Yasemin Boran: İlişkilerinizi düzenleyin

Yasemin BORAN

Hayat dediğimiz şeyin ilişkilerin bir kombinasyonu olduğunu düşündünüz mü, hiç? Elbette düşünmediniz. Çünkü, bizim medeniyetimiz, nasıl düşüneceğimizi öğretirken 'ilişkiler' üstünde pek fazla durmamış. Belki davranışlar üzerine çeşitli çalışmalar yapıp 'davranış psikolojisi' diye bir servis kurmuş ve incelemelere büyük paralar ayrılmış ama sadece ve sadece 'ilişkiler' üzerine bir çalışma yapmamış. Şayet 'ilişki' üzerine üzerine bir çalışma yapmış olsaydı, öyle çok bölüme ayrılırdı ki, başlı başına bir 'ilişkiler fakültesi' oluşurdu. Düşünebiliyor musunuz, insanların insanlarla ilişkileri denilince bile patron-işçi, karı-koca, anne-çocuk, baba-çocuk, komşuluk, iş ilişkisi, arkadaş ilişkisi, dostluk, akraba ilişkileri, cemiyet ilişkileri gibi pek çok dersten oluşan bir bölüm ortaya çıkardı. Belki 'sosyoloji' adı altında ilişkiler inceleniyorsa da yeterlilik derecesi tartışılır. Öte yandan sadece insanlar arası ilişkilerin dışında insanın hayvanlarla ilişkileri, bitkilerle ilişkileri, doğayla ilişkileri, iş yeri, evi, sokaklar ve dünyayla kurduğu ilişkiler var. Sonra, en önemlisi kişinin kendisiyle kurduğu ilişki var ki, bu konu çok kapsamlı ve pek çok dersi içine alabilecek boyutlarda bir bölüm.

Peki biz bunları öğrenmedik, o zaman ne yapacağız? Diyebilirsiniz. İşte çok önemli bir noktaya geldik. Biz okulda ders olarak işlemediğimiz bu önemli konuyu, geleneklerimizin ve el yordamıyla arkadaşlarımızla aramızdaki ilişkiler sırasında deneme-yanılma yöntemiyle öğrendiğimiz kadarıyla uyguluyoruz. Tabii sadece aklımızın yettiğince yaşadığımız tecrübelerden dersler çıkartmaya çalışıyoruz. Ama yine de bilemiyoruz ve tecrübe üstüne tecrübe yaşıyoruz. Hem de ne tecrübeler! Bazen bu nedenle hayata ve insanlara küsecek hale geliyoruz. Peki, o halde ne yapmalıyız? (Sürecek)