLER: Kısa vadede deprem bölgesinin konteyner kentlere ihtiyacı var. Bu konuda adımlar atılıyor. Kurulanlar var, kurulma aşamasında olanlar var. Yeterli mi? Değil. Bu konuda çok daha hızlı olmak gerekiyor. Tüm çadır kentlerin, bir an önce konteyner kentlere dönüşmesi şart.

*

Haberin Devamı

KURUL OLUŞTURULMALI: Deprem bölgesinde kalıcı konutların yapımıyla ilgili planlamalar yapılmaya başlandı. Jeologlardan, inşaat mühendislerinden, mimarlardan, şehir planlamacılarından bir kurul oluşturulmalı. Bu planlamalar, bu kurulla birlikte yürütülmeli. Deprem bölgesindeki kalıcı konutlara geçiş aşaması, ortak akılla sağlanmalı.

*

İSTANBUL: İstanbul’la ilgili atılacak adımlar konusunda da acele edilmeli. Çok kapsamlı, çok hızlı, çok radikal adımlar için hazırlıklara şimdiden başlanmalı. Olası bir depremde İstanbul’un ayakta kalmasını sağlayacak bir politika geliştirilmeli. Bu konuda da alanında en iyi olan isimlerden bir kurul oluşturulmalı. Türkiye’nin tüm birikiminin bu konudaki görüşleri alınmalı.

Haberin Devamı

Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir

YÖNETİCİLERİMİZ GÜNEY HOCA’YI DANIŞMAN YAPMALI

ODTÜ’lü bir hoca Prof. Güney Özcebe.

*

Binaların depreme karşı güçlendirilmesinde kullanılan karbon fiber uygulamasını iyi bilen bir isim. Hem uygulamayı biliyor hem de teoriyi.

*

Hürriyet’ten Fulya Soybaş’ın kendisiyle yaptığı söyleşileri okuyorum.

Karbon fiberle güçlendirme uygulamasını çok anlaşılır, çok güzel, çok kapsamlı biçimde anlatıyor Hoca.

*

Devleti yönetenlerin, Güney Hoca’dan ve ekibinden bu konuda yararlanmasında sayısız yarar var.

Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir

 

NURDAĞI BELEDİYE BAŞKANI’NIN TUTUKLANMASI

GAZİANTEP’e bağlı Nurdağı’nın Belediye Başkanı Ökkeş Kavak tutuklandı.

Gerekçe neymiş diye baktım hemen:

*

Belediye Başkanı’nın kardeşi, çöken binaların müteahhidiyle ortakmış. Bu binalarda denetim görevini yapmamış Belediye Başkanı.

*

Haberin Devamı

Depremin ardından ilk kez bir belediye başkanı, “denetim yapmama” gerekçesiyle tutuklandı.

*

Üstelik bu belediye başkanı, muhalefet partilerinden birine mensup da değil.

İktidar partisinin, AK Parti’nin belediye başkanı.

*

“Bu sefer durum ciddi galiba. Bu sefer gerçekten de göz açtırmayacaklar galiba” falan diye umutlandım.

İnşallah umudum boşa çıkmaz.

 

BU SIRADA PKK

PKK’lı bir terörist yakalandı.

İstiklal Caddesi saldırısına benzer bir saldırı planlıyormuş bu PKK’lı.

*

Türkiye can derdindeyken... Türkiye depremin yol açtığı sorunlarla boğuşurken... Türkiye felaketin yaralarını sarmaya çalışırken...

Bomba patlatıp katliam yapmayı kafaya koymak.

Bunun için ülkeye terörist göndermek.

*

Terör örgütleri işte bu yüzden adidir, rezildir, süflidir.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları