Cevabını kimsenin bilemediği sorular

 - Ankara’da Mansur Yavaş, gerçekten de rahat mı? Turgut Altınok sessiz ve derinden bir şeyler yapabilir mi? Burada da var minnacık da olsa bir soru işareti.

*

- Eskişehir’de 25 yıllık gelenek bozulacak mı? AK Parti adayı Nebi Hatipoğlu, bu şehri alabilecek mi? Vallahi belirsiz, billahi belirsiz.

*

- Yeniden Refah, AK Parti’nin oylarını tırtıklayacak mı? Yoksa derin bir hayal kırıklığına mı uğrayacak? Bilemiyoruz Altan bilemiyoruz.

*

- Hatay’da ne olacak? Lütfü Savaş kaybedecek mi? Lütfü Savaş’ın eşi karalar bağlayacak mı? Hiçbir fikrimiz yok.

*

- CHP’deki aday belirleme sancıları, seçim sonuçlarına yansıyacak mı? CHP’liler, “Yandık Allah” diyerek Kemal Bey’i arayacak mı? Başlı başına bir muamma!

LOKALDE TERCİHLERİM

- KÖFTEDE: İnegöl. Yalnız iyi yapılmış olacak. İyi yapılmışını da ancak yerinde bulabilirsiniz.

- LAHMACUNDA: Başpınar adı verilen bir cinsi var bu enfes ürünün. Onu isteyin. Pişman olmazsınız.

- DÖNERDE: Ben de Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi düşünüyorum: Bayburt döneri tartışmasızdır.

- BÖREKTE: İyisini yemek için Balkanlara doğru geçmekte yarar var. Boşnak böreğinin üstüne yoktur.

- KEBAPTA: Adana’nın üstüne çıkanını ne gördüm ne yedim ne de işittim. Adana’dan şaşmayacaksın.

- BAKLAVADA: Fatma Şahin duymasın ama Şanlıurfa’mızda yapılan ve kesinlikle cevizli olan baklavanın üstüne yoktur.

KAAN GÜNDEMİ

- KAAN TESTİ: Kaan uçtu diye... Rahatsız oluyor musun? Canın sıkılıyor mu? Rahatın kaçıyor mu? Kulp takmaya yatkın hale mi geliyorsun? Acayip bozum oluyor musun? Gündelik politika dozunu üç doz azaltman, kişisel vatanseverlik dozunu üç doz arttırman şart.

*

- HABER BİLE OLAMADI: Kaan’ın uçuşu Alman basınında geniş yer aldı, Yunan basınında kendisine yer buldu. Bilin bakalım nerede kendine yer bulamadı? Türkiye’de yayınlanan ve kendilerini iktidar karşıtı bir konumda tanımlayan gazetelerin birinci sayfalarında tek satırcık bile olsun yer almadı.

*

- KAAN VE SEÇİM: Kaan’ın uçuşunun seçimden önce olmasına, rast gelmesine takılanlar var. Elimizi vicdanımıza koyarak cevaplayalım: Dünya üzerinde hangi iktidar, “Şimdi seçim var, biz bu test uçuşunu üç ay sonraya erteleyelim” der?

*

- KAAN TAVRI: Muhalefet açısından Kaan olayı karşısında sergilenmesi gereken iki tavır var: Ya susulmalı ya da emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür edilmeli. İkisinin dışındaki tavırlar, çok tatsız ve sevimsiz kaçıyor.

*

- CHP MEDYASI: CHP Lideri Özgür Özel, Kaan konusunda çok şık bir tutum aldı. Emeği geçenleri açıkça kutladı. Ancak CHP Lideri Özgür Özel’in bu şık tutumu, maalesef CHP medyasının anlı şanlı isimlerinde yok. Galiba şöyle söylemek mümkün: CHP medyası, CHP’nin epey gerisinde.

ŞANLIURFA’DA SİYASET GERÇEKTEN ZOR MU?

ŞANLIURFA Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’e sordum:

*

“Başkan, herkes Şanlıurfa’da siyaset yapmanın acayip zor bir iş olduğunu söylüyor? Gerçekten öyle midir?”

*

Şöyle cevap verdi Başkan:

*

“Ayrımcılık yaparsan, ayrıcalık uygularsan Şanlıurfa’da siyaset yapmak çok zordur. Çünkü Urfa halkı, ayrıcalığa ve ayrımcılığa tahammül göstermez. Ama ilkeli davranırsan, adil olursan, herkesi kucaklarsan Şanlıurfa’da siyaset yapmak çok kolay bir iştir.”

Zeynel Abidin Beyazgül

ŞU HAYATTA

- Rezil olmasını bileceksin.

- Her şeyi şova dökenin peşine takılmayacaksın.

- Muhatap olunmayacak tiplerle muhatap olmayacaksın.

- Yalnızlıktan mutluluk çıkarmasını öğreneceksin.

- Hayranı olduğun sanatçıyla tanışmayacaksın.

- Herhangi bir şeyi herkes beğeniyor diye beğenmeyeceksin.

BENİM GÖZÜMDE AYNILAR

ATATÜRK’e, Cumhuriyet’e hakaret eden ile İslam’a ve dini değerlere hakaret eden, benim gözümde aynıdır.

*

- İkisi de toplumsal barışı baltalamayı amaçlamakta.

- İkisi de boş beleş gündemlerle dikkat çekmeye çalışmakta.

- İkisi de terbiyesizlikte sınır tanımamakta.

- İkisi de toplumun sinir uçlarıyla oynamakta.

- İkisi de kendine taraftar bulacağından emin.

- İkisi de şöhrete giden yolun buradan geçtiğini bilmekte.

DİYANET’E SORMAYALIM VİCDANLARIMIZA SORALIM

DİYANET TV’de yayınlanan “Diyanet’e Soralım” adlı program.

Konuşan kişi Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt.

*

Torpille işe girmenin dindeki yeri soruluyor kendisine.

İdris Bozkurt

Verdiği cevap şöyle:

*

“Hak etmediği işe girmek, kul hakkıdır, vebaldir, mesuliyeti vardır, başkalarının haklarını gasp etmek vardır. O şekilde işe girmesi kimsenin tasvip edeceği bir şey değil, hoş değil. Fakat girdikten sonra emek verdi, bir mesai harcadı ve onun karşılığında da bir kazanç elde etti. Onu ayrı tutmak lazım. Yani işe girdikten sonra elde edeceğimiz kazanç, tamamen meşrudur. Emeğimizin karşılığıdır.”

*

Bence bu konuyu Diyanet’e sormayalım, vicdanımıza soralım.

Dine en uygun cevabı, ancak orada bulabiliriz.

*

Mesela ben vicdanıma sorunca cevabı şöyle veriyorum:

*

Torpille işe girmiş birisi, başkasının hakkını yemiştir. Bir işin başında kul hakkı yemek varsa, devamında da kul hakkı yemek vardır. Birbirinden ayrılamaz bu süreçler. Kul hakkı yenerek elde edilmiş bir pozisyonun sağladığı gelirden kimseye hayır gelmez. O pozisyonda harcanan emeğe emek denmez.