Kabine değişikliğinde son durum ve Suriye’ye operasyonun iki hedefi

Kızılcahamam kampından sonra AK Parti milletvekillerinde kabine değişikliği beklentisi azaldı. Ama tamamen ortadan kalkmadı. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zamanlaması tamamen kendine ait bir dönemde bir bakanlar kurulu değişikliği yapması bekleniyor. Erdoğan en son 1 Ekim günü Meclis’teki resepsiyonda “Şu an için böyle bir şey yok” demişti. Aralık ayında Meclis’te bakanlıkların bütçesi görüşüleceği için kabine değişikliğinin ocak ayında yapılabileceği söyleniyor.

Haberin Devamı

Bir tartışma konusu da bazı bakanlıkların ayrılmasıyla ilgili. Erdoğan bakanlıkların sayısını azalttığı için yeniden sayının artmasına sıcak bakmıyor. Ama bir ya da iki bakanlıkla ilgili bir düzenleme yapılabileceği söyleniyor.

İstanbul seçimlerinden sonra yapılan toplantılarda AK Parti milletvekillerinden içeriye dönük ciddi eleştiriler geliyordu. Siyaset tarzından başlayıp ekonomiden çıkılıyordu. Kızılcahamam kampında ise rüzgârın tersine döndüğüne tanık olduk. Enflasyon ve zamlarla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, “Bakan cevap versin” diyerek Berat Albayrak’a söz vermiş. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın ekonomiye ilişkin yaptığı sunumdan sonra ise milletvekillerinden yoğun bir soru gelmemiş. Oysa seçimlere ekonomi damgasını vurmuştu. Belli ki geçen süre zarfında ekonomide sağlanan gelişmeler milletvekillerini de etkilemiş. Bakan Albayrak’ın sunumuyla ilgili olarak kanaatini sorduğum bir milletvekili, “Doyurucuydu” dedi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yönetimine verdiği desteğin de bunda etkili olduğu anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Kimin bakan olacağından ya da hangi genel başkan yardımcısının değişeceğinden ziyade, siyaset tarzı önemli. AK Parti, yüzde 34’lerden yüzde 49’lara kadrosundaki değişikliklerle gelmedi. Askeri vesayet ve darbeler karşısındaki duruşu, özgürlükçü ve reformist tavrı ve başarılı ekonomi yönetimi sayesinde geldi. Dış politikada ise Erdoğan’ın “diklenmeden dik duran” tavrı, Türkiye’ye önemli bir ağırlık kazandırdı.

SURİYE’YE OPERASYON

Şimdi yeni bir sürecin başındayız. Elbette ki bunun iç politikaya ilişkin sonuçları da olacak. Siyasette roller yeniden dağıtılacak. Suriye’ye yapılacak olan operasyonu kast ettiğimi anladınız. Operasyona artık günler sayılı. Cumhurbaşkanı Erdoğan her defasında “Bir gece ansızın girebiliriz” demişti. Dün itibarıyla Başkan Trump da “Türkiye bir gece ansızın girebilir” anlamına gelecek bir tweet attı. ABD’den yapılan açıklamalarda Türkiye’nin operasyon yapacağı doğrulandı, Türkiye sınırına yakın noktalardaki Amerikan askerlerinin çekildiği duyuruldu. Amerikan askerlerinin çekilmesi tamamlandığında harekâtın düğmesine basılacak.

Haberin Devamı

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları öncesinde binlerce senaryo yazılmıştı. Ne oldu? Türkiye, Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü kadar bir alanı kontrol etti. Böylece Ankara’da, Gaziantep’te, Reyhanlı’da, İstanbul’da patlayan bombalar kaynağında kurutuldu. Şimdi sıra Fırat’ın doğusunda. Bu harekâtla birlikte Fırat’ın doğusu ile batısı arasındaki köprüyü tamamlamış olacağız. ABD’nin 30 bin TIR silahla donattığı PKK-YPG’yi sınırlarımızdan içeriye doğru süpüreceğiz. Fırat’ın doğusuna yapılacak olan harekât birkaç açıdan çok anlamlı.

İKİ KRİTİK NOKTA

1- ABD’nin kontrol ettiği bölgeye harekât yapacağız.

O nedenle bu harekâtın anlamı çok daha farklı. Demirel’in dediği gibi, Türkiye büyük bir devletin adı demektir. Kendi güvenliği için gerekirse ABD’nin kontrolündeki bölgede de operasyon yapmakta zerre kadar tereddüt etmez. Üzerimizdeki “Amerika bu işe izin vermez. Amerika istemediği sürece bir şey yapamayız” korkusunu yıktığı için Erdoğan büyük lider... Herkes kafasının bir köşesine şunu yazsın: Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti.

Haberin Devamı

2- Irak sınırından başlayıp Akdeniz’e uzanan terör koridoru, başladığı yerden kırılacak. Bir anlamda kaynağında kurutulacak.

Körfez Savaşı sonrasında Irak’ın kuzeyinde Kürt yönetimi oluşturan ABD, bu kez de Suriye’de sınırımız boyunca bir PKK koridoru oluşturmayı hedeflemişti. Hesap burada Türkiye’ye tehdit oluşturacak bir “garnizon devlet”in temellerini atmaktı. 30 bin TIR silah onun için getirildi. Ancak hesap etmedikleri Erdoğan’ın kararlılığı oldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla Fırat’ın batısında kırılan terör koridoru, Fırat’ın doğusuna yapılacak harekâtla işlevsiz hale getirilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihe Suriye’deki Sevr planlarına engel olan bir lider olarak geçecek.

Haberin Devamı

Amerika’ya sırtını dayayan PKK-YPG’de ise büyük bir panik yaşanıyor. “Sırtımızdan hançerlendik” diyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Bağımsızlık referandumu sırasında Türkiye’nin telkinlerine kulak asmayan Mesut Barzani sonra ortada bırakılmadı mı? 1975’te Amerika’nın kışkırtmasıyla ayaklanan Molla Mustafa Barzani, Cezayir Anlaşması’yla ortada bırakılınca ABD’ye “Sırtımdan hançerlendim” diye mektup yazmadı mı? Tarih tekerrür ediyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları